Benim bir mükellefim var. Mükellef derken abimiz. Çocuk yaşta girdiğimiz dükkânında bugün muhasebeci sıfatıyla afra tafra yapıyoruz.
Bana diyor ki “Sen aradığında tüylerim diken diken oluyor.”
“Niye?” diyorum.
“İyi haber verdiğini görmedim ki.” diyor.
İşte yine o günlerden biri…
Bir haberimiz var ve yine iyi bir haber değil.
46486 NOLU TEŞVİK SİZLERE ÖMÜR
İçlerinde Kastamonu’nun da bulunduğu 51 il ve 2 ilçe, 14 Temmuz 2013 tarihli Resmî Gazete de yayımlanan 2013/4966 Sayılı Bakanlar Kurulu Kararına göre, önce 10 ve daha fazla çalışanı bulunan işyerlerinde, daha sonra da 10 Şubat 2016 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan, 6663 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile birlikte de 1-9 arası çalışanı bulunan işyerlerinin eklenmesiyle oldukça geniş anlamda ilave 6 puanlık sigorta prim indiriminden yararlanıyorlardı.
Bu teşvik her yılın sonunda bitiyor ve her yıl uzatılıyordu.
İşte bu teşvik bu yıl şu ana kadar uzatılmadığı gibi, TÜRMOB’un Yozgat’ta yapılan 41. Anadolu Odaları Platform Toplantısına katılan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Bakan Yardımcısı Ertuğrul Soysal, 51 ilde ve 2 ilçede uygulanan % 6 lık prim desteğinin uzamayacağını da açıkladı.
PEKİ NE OLACAK?
Farkındaysanız, şu ana kadar sizlere Ocak 2022 ayına ait Sosyal Sigortalar Primi tahakkukları ulaşmamıştı.
Çünkü sistem aslında her yıl olduğu gibi yılın son günü sona ören 46486 nolu teşvikle gönderilen bildirgeleri kabul etmiyor, biz de “Nasıl olsa uzatılır, mükellefin zararı olmasın.” diye bu bildirgeleri göndermeyi bekletiyorduk.
Artık bu bildirgeler gönderilecek.
% 6 indirim olmadığı için de sigorta primleri daha yüksek çıkacak.
Yani İnebolu’nun sigorta primi asgari ücret artışı kadar arttığı gibi, buna ek % 6 daha fazla olacak.
YUVARLAK HESAP
Bu artıştan kastımız yuvarlak hesap şu olacak:
Geçen ay ödediğiniz prim önce % 50 kadar artacak.
Bu yetmeyecek.
Bunun üzerine sigortalı başına yaklaşık 300,24 TL. daha ekleyeceksiniz.
Niye?
E çünkü, kazanırken beraber kazandıysanız, külfete de ortak olmanız lazım.
Bilhassa İnebolu’nun nasıl “kazandığını” hepimiz biliyoruz öyle değil mi?
O zaman yazıyı değişmez mottomuzla bitirelim:
Yetmez ama evet…
