Çağ Atladık: Defter Tasdik Parasından Gider Katılım Ücretine…

Her yıl Aralık ayının gelmesiyle birlikte muhasebecilerin “istediği” defter tasdik parası da boş bir lakırdı konusu olur.

“İstediği” kelimesini tırnak içinde yazıyorum çünkü zannedersiniz ki bu para keyfe keder istenen bir şeydir.

Boş lakırdı konusudur diyorum çünkü zannedersiniz ki bu para keyfe keder belirlenen bir şeydir.

Hayır öyle değildir.

Artı…

Bu lakırdıyı sürdürmek isteyenlere müjdeli bir haberim de var.

Çünkü bu paranın adı artık basit bir şekilde ifade etmek gerekirse gider katılım ücreti.

Biraz daha havalı bir şekilde söylemek gerekirse de Dijital Dönüşüme Uyum ve Hizmet Giderleri Katılım Payı.

Ben sizin yerinizde olsam ikincisini tercih ederim.

Alemlerde “Sizin muhasebeciniz ne kadar Dijital Dönüşüme Uyum ve Hizmet Giderleri Katılım Payı istedi?” diye sorarsanız, bu firmanızı bence ciks gösterir.

Ne o öyle gider katılım ücreti falan?

Yoksa bize hava hoş. Ha Ali ha Veli.

Bu girizgâhtan sonra, bakın bu rakamlar nasıl ortaya çıkıyor kısaca özetleyelim:

NOTER GİDERLERİ

Önce noter tasdikleri var. Bu tasdik ücretlerini de noterler kendisi belirliyor değil.

Devlet harçları belirliyor, tasdik ücretleri de buna göre şekilleniyor.

Tabiî noterlere kızmak işin kolay yanı olduğu için siz noterlere kızıyorsunuz ama, alınan bu ücretin % 70’i direkt devlete gidiyor.

Daha sonra noterlerin ödedikleri gelir vergisi de dikkate alınırsa bir % 15 de oradan gitse neredeyse % 85 devlette.

Mesela 2022 yılı sonunda 197,35 TL olan 10 sayfalık bir tasdik işlemi 2023 yılı sonunda % 296 artarak 583,99 TL olmuş. Bu yılın sonunda da 935,00 TL.

Nasıl? İyi mi?

Değil. Ama bunun sebebi ne muhasebeci ne de noter.

Sebep belli.

NOTER GİDERİ KALKMADI MI?

Lafa gelince “Efendim, e-deftere geçtik/geçiyoruz, noter masrafını kaldırdık, öyle değil mi?”

Değil.

E-deftere geçebilmek için bunun modülünü satın alacaksın önce.

Bu modül eskiden lisanslı olarak satılıyordu ancak enflasyonist ortam yazılım sektörünü de etkiledi ve satışı bırakıp yıllık kiraya döndüler.

Hadi modülü kiraladın? Bu sefer o e-defterin 1 yıl süreyle e-defter barındırma ücreti var.

Sonra? Sonra 10 yıl süreyle beratlarını, program verilerini saklama ücreti.

Onun ücreti de senin verilerinin büyüklüğüne göre değişiyor.

Seç beğen al.

Siz mesela ticari hesabınızdan çocuğunuzun okula götürülmesini sağlayan özel servis işinin aylık aidatını ödüyorsunuz ya, hah işte, o bir veri. Yer kaplıyor.

Siz mesela “naber moruk” açıklamasıyla elden aldığınız borcu arkadaşınıza geri ödüyorsunuz ya, bildiniz, o havale e-defterde bir fiş.

Hatta bankanız o havaleye 3 satır halinde eft ücreti, komisyonu, vergisi alıyor ya, onlar hep veri, hep fiş.

Her bankada bir hesabınız, hatta bazı bankalarda birden fazla hesabınız var ya, onlar hep veri, hep fiş.

Yani her hareketiniz aynı zamanda sizin veri büyüklüğünüzü de değiştiriyor.

Veri büyüklüğünüz arttıkça aslında her ücret de kademeli olarak artıyor.

MUHASEBE GİDERLERİ

Hep şöyle düşünüyorsunuz. Biz muhasebeciye bir para veriyoruz, sonra ortaya başka ödemeler de çıkıyor.

Bunları da biz çıkarmıyoruz.

Biz yaptığımız işin ücretini alıyoruz sadece.

Bu işin yürütülebilmesi için yapılması zorunlu harcamalar, kırtasiye, internet ve bilişim giderleri, donanım ve yazılım lisansları gider katılım payı olarak, meslek mensubu ile yapılan mecburi sözleşmelerin “Ücretin Tutarı ve Ödeme Şekli” başlıklı bölümünün 6.3 nolu “İş için yapılacak bütün giderler iş sahibince karşılanacaktır.” hükmü gereği size yansıtılıyor.

O hüküm de Serbest Muhasebeci, Serbest Muhasebeci Mali Müşavir ve Yeminli Mali Müşavir Ücretlerinin Esasları Hakkında Yönetmeliğin “Ücretin Bir İşe Hasredilmesi” başlıklı 20. maddesine dayanıyor.

Ne diyor bu madde peki?

“Madde 20 – Sözleşmede aksine hüküm yoksa; kararlaştırılan ücret, yalnızca sözleşmede belirtilmiş iş ya da işlerin karşılığı olup; bu işlerle ilgili olarak sonradan ortaya çıkacak işler ya da işlemler ayrıca ücrete tabidir.

Meslek mensubunun işi yaparken ödemesi gerekli, iş sahibine ait bütün vergi, resim, harç ve giderler iş sahibinin sorumluluğundadır.

Bu giderler, talep halinde meslek mensubuna derhal ödenir. Bu giderler için, meslek mensubunca istenmesi halinde avans verilmesi zorunludur.

Meslek mensubunun işle ilgili seyahat giderlerinin de iş sahibince ödenmesi zorunludur.”

Mevzuatın takip edilmesi için yapılan harcamalardan başla, internetin en hızlısını ve tabiî en pahalısını kullanmak zorunda olmamıza kadar gel.

Bütün bunlar sandığınız kadar ucuz değil.

Biz kırık Windows, seri numarası internetten bulunmuş excel word falan kullanamıyoruz.

Cihazlarımız virüslü bir dosya veya bir fidye yazılımıyla karşılaşmasın diye bir sürü ek programla korunuyor.

Niye? Sizin verilerinizi korumak için.

Ve bu yazılımlar bir yazılım ağacından meyve gibi toplanmıyor.

Yazılım fiyatlarının nasıl bir şey olduğunu daha iyi anlamanız için yazıyorum:

Sadece bizim alanımızda değil, mesela inşaat mühendislerinin kullandığı tek bir yazılımın yıllık kira bedeli 100 bin TL gibi. Bakın bahsettiğim sadece yıllık kira, yazılımın sahibi olmak değil.

FARKINDA DEĞİLSİNİZ ÇIRPINIYORUZ

Elbette farkında değilsiniz ama bu masrafları sizin adınıza düşürebilmek için çırpınıyoruz biz.

Ama olmuyor.

Mesela siz farkında mısınız birçok muhasebecinin geri dönüşümlü kâğıt kullanmaya başladığının?

80 gramlık A4 kâğıtları bırakıp 70 gramlık A4 kâğıt bulma derdine düştüklerinin?

Niye? Masraflar biraz düşürülebilir mi diye.

Niye? Çünkü sözde e-faturaya geçildi ama mal ya da hizmet satışı yaptığınız devlet kurumu kâğıt ortamında faturayı hala daha bizden istiyor diye.

“Ödeme dosyasını hazırlıyoruz oraya koyacağız.” diye.

Şaka değil. “Renkli basın faturayı.” diyen kurum var.

Yetmedi mi?

40 sayfalık mizanı elektronik ortamda gönderdiğiniz banka şubesi diyor ki “Bunu kâğıt olarak gönderin, müfettişimiz dosyada o şekilde görmek istiyor.”

ŞU DEFTER TASDİK, PARDON GİDER KATILIM ÜCRETİ

İşte bütün bunlar alt alta yazılıyor, hesaplanıyor ve ortaya “gider katılım ücreti” denilen ödeme çıkıyor.

Neye dayanarak?

Ücret yönetmeliğinin ve mecburi sözleşmelerin ilgili maddelerine dayanarak.

Yani kimse kimseden olmayan bir şeyi almaya çalışmıyor.

Bilgi eksikliği, yaklaşım yanlışlığı ve yıllar öncesinden kalan “defter tasdik parası” ifadesi sanki konunun sadece defter tasdikleriyle ilgili olduğu havasını veriyor ama konu gördüğünüz gibi bambaşka.

Bu arada size Dijital Dönüşüme Uyum ve Hizmet Giderleri Katılım Payı ile ilgili ufak da bir tüyo vereyim:

Bu yıl gelecek yıldan daha ucuz.

Bence tadını çıkarın.

Bu Yazıyı Paylaşın