Biliyorsunuz, geçtiğimiz hafta Emekli Çalışsın Ama Hasta Olmasın başlıklı bir yazı ile hem eski emeklilere hem de yeni emekli olan EYT’lilere rehberlik etmeye başlamıştık.
Bizimkisi amme hizmeti.
Bu hafta da amme hizmetimiz devam ediyor.
Geçtiğimiz hafta, artık “rapor parası” alamayacaklarını öğrenen çalışan emeklileri, bu hafta da işsiz kalmaları durumunda yaşayacakları ile ilgili olarak ışığa boğacağız.
İŞSİZLİK ÖDENEĞİ
Emekli olmadan önce, işveren tarafından işten çıkarıldığınızda, son dört aylık prime esas kazançlarınız dikkate alınarak hesaplanan günlük ortalama brüt kazancınızın yüzde kırkı kadar işsizlik maaşına hak kazanıyordunuz.
İşsizlik Sigortası Kanunu’nun 50. maddesinde;
“Hizmet akdinin sona ermesinden önceki son 120 gün hizmet akdine tabi olanlardan, son üç yıl içinde;
a) 600 gün sigortalı olarak çalışıp işsizlik sigortası primi ödemiş olan sigortalı işsizlere 180 gün,
b) 900 gün sigortalı olarak çalışıp işsizlik sigortası primi ödemiş olan sigortalı işsizlere 240 gün,
c) 1080 gün sigortalı olarak çalışıp işsizlik sigortası primi ödemiş olan sigortalı işsizlere 300 gün,
süre ile işsizlik ödeneği verilir.”
deniliyor.
DENİLİYOR AMA…
Evet öyle deniliyor ama bu emekli çalışan olduğunuz için sizi ilgilendirmiyor.
Çünkü günlerin sayıldığı maddelerde dikkat ettiyseniz bir şart var.
Diyor ki, “işsizlik sigortası primi ödemiş olan”
Siz emekli çalışan olduğunuz için Sosyal Güvenliği Destek Primine tabi olarak çalışıyorsunuz ve ücretinizden işsizlik sigortası primi kesilmiyor.
Dolayısıyla da işsizlik sigortası primi ödenmiyor.
Eh, gördüğünüz gibi bu prim ödenmediği için de işsiz kaldığınız zaman işsizlik maaşı alamıyorsunuz.
Sadece emekli maaşına kalmayayım derseniz, hasta olmamanız gerektiği gibi işverenle de iyi geçinmek zorundasınız.
Yani iyi ki bir emekli olmaya kalktınız.
Para veriyoruz diye her hakkınızı elinizden alıyorlar.
Gerçi şunu da biliyoruz:
Hem emekli maaşı alıp hem de işsizlik maaşı alabilmek için ne taklalar atılırdı öyle değil mi?
Ne diyelim?
Türkiye’ye hoş geldiniz.
