Asgari Ücret 2022

Açıklanan 2022 yılı Asgari Ücreti ile ilgili yazıyı yazmak için bir süre beklemeyi uygun gördüm. Bunun 2 sebebi vardı:

1-Bir yandan asgari ücretteki gelir ve damga vergisinin kaldırılmasından bahsedilirken, diğer yandan da sanki asgari geçim indirimi bir şekilde devam ediyormuş havası verilerek, televizyon ekranlarında ifade edilen “en az” asgari ücret ifadesi ve bu ifadenin çocuk sayısından bahsedilerek kullanılması.

2-Yine bu ifadelere dayanarak hesaplamanın nasıl yapılacağı ile ilgili yöntem karmaşası.

Artık konu netleştiğine göre asgari ücretin 2022 macerası anlatılabilir.

ASGARİ ÜCRET NE KADAR?

Geçmiş yıllarda Asgari Geçim İndirimi de olduğu için, asgari ücret olarak verilen ücretin aslında ne kadarının asgari ücret, ne kadarının da buna eklenen asgari geçim indirimi olduğu üzerine yazardık.

Bu yıl artık bütün bu açıklamalara gerek yok. Tablo aşağıdadır:

ASGARİ ÜCRETE EKLENECEK BİR ŞEY VAR MI?

Burada sorulan ve kastedilen kaldırılan asgari geçim indirimi. Dolayısıyla asgari ücrete eklenecek başka bir kalem yok.

Bekâr olmanız, eşiniz çalışması ya da çalışmaması, 1 ya da 11 çocuk sahibi olmanız artık önemli değil.

Herkes aile durumuna bakılmaksızın 4.253,40 TL ücret alacak.

İŞVERENE MALİYETİ

Her ne kadar gelir vergisi kesintisi ve damga vergisi kaldırıldı denilse de aslında bu işvereni direkt ilgilendiren bir konu değil.

Elbette sigorta primini etkileyen brüt ücreti değiştiriyor ama, siz işçiden kesip Devlet’e ödediğiniz gelir ve damga vergisini artık kesmeyip işçiye ödemiş olacaksınız.

Hatta bu kesintileri ödeyeceğiniz gün elde para yoksa Devlet’e gecikmeli olarak ödeyebilirken, artık peşin olarak işçide bırakmış olmanız da işin başka bir yanı.

Maliyet rakamları borcunuzun olup olmadığı ve kalkınmada öncelikli yörede bulunup bulunmadığınızla da ilgili yani hiç indirimsiz maliyet, % 5 indirimli maliyet ve + % 6 indirimli maliyetler söz konusu.

Ben aşağıda % 5 indirimli maliyet tablosunu veriyorum:

Eğer Sosyal Güvenlik Kurumu’na borcunuz varsa, bu maliyet 6.129,90 TL‘ye çıkarken, işletmeniz kalkınmada öncelikli yörede bulunuyorsa da 5.579,46 TL’ye düşer.

GÖZDEN KAÇIRMAYIN !

Bununla birlikte bu maliyetler hesaplanırken şu da gözden kaçırılmasın. İktidar partisinin Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne verdiği kanun teklifine göre gelir ve damga vergisi sadece asgari ücret alan çalışanlardan kalktı. Asgari ücretin üzerinde ücret alanların tüm ücretleri eskisi gibi vergilendirilecek.

Eğer siz asgari ücretin üzerinde bir ücret ödemesi yapıyorsanız, verdiğiniz ücretin TAMAMI için yine gelir ve damga vergisi ödenecek.

En azından bu yazı yazılırken durum böyle bir vehamet içerisindeydi.

Neyse ki “işi bilenlerin” itirazlarıyla, bu konu düzeltilme yoluna girdi ve ücretlerin asgari ücret kadarının vergi dışı bırakılacağı açıklandı.

ASGARİ ÜCRET 1 YILLIK

2007 yılından 2015 yılına kadar 6 aylık süreler için belirlenen asgari ücret Temmuz aylarında bir ücret artışı yaratıyordu.

Ancak 2022 yılında da 2016, 2017, 2018, 2019, 2020 ve 2021 yıllarında olduğu gibi asgari ücret 1 yıllık olarak belirlendi.

Halbuki biz, son 1 yıl içinde düşen alım gücünden bahsettiğimiz güzel günleri geride bırakıp, son 1 ay içinde düşen alım gücünden bahsettiğimiz günlere geldik.

İŞVEREN HERKESTEN SIKINTILI

Bu ücretlerin ödenebilmesi için ayakta kalmak zorunda olan işveren ise belki de herkesten daha sıkıntılı. Çünkü bir işçinin maliyeti en az 5.579,46 TL olarak gözüküyor. Asgari ücret artırılırken bu ücretleri ödeyebilecek bir kârlılık oranı olmadığını, işverenin maliyetler altında ezildiğini asgari ücreti veren de, asgari ücreti alan da biliyor. Bağ-Kur prim artışını daha hesaba bile katmıyoruz. Asgari ücret prim desteğinin ilk çıktığı tarihe göre % 100 oranında düşük uygulanmasından zaten hiç bahsetmiyoruz.

Fakat korkumuz odur ki, işveren çözümü işçi çıkarmakta, işçi ise sigortasız dahi çalışmayı göze almakta arayabilir.

İnanın işverenler hayatlarında yapmadıkları kadar hesap yapıp, gözleri tavanda ya da ufukta çare ve çözüm arıyorlar.

AYAKTA KALMAYA ÇALIŞACAĞIZ

İşçiyi dinlesen işçinin, işvereni dinlesen işverenin haklı olduğu bir ortamda sıkışıp kaldık. Ancak haklının bu kadar çok olduğu bir ortamda hakkını arayan yoksa, her türlü israfa para varken hem asgari ücretliye hem de işverene para yoksa, yapacak bir şey de yok.

Herkes yukarıdaki rakamlara göre hayatını şekillendirip ayakta kalmaya çalışacak. Bunun nasıl başarılacağını bilense yok.

Korkunç ve nerede duracağı bilinmeyen bir fakirleşmenin ortasında bırakıldık. Allah hepimizin yardımcısı olsun.