2009 yılıydı…
İnebolu Ticaret ve Sanayi Odası Meclisi’ne seçilmiştik. 20 yıldır ağır bir hareketsizliğe gömülmüş bu kurumu, yeniden hareketlendirip ilçe menfaatleri için çalışır hale getirmekti amacımız. Bilen bilir, ne şahsi bir beklentimiz vardı ne de menfaatimiz.
Bir yandan rahatımızı kaçırmak pahasına, önümüze gelen leş gibi işlerin takibini yapıp her türlü garabetin hesabını sormaya çabalarken, bir yandan da İnebolu için neyin yaklaşmakta olduğunu hissediyorduk.
ZİNCİR MARKETLER GELİYOR
Yaklaşmakta olan zincir marketlerdi. İlki açılmıştı ve gerisi de gelecekti. 10.000 nüfuslu bir ilçede ortaya çıkabilecek bu iştahın, İnebolu gibi kapalı ekonomilerde sadece bakkal esnafıyla sınırlı kalmayacağını, zamanla hepimizi etkiler hale geleceğini öngörerek “Ya Zincir Koparsa?” başlıklı bir kampanya başlattık. Zincirin bakkal halkası koparsa gerisi sırayla kopacaktı.
Kimilerinin burun kıvırdığını, kimilerinin her zamanki umursamazlık içinde olduğunu, kimilerinin de, hakkını teslim etmemiz lazım, Mustafa Tarı gibi canla başla bu kampanyayı ayakta tutmaya çalıştığını dün gibi hatırlıyorum.
ZİNCİR KOPARKEN
Olmadı. Kibarca biz anlatamadık diyelim ama, yıllar yıllar sonra Esnaf Odaları, “Yerel İşletmelerine Sahip Çık” afişlerini dükkân camlarına astığında iş işten geçmiş, İnebolu’daki zincir market sayısı 5’e ulaşmıştı. İnebolu parasını hızla bu marketler aracılığıyla dışarıya aktarıyordu. İş, rekabetin fiyatları ayarlamasından çıkmış, zincir kopmuştu.
Peki yıllar sonra bu yazı nereden çıktı? Bakın burası çokomelli, iyi okuyun:
YENİ BİR ZİNCİR MARKET AÇILSIN DİYE
İlçenin en büyük mahallesine zaten yeni bir zincir market açılmışken, bir yenisinin de yolu açılmış.
Mesken olarak inşaatına başlanan bir yere, bir zincir market talip olunca, yapılan başvuru üzerine, buranın ruhsatı İnebolu Belediye Meclisi tarafından işyeri haline çevrilmiş. Sadece iktidar partisine mensup bir meclis üyesi, yeterince zincir market olduğu ve bunun esnafın aleyhine bir durum yarattığı gerekçesiyle karşı çıkmış.
KEŞKE…
Keşke bu değişikliği yapmasaydınız.
Keşke ikna yoluyla bu taleplerin önüne bir set çekseydiniz.
Keşke ilçede zaten 7 tane olan, 8′ incisinin harıl harıl yer aradığı ve gün saydığı bir ortamda, 9′ uncunun yolunu böyle göz göre göre açmasaydınız.
Keşke Ankara’nın göbeğindeki 587.000 nüfuslu Etimesgut’un belediyesinin gösterdiği duyarlılığı gösterebilip, artık zincir marketlerin yeni şube açmasına izin verilemeyeceğini anlatan konuşmalar yapsaydınız.
Ama hepinize geçmiş olsun.
Zincir yıllar önce kopmuştu, belli ki artık akıllar da tatile çıkmış.