Ne yazık ki bir kez daha mevzuat dışında bir yazı yazıyorum.
İşin kötü ve garip yanı bundan önceki mevzuat dışı yazım da aynı konudaydı ve 24 Ağustos 2021 tarihinde yazılmıştı.
Konu seldi.
Yani 1 yıl bile olmamış.
Önce o yazıyı okumak isteyenler için yazı burada:
İnebolu, Sel ve Biz Ne Yaşadık?
Bu yazım ise aslında bir fikri takip yazısı.
Yoksa herkesin gördüklerini, sanki Amerika’yı yeniden keşfediyormuşum gibi yazmak derdinde değilim.
BİZİM SEÇİMLERİMİZ
O yazıda “Neleri Konuşmalıyız?” başlıklı bölümde aklın emrettiği bazı konulardan bahsetmiş ve bütün bir yazıyı şu cümleyle bitirmiştim: “SEÇİM BİZE KALMIŞ”
Madem öyle demişiz, o zaman 27 Haziran 2022 günü İnebolu da, çekirge gibi 2. defa sıçradığına göre tarihleriyle “seçimlerimize” bakalım:
[mks_separator style=”solid” height=”2″]
24 Ağustos 2021 Tarihli Yazı: İnebolu Çayı’nın daraltılıp, yan taraflarda peyzaj alanı ya da otopark alanı bırakılması işini yeniden konuşmak zorundayız. Görüldü ki, derinleştirme ile birlikte tabanı betonlayıp suyu hızlandırma bir işe yaramıyor. (Bu arada “çayın üstünü kapatıp kullanalım” başlıklı şehir efsanesi de sona erdi.)
27 Haziran 2022 Tarihinde Durum: Bırakın çayın yatağının daraltılıp yanlardaki peyzaj ve otopark alanlarının yeniden dere yatağına bırakılmasını, beton tabanın yeniden yapılmasını ve tabanın temizlenmesini bile yapamamışız.
[mks_separator style=”solid” height=”2″]
24 Ağustos 2021 Tarihli Yazı: Musa Köprüsü’nün çok hızlı sağlamlaştırılmasını konuşmak zorundayız.
27 Haziran 2022 Tarihinde Durum: Bu konuyu hiç konuşmamışız.
[mks_separator style=”solid” height=”2″]
24 Ağustos 2021 Tarihli Yazı: Kapalı Pazar Alanı karşısındaki demir yaya köprüsü sınavı başarıyla atlatmış olsa da yeniden konuşulmalıdır. Evet, köprü ayakta kaldı ama, bu orta beton ayak sayesinde olmuş olabilir. Orta beton ayağın ise suyun akışında bir engel olduğu görüldü. Orta beton ayak etrafında bir tomruk kümelenmesi olsaydı işin rengi çok değişik olabilirdi.
27 Haziran 2022 Tarihinde Durum: Kaldırmadığımız ya da kaldırılmasını dahi konuşmadığımız bu demir yaya köprüsü suyun etkisi ile yıkıldı gitti.
[mks_separator style=”solid” height=”2″]
24 Ağustos 2021 Tarihli Yazı: Köprübaşı mevkiindeki köprü ayaklarının sağlamlaştırılmasını konuşmalıyız.
27 Haziran 2022 Tarihinde Durum: Bu konuyu hiç konuşmamışız.
[mks_separator style=”solid” height=”2″]
24 Ağustos 2021 Tarihli Yazı: Hepsinden önemlisi yapılması düşünülen Otogar Köprüsü’nün şeklini, şemalini ve hatta her şeyini yeniden konuşmalıyız. Burada yapılacak köprünün yüksekliği doğru hesap edilmezse İnebolu için sıkıntının başlayacağı nokta burası olur ki, yaşanacak bir su baskını İnebolu Çarşısı içiyle sınırlı kalmaz.
27 Haziran 2022 Tarihinde Durum: Bir utanç abidesine benzeyen bu köprü, ne yazık ki yapıldı. Köprü mü yoksa tünel mi olduğu bile anlaşılmıyor ama bu “marifeti” önce üstlenip sonra reddedenler tarafından fotoğraf çekim bölgesi haline getirildi.
[mks_separator style=”solid” height=”2″]
24 Ağustos 2021 Tarihli Yazı: Suyun yola atladığı başka bir nokta olarak görülen İnebolu-Kastamonu yolunda İnebolu Devlet Hastanesi’nden sonraki virajın İnebolu Çayı içinde yumuşatılmasını ya da orada bir genişleme sağlanmasını konuşmalıyız.
27 Haziran 2022 Tarihinde Durum: Ne oldu peki? Orada bir çalışma yapılmaması Afet Evleri Bölgesi’ne suyun atlamasına yol açtı. Yan duvarlar hasar aldı.
[mks_separator style=”solid” height=”2″]
24 Ağustos 2021 Tarihli Yazı: Afet hali yönetimi ile ilgili bir bilgimiz olmadığını kabul edip, 11 Ağustos 2021 günü, suyun yükselmeye başladığı saat 10:30 ile suyun yola atlamaya başladığı 16:30 aralığında ne yapıp ne yapmadığımızı masaya koymalıyız.
27 Haziran 2022 Tarihinde Durum: Koca 1 yıl bu konuda bir şey yapılmadı. Aslında bütün görevliler, bilinçli ya da bilinçsiz hareket ederek, ama koruma içgüdülerini kaybetmeden ellerinden geleni yaptılar. 1 kişi hariç. O, yoldaydı. Onu da bütün İnebolu biliyor.
[mks_separator style=”solid” height=”2″]
İşte “bize kalan seçimler” bu şekildeydi.
SON SÖZ…
Jeoloji Yüksek Mühendisi Dr. Ramazan Demirtaş 27 Haziran 2022 tarihinde Twitter hesabında şu çalışmasını paylaşıyor ve şöyle diyor:
“İnebolu deresine yakından bakalım. 10 x 15 km su havzası ve ana kola katılan çok sayıda yan kolları olan İnebolu Deresinin ağzına İnebolu’yu kurmuşuz. Peki >200 kg/m3 yağış olduğunda, yatağı yapılaşmaya açılarak daraltılan ve hapsedilen derenin nasıl davranmasını bekliyoruz?”
[mks_separator style=”solid” height=”2″]
Bakın, sıradan bir İnebolulu olarak naçizane fikrimi yazıyorum.
Derdim “ben demiştim” demek değil.
Fazladan 1 kişiye olsun, aklın yolunu gösterebilmek.
Yoksa, sel suyunun önüne set yapacağız diye toprak döküp, sel geldiğinde ilçeyi kendi ellerimizle metrelik melhe ve çamura boğmak gibi Zihni Sinir Projeleri’ne inanın ihtiyacımız yok.
İhtiyacımız akıl.
Şunu hepimiz bilelim:
Çekirge;
11 Ağustos 2021 tarihinde 1 sıçradı.
27 Haziran 2022 tarihinde 2 sıçradı.
Bakalım, eğer bizim “seçimlerimiz” değişmezse, üçüncüde ne yapacak?
Bunu görmek için sandığınız kadar uzun beklemeyeceğiz.
Belki de bekleyecek kadar vaktimiz bile olmayacak.
Seçim bize kalmış.
[mks_separator style=”solid” height=”2″]
Kapak Fotoğrafı: Barış İlyasoğlu-İnebolu Postası
