T.C. YARGITAY Onikinci Hukuk Dairesi |
|||
Esas No | : 2015/32931 | ||
Karar No | : 2016/9706 | ||
Tarih | : 04.04.2016 |
ÖZET: |
|
İÇTİHAT METNİ
DAVA :
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
KARAR :
Alacaklının şikayet yoluyla icra mahkemesine yaptığı başvuruda, borçlunun maaşının haczi için üçüncü kişiye haciz müzekkeresi gönderildiğini, üçüncü kişinin haciz müzekkeresinin gereğini yerine getirmediğinden, üçüncü kişi hakkındaki haciz taleplerinin reddine dair işlemin iptalini talep ettiği, mahkemce, istemin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 355. maddesinin 1. fıkrasında; “ Devlet işlerinde veya hususi müesseselerde bulunan borçlu memur veya müstahdemlerin maaş ve ücretlerinden kesilmesi için icra dairelerinden yapılacak tebligatın kanuni muhatapları haczin icra edildiğini ve borçlunun maaş ve ücreti miktarını nihayet bir hafta içinde bildirmeğe ve borç bitinceye kadar icra dairesinin tebligatı mucibince haczolunan miktarı tevkif edip hemen daireye göndermeğe mecburdurlar.” hükmü, 2. fıkrasında; “Memurun maaş, ücret veya memuriyetinde yahut başka bir şubeden maaş almağı mucip olacak surette vukubulacak tebeddülleri ve hizmetine nihayet verildiği takdirde bu keyfiyeti de mal memuru veya daire amiri yahut hususi müesseselerin kanuni muhatapları derhal icra dairesine bildirmeğe ve ikinci halde haciz muamelesinden o şube veya amirini haberdar etmeğe mecburdur.” hükmü, 356. maddesi 1. fıkrasında; “Yukardaki madde hükümlerine riayet etmemiş olanların kesmedikleri veya ilk vasıta ile göndermedikleri para ayrıca mahkemeden hüküm alınmasına hacet kalmaksızın icra dairesince maaşlarından veya sair mallarından alınır.” hükmü yer almaktadır.
Somut olayda, alacaklı tarafından borçlu … aleyhine 30.9.2009 tarihinde kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığı, örnek 10 ödeme emrinin tebliği üzerine takibin kesinleşmiş olduğu, 4.10.2013 tarihinde borçlunun maaşının 1/4’ünün haczi için üçüncü kişi …’a haciz müzekkeresi gönderildiği, gönderilen haciz müzekkeresinin adı geçen üçüncü kişiye 23.10.2013 tarihinde tebliğ edildiği, 13.1.2014 tarihinde adı geçen üçüncü kişiye ikinci kez müzekkere gönderilen 4.10.2013 tarihli haciz müzekkeresinin akıbetinin sorulduğu ve adı geçen üçüncü kişinin 11.2.2014 tarihinde verdiği cevapta, borçlunun 23.12.2013 tarihi itibariyle işten ayrıldığını, işten ayrılış tarihi itibariyle borçlunun hak ve alacağının bulunmadığını bildirdiği anlaşılmaktadır. Üçüncü kişi …’ın, 4.10.2013 tarihli haciz müzekkeresinin kendisine tebliğ edildiği tarih olan 23.10.2013 tarihinden başlayarak borçlunun işten ayrıldığı tarihe kadar olan dönemde borçlunun maaşından kesmediği veya kesipte göndermediği paradan İİK’nun 356/1. maddesi uyarınca sorumlu olduğu anlaşıldığından, adı geçen üçüncü kişiden sorumlu olduğu dönemle sınırlı olarak kesmediği veya kesipte göndermediği paranın tahsili için işlem yapılması yönünde hüküm tesisi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ :
Alacaklının temyiz itirazlarının kabulüyle mahkeme kararının yukarda yazılı sebeplerle İİK’nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istenmesi halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.