Dünya üzerinde yaşayan 2,1 milyar kişinin, yani her 10 bireyden 3’ünün evinde güvenli içme ve kullanma suyuna erişimi yok. Türkiye’de ise durum daha kritik. Hanelerin %42,6’sı güvenilir içme ve kullanma suyuna ulaşamıyor.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun yayınladığı 2016 yılı içme suyu verilerine göre dağıtılan içme suyunun sadece %57,4’ü arıtılabiliyor. Yani evlerde kullanılan suyun %42,6’sı güvenli değil. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı da, yayınladığı son çevre sorunları değerlendirme raporunda Türkiye’nin en önemli çevre sorununun su kirliliği olduğunu kaydetti.
Her ne kadar yeryüzü %70 oranında sularla kaplı olsa da, içilebilir tatlı su, dünya su rezervinin sadece %3’ünü oluşturuyor. Tatlı su rezervlerinin aksine dünya nüfusunun su ihtiyacı her yıl yüzde 1 oranında artıyor. Bu da sorunun kar topu gibi büyümesine neden oluyor.
Birleşmiş Milletler (BM), 25 yıldır suyun önemine dikkat çekmek ve bilinç yükseltmek amacıyla 22 Mart’ta Dünya Su Günü’nü kutluyor. BM bu yıl ana teması “Su İçin Doğa” olan Dünya Su Günü kapsamında yayınladığı 2018 Dünya Su Gelişim Raporu’nda, artan su ihtiyacının ekosistemler üzerindeki negatif etkilerinin artmaması için doğaya saygılı, duyarlı çözümlerin geliştirilmesinin önemine vurgu yaptı.
20. Yüzyıl’ın başından bu yana dünya ormanlarının ve sulak arazilerin 3’te 2’sinin yok edildiğine dikkat çeken rapor, 90’lı yıllardan bu yana Afrika, Asya ve Latin Amerika’daki hemen her nehirde su kirliliğinin arttığı uyarısında bulunuyor.
Türkiye’nin tatlı su kaynakları açısından “su sıkıntısı çeken” ülkeler arasında yer aldığını belirten Türkiye Tabipler Birliği, mevcut su kaynaklarının korunmaması durumunda 2030 yılına varmadan Türkiye’nin “su fakiri ülke” kategorisine girme riski taşıdığını belirtiyor.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın 2016 yılı verileri üzerinden hazırladığı Türkiye Çevre Sorunları ve Öncelikleri Değerlendirme Raporu da Türkiye’nin en önemli çevre sorununun su kirliliği olduğunu ifade ediyor.
81 ilden toplanan veriler, Türkiye’de 30 ilde su kirliliğinin en büyük sorun olduğunu ortaya koyuyor. Bu illerde bulunan 158 yerüstü su kaynağında yapılan kalite kontrolünde 33 noktada (kaynakların % 21’inde) suyun kirli, 52 noktada ise (kaynakların % 33’ünde) çok kirli olduğu tespit edildi. Sadece 15 ilden 67 yeraltı kaynağına ait verileri içeren rapor bu kaynaklardan 46 adedinin (%69’unun) iyi kalitede, 21 adedinin (%31’inin) ise zayıf kalitede olduğunu kaydediyor.
Rapora göre yerüstü sularını kirleten başlıca etkenler evsel atık sular ile zirai ilaç-gübre kullanımı. Yeraltı sularının kirleten temel etkenler ise sırasıyla zirai ilaç-gübre kullanımı, hayvan yetiştiriciliği ve evsel atık sular.
Türk Tabipleri Birliği ise günümüzde atık suların en az %80’inin arıtılmadan doğaya geri döndürüldüğünü ve bu atık suların doğal su kaynakları için önemli bir kirlilik tehdidi oluşturduğuna dikkat çekiyor.
Kaynak: yesilgazete.org