İşçinin İşyerinde Uyuması Haklı Fesih Sebebidir

 

T.C.
YARGITAY
Dokuzuncu Hukuk Dairesi
Esas No : 2016/6401
Karar No : 2017/3237
Tarih : 06.03.2017
ÖZET:
  • İŞÇİNİN İŞYERİNDE UYUMASI GÖREVİ GEREĞİ İŞ GÜVENLİĞİNİ TEHLİKEYE ATAN BİR DURUM OLMASA BİLE GEÇERLİ SEBEP OLARAK KABUL EDİLECEĞİ
  • GÜVENLİK GÖREVLİSİ GİBİ UYUMAMASI GEREKEN GÖREVLERDE ÇALIŞAN İŞÇİNİN UYUMASI İSE HAKLI SEBEP OLARAK KABUL EDİLECEĞİ

 

İÇTİHAT METNİ

DAVA :

Davacı, feshin geçersizliğine, işe iadesine ve yasal sonuçlarına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.

Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR :

A-) Davacı İsteminin Özeti: Davacı vekili, müvekkilinin davalı işyerinin paketleme bölümünde depocu olarak çalıştığı, 25/06/2015 tarihinde gece vardiyası mesaisi için işyerine gittiğinde içeri alınmadığı ve sözlü olarak işine son verildiğinin bildirildiğini ve fesih nedeni olarak işyerinde uyurken yakalanmasının müvekkiline bildirildiğini, müvekkilinin işyerine uyuduğu gerekçesiyle savunmasının daha önce alındığı fakat savunmasında da belirttiği gibi yemek saatinde (paydos saatinde) uyumuş olup mesai saatinde kesinlikle böyle bir durum gerçekleşmediği ve mesaisine bir etki etmediğini, iş akdinin haklı ve geçerli neden olmadan feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine, işe iadesine ve yasal sonuçlarının hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.

B-) Davalı Cevabının Özeti: Davalı vekili, davacının 20/06/2015 tarihinde mesai saatleri içerisinde işini bırakarak uyuduğu ve aynı tarihte alınan savunmasında “gece uyuyamadığı için uyuduğu” şeklinde imzalı beyanda bulunduğu, dava dilekçesinde iddia edildiği gibi yemek molasında değil mesai saati içinde saat 11.00 civarlarında uyuduğunun tespit edildiğini, davacının genel olarak işyeri kurallarına uymadığı, daha öncede yasak olduğu halde işyerinde 2 kez sigara içmekten bir kez de kavga etmesi sebebiyle savunmasının alındığını, iş akdinin haklı ve geçerli sebeple feshedildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

C-) Yerel Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, davacının 27/02/2012 tarihinde davacının çalışmaya başladığı, 01/07/2012 tarihinde davacının sigara içtiği gerekçesiyle, 05/07/2014 tarihinde davacının kavga ettiği gerekçesiyle, 05/02/2015 tarihinde davacının sigara içtiği gerekçesiyle ve 20/06/2015 tarihinde davacının uyuduğu gerekçesiyle hakkında tutanaklar tutulduğu, 25/06/2015 tarihinde ise davacının iş akdinin sona erdirildiğinin anlaşıldığını, davalı işveren işçinin iş akdini yazılı olarak feshettiğinde yazılı fesih sebepleriyle bağlı olduğu, davacının iş akdi açıkça 4857 Sayılı Kanun’un 25/2. Maddesi (işçinin yapmakla ödevli yaptığı işi hatırlatıldığı halde yapmamakta ısrar etmesi) gerekçesiyle feshedildiği, davacıya isnat olunan 20/06/2015 tarihli uyuma eylemi sabit ise de, davacının daha öncesinde uyuduğu yönünde yazılı fesih bildiriminde bir iddia olmadığı gibi dosyaya bu yönde bir delil de sunulmadığı, davacının çalışırken arabacı olarak paketleme bölümünde çalıştığı, mesai saatleri içinde uyumasının şirketi ağır bir tehlike altına sokacak bir işte davacının çalışmadığı, davacının bir seferden ibaret uyuma eyleminin 4857 Sayılı Kanun’un 25/2 maddesi kapsamında kalan bir durumun olmadığı, geçerli fesih yönünden yapılan değerlendirmede ise; uyuma eyleminin davalı iş yerinin iş akışını bozduğu yönünde davalı tarafın bir iddiası ve delili bulunmadığı gibi yukarda açıklandığı üzere davacı hakkında tutulan tutanakların geçmiş tarihli olduğu, davacının genel olarak hareketlerinin şirketin iş akışını bozduğu ve artık davacıdan şirket için çalışmasının beklenemeyeceği yönünde bir durumun bulunmadığı, geçerli bir fesih nedeninde bulunmadığı gerekçeleriyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

D-) Temyiz: Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.

E-) Gerekçe: 4857 Sayılı İş Kanunu’nun 20/II.c.1 maddesinde açıkça, feshin geçerli nedenlere dayandığının ispat yükü davalı işverene verilmiştir.

İşveren ispat yükünü yerine getirirken, öncelikle feshin biçimsel koşullarına uyduğunu kanıtlayacaktır. Buna göre fesih işlemini yazılı yapmış olması, belli durumlarda işçinin savunmasını istediğini belgelemesi, yazılı fesih işleminin içeriğinde dayandığı fesih sebeplerini somut ve açık olarak göstermiş olması gerekir. İşverenin biçimsel koşulları yerine getirdiği anlaşıldıktan sonra, içerik yönünden fesih nedenlerinin geçerli (veya haklı) olduğunun kanıtlanması aşamasına geçilecektir.

4857 Sayılı İş Kanunu’nun 18. maddesi işverene, işçinin davranışlarından ve yeterliliğinden kaynaklanan sebeplerle iş sözleşmesini feshetme yetkisi vermiştir. İşçinin davranışlarından kaynaklanan fesihte takip edilen amaç, işçinin daha önce işlediği iş sözleşmesine aykırı davranışları cezalandırmak veya yaptırıma bağlamak değil; onun sözleşmesel yükümlülükleri ihlale devam etmesi, tekrarlaması olasılığından kaçınmaktır. İşçinin davranışları sebebiyle iş sözleşmesinin feshedilebilmesi için, işçinin iş sözleşmesine aykırı, sözleşmeyi ihlal eden bir davranışının varlığı gerekir. İşçinin kusurlu davranışı ile sözleşmeye aykırı davranmış ve bunun sonucunda iş ilişkisi olumsuz bir şekilde etkilenmişse işçinin davranışından kaynaklanan geçerli bir fesih söz konusu olur. Buna karşılık, işçinin kusur ve ihmaline dayanmayan sözleşmeye aykırı davranışlarından dolayı işçiye bir sorumluluk yüklenemeyeceğinden işçinin davranışlarından kaynaklanan geçerli fesih nedeninden de bahsedilemez.

İşçinin davranışlarından ve yeterliliğinden kaynaklanan nedenler, aynı Kanun’un 25. maddesinde belirtilen nedenler yanında, bu nitelikte olmamakla birlikte, işyerlerinde işin görülmesini önemli ölçüde olumsuz etkileyen nedenlerdir. İşçinin davranışlarından veya yetersizliğinden kaynaklanan nedenlerde, iş ilişkisinin sürdürülmesinin işveren açısından önemli ve makul ölçüler içinde beklenemeyeceği durumlarda, feshin geçerli nedenlere dayandığını kabul etmek gerekecektir.

İspat yükü kendisinde olan işveren, geçerli ve haklı nedende davacının davranışının veya yetersizliğinin işyerinde olumsuzluklara yol açtığını ve iş ilişkisinin çekilmez hal aldığını da ispat etmelidir.

Somut uyuşmazlıkta, davacı, davalı işyerinin paketleme bölümünde depocu olarak çalıştığı, olay gününde depodan diğer iş arkadaşlarının çalıştığı alana malzeme götürme görevinin de bulunduğu ancak davacının diğer iş arkadaşlarının beklediği malzemeleri çalışma alanına getirmeyince, gündüz saat 11.00 civarlarında diğer iş arkadaşlarının davacıyı çalışmayan bir makinanın arkasında bulunan bankın üzerinde uzanmış şekilde uyuduğunu görmeleri üzerine davalı işveren tarafından, davacının savunmasının istendiği ve davacının savunmasında, “gece uyuyamadığı için uyuduğunu” beyan ettiği anlaşılmaktadır. Davacının mesai saati içinde uyuduğu mahkemenin de kabulündedir. Ancak mahkemece, davacının bu eyleminin iş akışını bozduğu yönünde davalı tarafın iddiası ve delili bulunmadığı gerekçesiyle fesihte geçerli neden bulunmadığı kabul edilmiş ise de, bu gerekçeye katılma olanağı bulunmamaktadır. Zira, davacının bu davranışı yaptığı işin niteliğiyle değerlendirildiğinde, iş güvenliğini tehlikeye düşüren bir hal söz konusu değil ise de işin akışında aksamaya neden olduğu ve işveren açısından da iş ilişkisinin devamını olumsuz yönde etkileyen bir davranış olduğu kuşkusuzdur. Sonuç olarak söz konusu fesihte haklı neden yoksa da geçerli fesih nedeni bulunduğundan davanın reddi yerine kabulü hatalıdır.

4857 Sayılı İş Yasasının 20/3 maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.

SONUÇ :

Yukarda açıklanan gerekçe ile;

1-) Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,

2-) Davalı tarafından yapılan feshin geçerli nedene dayandığı anlaşıldığından davanın REDDİNE,

3-) Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,

4-) Davacının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 100.00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,

5-) Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre belirlenen 1.980,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,

6.-) Peşin alınan temyiz harcının istemi halinde davalıya iadesine, kesin olarak, 06.03.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.


Bu Yazıyı Paylaşın