Vekille Temsil Ettirilmediği Halde Vekâlet Ücretine Hükmedilemez

T.C.
YARGITAY
Onüçüncü Hukuk Dairesi
Esas No : 2016/3913
Karar No : 2017/2154
Tarih : 22.02.2017
ÖZET :
  • VEKİLLE TEMSİL ETTİRİLMEDİĞİ HALDE VEKALET ÜCRETİNE HÜKMEDİLMESİ

 

İÇTİHAT METNİ

DAVA :

Taraflar arasındaki itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kanun yararına bozulması istenilmekle, incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

Davacı banka, davalının bankadan kredi kullandığını, kredi nedeni ile masraf kalemi olarak belirtilen ve tahsil edilen 179,00 TL’nin iadesini teminen Melikgazi Kaymakamlığı Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı’na şikayette bulunduğunu ve hakem heyetinin 13/04/2015 tarih 21757 sayılı kararı ile bedelin tüketiciye iadesine karar verildiğini; davalının bankadan 02/09/2004 tarihinde kredi kullandığını, Hakem heyetine başvuru tarihinin ise 05/11/2014 tarihi olduğunu, 10 yıllık zaman aşımı süresinin geçtiğini, kararın usûl ve yasaya aykırı olduğunu, bu nedenlerle Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığınca verilen kararın iptaline karar verilmesini istemiştir.

Mahkemece, dosya üzerinden karar verilerek, davanın kısmen kabulüne, Melikgazi T.H.H. Başkanlığı’nın 13.04.2015 tarih ve 2015/21757 karar sayılı kararının 150,00 TL’lik kısmının iptaline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; 01.09.2015 tarihli tashih şerhiyle, kendisini vekille temsil ettirmeyen davalı lehine sehven vekalet ücreti takdir edilmiş olması nedeniyle, hükümdeki anılan bendin ‘’davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirmediğinden lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına şeklinde düzeltilmesine” karar verilmiş; karar, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca kanun yararına temyiz edilmiştir.

KARAR :

Tavzih ve tashih kurumu HMUK ve HMK’da ayrıntılı olarak düzenlenmiş olup, bu düzenlemelere göre mahkemece, hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hatalar tashih yoluyla res’en veya taraflardan birinin talebi üzerine düzeltilebilir (HMK 304); hükmün yeterince açık olmadığı veya icrasının tereddüt uyandırdığı yahut hükümde birbirine aykırı fıkralar bulunduğu hallerde ise tavzih kararı verilebilir. Hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar, tavzih yolu ile sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez. Asıl hükmü değiştirerek, hüküm sonucunu bertaraf edecek tavzih kararı verilemez. {H.M.K 305/2)

Somut olayda, davalı kendisini vekille temsil ettirmediği halde, mahkemece, davalı yararına vekalet ücreti takdir edilmiş, davacının talebi üzerine verilen tashih şerhiyle, hükümdeki ilgili madde, davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığı, şeklinde düzeltilmiştir. Mahkemece, davacının talebi üzerine verilen tashih kararı, dosya içeriği ve karar gerekçesi itibariyle H.M.K 305, maddesinde tanımlanan tavzih nedenleri arasında yer almamaktadır. Bu itibarla hükmü değiştirecek nitelikte tavzih kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. Açıklanan nedenlerle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma talebinin kabulü gerekmiştir.

SONUÇ :

Yukarıda açıklanan nedenlerle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına temyiz talebinin kabulü ile Kayseri 2. Tüketici Mahkemesi’nin 01.09.2015 tarihli tashih şerhiyle düzeltilmiş 14.07.2015 tarih 2016/3913 esas 2017/2154 karar sayılı kararının sonuca etkili olmamak üzere kanun yararına BOZULMASINA, 22/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.


Bu Yazıyı Paylaşın