Son EYT Yazısı

Tahminen siz bu yazıyı okurken çoktan EYT emeklisi olmak için başvurdunuz.

Geriye sizin deyiminizle EPT olarak nitelendirilen emeklilikte prime takılanlar kaldı.

Bir de EST denilen emeklilikte staja takılanlar var ama o ayrı bir konu.

Bu benim yazacağım son EYT yazısı.

Konuyu kendi açımdan kapatmak için yazıyorum bu satırları.

Takip edenler bilirler.

Daha önceki yazılarımda EYT’nin neden çıkmayacağını anlatmaya çalışmıştım, ki kısmen haklı çıktım.

Çünkü toplumun hayalini kurduğu “hiçbir şeye bakılmadan emekli olunsun.” tarzı bir şey çıkmadı.

Hatta ara ara neden çıkmaması gerektiğinden de bahsetmiştim, ki bu düşüncem değişmiş de değil.

Eşten, dosttan, hısımdan, akrabadan yediğim bütün laflara rağmen.

Ama bugün konu artık bu değil.

Konu nasıl tufaya düşürüldüğümüz.

NEYDİ?

28 Aralık 2022 günü yapılan açıklamaya göre ” Bağkur, SSK ve Emekli Sandığı ayrımı olmaksızın prim gün sayısı ve hizmet yılını tamamlayanların yaş sınırı uygulanmadan emekli olacak”tı.

Sonra bu açıklama, bilen bilmeyen herkes tarafından manipüle edildi.

Bir anda 5.000 günden bahsedilmeye başlandı.

Hatta öyle ki Bağkurluların 9.000 gün ödeme şartları bile 5.000 güne düşürülmüştü.

Kendi çevremize anlatmaya çalıştık. Hatta hemen herkese dedik ki “şu kanun metnini bir görelim.”

Çeşitli borçlanmaları yapmak için gelene de dedik ki “durun yapmayın kanun çıksın.”

Çok acayip. Kimse dinlemedi.

NE OLDU?

Ne olduğu ortada. Adadan önce Bağkurlular ayrıldı. 9.000 gün şartı olduğu gibi ortada duruyordu.

SSK’lı olanların da ayakları suya erdi. 5.000 gün diye bir şey yoktu ve eski prim gün sayıları yerli yerindeydi.

Ama zaten öyle denilmişti.

Hadi kabul edelim, belki öyle denilmemişti ama yuvarlak laflar kullanılmıştı.

Buna bağlı olarak borçlanmalar hesapsız kitapsızca yapılmıştı.

Bir kez daha bilenin lafı dinlenmemiş, kulaktan dolma Facebook bilgileriyle, videolarıyla çok garip bir manipülasyonun kurbanı olunmuştu.

Bilen bilmeyen, konuya hakim olan olmayan herkes konuşmuştu.

Toplum kendi kendini tufaya düşürmüştü.

Gerçeklikten kopuş buraya da yansımıştı.

Ya kavanozun boş olduğu görülmek istenmiyordu ya da gerçekten kavanozun boş olduğu bilindiği halde dolu olma ihtimali seviliyordu.

Gönül isterdi ki size nasıl da haksızlığa uğrandığıyla ilgili bir yazıyı son EYT yazısı olarak buraya bırakayım.

Ama durum öyle değil.

TABLO

Buraya bırakabileceğim tek şey sizin deyiminizle “emeklilikte prime takılanlar”ın neye takıldıklarını görmeleri için ödenmesi gereken prim tablosu olabilir.

Fazlası mümkün gözükmüyor.

Ne diyelim.

Yıllar sonra bir gün bu işin başımıza nasıl bir çorap ördüğünü konuşur olacağız.

Kalın sağlıcakla.