YARGITAY
İKİNCİ HUKUK DAİRESİ
Esas | : 2021/9042 |
Karar | : 2021/9011 |
Tarih | : 01.12.2021 |
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, kusur belirlemesi, yoksulluk nafakasının ve manevî tazminatın reddi, maddî tazminatın ve iştirak nafakasının miktarı yönünden; davalı erkek tarafından ise kusur belirlemesi, nafakalar ve maddî tazminat yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davalı erkeğin tüm, davacı kadının ise aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Dairemizin kesinleşen 22.05.2019 tarihli bozma ilamıyla davalı erkeğin kusurlarının birlik görevlerini yerine getirmemek ve kadını sürekli aşağılamak olarak belirlendiği anlaşılmaktadır. İlk derece mahkemesince bozmaya uyulmuş olsa da hükmün gerekçesinde kadını sürekli aşağılamak eyleminin erkeğe kusur olarak yüklenmemesi doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir.
3-Yukarıda 2. bentte açıklandığı üzere, davalı erkeğe yüklenen kadını sürekli aşağıladığı vakıası davacı kadının kişilik haklarına saldırı teşkil etmekte olup davacı kadın yararına manevi tazminat verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
4-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, davacı kadın yararına hükmolunan maddî tazminat azdır. Türk Medeni Kanununun 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu’nun 50 ve 51 inci maddesi hükümleri nazara alınarak, daha uygun miktarda maddî tazminat (TMK m. 174/1) takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
5-İlk derece mahkemesince, davacı kadının kendi isteği ile işten çıktığı gerekçesiyle yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiştir. Davacı kadın temyiz dilekçesinde, temizlik işinde asgari ücretle işe başladığını beyan etmiştir. Davalı erkeğin ise ticari taksi işlettiği, Antalya ilinde iki dairesinin ve aylık 1.600TL kira gelirinin olduğu, durumunun davacı kadına nazaran daha iyi olduğu anlaşılmaktadır. Asgari ücret seviyesindeki gelir kişiyi yoksulluktan kurtarmaz (HGK 24.12.2014 tarih, 2013/2-1364 Esas-2014/1082 Karar sayılı kararı). Yoksulluk nafakası koşulları davacı kadın yararına gerçekleşmiş olup, erkeğin sosyal ve ekonomik durumu da göz önüne alınarak kadın lehine uygun miktarda yoksulluk nafakası takdiri gerekirken, yazılı gerekçe ile bu talebin reddi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda (2.), (3.), (4.) ve (5.) bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz eden davalıya yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 292.10 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının yatıran davacıya geri verilmesine oy birliğiyle karar verildi. 01.12.2021