Kurban Bayramı hazırlıkları devam ediyor. Hazırlıklar devam ederken bir yandan da Devlet kurumlarının uyarıları yayınlanıyor. Kurbana iyi davranılması için bir yandan Diyanet İşleri Başkanlığı, bir yandan Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı hem nasihatlerde bulunuyor hem de bu “iyi davranmayı” para cezalarını hatırlatarak sağlamaya çalışıyorlar.
Ne kadar acı değil mi? Zaten olması gereken bir şeyle ilgili uyarılar yayınlamak zorunda kaldığımız, para cezalarından medet umduğumuz inanılmaz bir vicdansızlık döneminin içinden geçiyoruz belli ki.
Kıyısından köşesinden yakalayıp tattığımız o 80’li yıllarda böyle değildi halbuki. Babalar kurbanı eve kendi elleriyle getirir, anneler kınayı kendi elleriyle yakar, çocuklar o bir gecelik “emanet canı” az da olsa kendi elleriyle beslerdi. Hatırlayan varsa söylesin, “kurbana iyi davranın” diye bir uyarıyı o yıllarda duyan olmuş mu?
Olmamıştır. Zaten olması gereken bir şeyle ilgili uyarılara gerek olmayan güzel yıllardı.
[mks_separator style=”solid” height=”2″]
Yaz mevsiminin olması gereken hareketliliğinden ve Ramazan Bayramı ticaretinden aradığını bulamayan İnebolu, bu sefer bütün umudunu kıştan önceki son çıkış olan Kurban Bayramı’na bağladı. Allah hepimize bol kazanç versin.
Kurban Bayramınız mübarek olsun. Büyüklerimizin ellerinden, küçüklerimizin yanaklarından öpüyoruz. İyi bayramlar.