Nasıl Ödenecek O Borçlar?

Hazine Müsteşarlığı dış borç verilerine bakıyoruz. Brüt dış borç stoku 2002 sonunda 129,6 milyar dolar. 2017 3. çeyrek itibariyle 438 milyar dolarlık bir dış borç çıkıyor karşımıza. Yaklaşık olarak 308 milyar dolarlık bir dış borç artışı görülüyor.

Dış borcun 130,1 milyar doları kamuya (MB dahil) ait gözüküyor; 307,9 milyar dolar ise özel sektörün yükümlülüğü.

İç borçta kamu-özel sektör ayrımı bir noktada yapılabilir. Ama asla ve asla dış borçta bu ayrıma gidilmez. Bu yaklaşımda olan İspanya örneği karşımızda duruyor. Küresel krize girildiğinde İspanya’nın kamu borcu yüzde 35 oranı ile gayet makul düzeydeydi. Ama yüksek özel sektör dış borcu ödenemeyen krediler ile çöken mali sistem aracılığı ile hemen kamulaştı. Bir kaç yıl içinde İspanya’nın kamu borç oranı yüzde 35’lerden yüzde 85’lere çıktı.

Neymiş?

Dış borçta kamu-özel ayrımı yapılamazmış.

Dış borçta, ülke olarak bütüne bakılıyor. Bu kural dünyanın her yerinde aynıdır. Eğer dış borcu kamu-özel diye ayıran var ise, tarihi hataya düşüyor demektir.

Son günlerde sn Mehmet Şimşek neden özel sektör dış borcuna çözüm arar oldu diye sorabilirsiniz.

Şimdi asıl meseleye gelelim. Bu dış borçlar kaç liradan alındı?

Dış borç stoku ve artışlarını verelim (Milyon $):

2002 – 129.601

2003 – 144.172 ( 14.571)

2004 – 161.154 ( 16.982)

2005 – 170.775 (  9.621)

2006 – 208.002 ( 37.227)

2007 – 249.925 ( 41.923)

2008 – 280.827 ( 30.901)

2009 – 268.747 (-12.080)

2010 – 291.688 ( 22.941)

2011 – 303.743 ( 12.054)

2012 – 339.616 ( 35.873)

2013 – 389.879 ( 50.263)

2014 – 401.945 ( 12.066)

2015 – 396.412 (  -5.533)

2016 – 405.135 (  8.723)

2017 – 437.996 ( 32.861) 3.Ç

Şimdi de o yıllar için ortalama dolar/TL fiyatına bakalım:

2003: 0,78 TL – 2004: 0,83 TL – 2005: 1,34 TL – 2006: 1,43 TL – 2007: 1,30 TL – 2008: 1,29 TL – 2009: 1,55 TL – 2010: 1,50 TL – 2011: 1,67 TL – 2012: 1.79 TL – 2013: 1,90 TL – 2014: 2,19 TL – 2015: 2,72 TL – 2016: 3,02 TL – 2017: 3,65 TL

Şimdi bu rakamları neden verdim?

Türkiye’de dış borcun büyük kısmı düşük kur zamanında alındı. Dolar/TL kuru 2,0 liranın altındayken ek olarak alınan dış borç (2003-2014 arası) tam 260 milyar dolar ediyor. Buna bir de eskiden kalma 130 milyar dolar dış borcu ekleyin.

Anlayacağınız biz TL değerliyken, dolara koştuk ve yabancıdan düşük kur zamanında borç aldık. Şimdi dolar/lira kuru 4,0 sınırında. TL bazında dış borç normal ötesi arttı. Sadece 260 milyar dolarlık yeni borcun TL karşılığı 500 milyar liranın üzerinde artış gösterdi. Sorumuz şu: 1,00-2,00 lira arasında alınan yüksek dış borç karşılığında acaba geçen sürede bu kur artışı kazanılabildi mi? Yani, 1,50 liradan alınan borç bugün 4,00 liraya yükseldi. Bu borcu alanlar aradan geçen 5-10 yıl zarfında yüzde 200-300 kar toplamına ulaşabildiler mi?

Eski dış borçla, yeni alınan dış borcun oluşturduğu 800 milyar liranın üzerinde değer kaybı nasıl ve kim tarafından ödenebilecek? Böyle bir kazanç kimde ve nerede var?

***

Hazine Müsteşarlığı Ödemeler dengesi ve dış ticaret verileri, arasında “Özel sektörün uzun vadeli kredi borç dağılımı” yayınlanıyor. Buna göre (2018 Ocak);

-Özel sektörün toplam uzun vadeli borcu : 225 milyar 712 milyon dolar.

-Bu borcun 115 milyar 628 milyon doları mali kesime ait (Bankalar diyebiliriz).

-Reel kesimin uzun vadeli dış borcu 110 milyar 085 milyon dolar.

-2002 sonunda özel sektörün uzun vadeli dış borcu 29,2 milyar dolardı. Mali kesimin 6,9 milyar dolar ve reel kesimin de 22,3 milyar dolar borcu vardı.

Merkez Bankası reel kesim döviz pozisyonu verisine göre, 2002 yılında reel kesimin döviz açık pozisyonu 10 milyar doların altındaydı. Şimdi ise 200 milyar doların üzerinde… Bu kadar açık pozisyonu, bu kadar kur artışı ile yükümlülüğü artan dış borcu karşılayacak ne yaptık? Döviz kazandırıcı fabrikalar, tesisler mi yaptık?

O zaman neden hala dış açık ve cari açık artıyor?

Neden yabancı sermaye bağımlılığımız dönülmez bir noktaya geldi.

Kaynak: Karar Gazetesi-İbrahim Kahveci

Bu Yazıyı Paylaşın