Bizde lüzumsuz her şeyin bir kanunu var. Olması gereken bazı şeylerin kanunî düzenlemesi ise yok. Bir kaç yıl boyunca yaz saati uygulaması ile ilgili tartışmalar devam etti. Bu gereklidir değildir, ileri alalım geride bırakalım tartıştık. Sonunda bunun öyle çok kolay bir şey olmadığı ortaya çıkınca konuyla ilgili tartışmalar sona erdi.
Zaten bununla ilgili düzenleme 09/03/2015 tarihinde Bakanlar Kurulu’na sunuldu, 17/03/2015 tarihinde de Resmî Gazete’de yayımlandı. Saatlerin ileri alınacağı tarih de, geri alınacağı tarih de belli. Ama bu kararın atıfta bulunduğu bir kanun var ki güler misin ağlar mısın tarzında.
Kanun numarası 697. Kanunun adı “Günün Yirmi Dört Saate Taksimine Dair Kanun”. İlk maddesi şöyle: “Türkiye Cumhuriyeti dahilinde gün, gece yarısından başlar ve saatler sıfırdan yirmi dörde kadar sayılır.”
Kanun 1925 yılında çıkarılmış. O günün şartlarında ve Dünya ile entegrasyon için. Tamam ama, hâlâ daha bu kanun orada tutulup atıfta bulunulur mu? Demek ki bu kanun kaldırılsa ne olacak belli değil, çünkü Türkiye’de günün 24 saat olması 697 sayılı kanuna bağlı.
Üzerine üretilecek çok laf yok. Günlük hayatımızdaki herhangi bir uygulama ile ilgili “Efendim yasal düzenleme henüz yapılmadı.” lafı edilirken, çok şükür günün kaç saate taksim edileceği ile ilgili kanunumuz hazır:
Gün 24 saat ve 0’dan 24’e doğru sayılacak.