T.C. |
||
Esas No | : 2016/14353 | |
Karar No | : 2020/3642 | |
Tarih | : 12.10.2020 |
İÇTİHAT METNİ
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı (… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Restorasyon Kültür Sanat ve Araştırma Ticaret Limited Şirketi
İstemin Konusu : … Vergi Mahkemesinin… tarih ve E:…, K:… Sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava Konusu İstem: Davacı adına, defter ve belgelerini ibraz etmediğinden bahisle vergi inceleme raporuna istinaden re’sen tarh edilen 2009/3 ila 12 dönemleri vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinin kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; davalı idare tarafından davacının sunduğu zayi belgesinin dikkate alınarak davacıya katma değer vergisi indirimlerinin doğruluğunu kanıtlama fırsatı verilmesi ve karşıt inceleme yapılarak olayın gerçek mahiyetinin ortaya çıkarılması gerektiği, varsayımlara dayalı olarak davacının katma değer vergisi indirimlerinin reddi suretiyle yapılan cezalı tarhiyatlarda hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz Edenin İddiaları: Davalı idare tarafından, davacı hakkında düzenlenen vergi inceleme raporuna istinaden dava konusu cezalı tarhiyatın yapıldığı, kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
Karşı Tarafın Savunması : Cevap verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi …. Düşüncesi: Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA |
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
KARAR :
İNCELEME VE GEREKÇE:
Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulunun 08/02/2019 tarih ve E:2013/3, K:2019/1 sayılı kararıyla; defter ve belgelerin mücbir sebep nedeniyle incelemeye ibraz edilmemesinin re’sen tarh nedeni olduğu, ancak, 213 sayılı Vergi Usul Kanununda tanımlanmış mücbir sebep hallerinden biri sebebiyle defter ve belgeleri zayi olan bir mükellefin ibraz ödevini yerine getirmesinin beklenemeyeceği, böyle bir nedenden dolayı, ibraz ödevini yerine getiremeyen mükellefin katma değer vergisi indirimlerinin reddi suretiyle adına tarhiyat yapılması ve ceza kesilmesinin hukuka uygun düşmeyeceği, defterlerle birlikte zayi olan ve katma değer vergisi indirimine esas olan alış belgelerinin, alış yapılan mükelleflerden temin edilerek inceleme elemanına veya mahkemeye ibrazını beklemenin de gerçekçi bir yaklaşım olmayacağı, zira, alım yapılan mükelleflerin bazen faaliyetini terk etmeleri veya bulunamamaları, bazen de belge asıllarını vermemeleri gibi sebeplerle bu belgelerin temin edilemediği, dava aşamasında mahkemece, bu belgelerin temin edilmesinin davacıdan istenildiği durumlarda, alım yapılan mükelleflerin defter belge saklama yükümlülük süresi de çoğu zaman dolduğundan, istenilen belgelerin temin edilmesinin imkansız hale geldiği belirtilerek, içtihatların bu doğrultuda birleştirilmesine karar verilmiştir.
Uyuşmazlık konusu olayda, davacının defter ve belgelerinin oluşan sel sonucu zayi olduğunun … Asliye Ticaret Mahkemesinin E:…, K:… sayılı 27/06/2011 tarihli kararı ile tespit edildiği görülmüştür.
Bu durumda, mücbir sebebin varlığı nedeniyle ispat külfeti davalı idarede olduğundan, Mahkemece davalı idareden davacının alımlarına ilişkin indirimler konusunda eleştiri konusu yapılabilecek bir husus olup olmadığı sorularak yeni oluşan duruma göre bir karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
SONUÇ :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu Vergi Mahkemesinin kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş (15) gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 12/10/2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY :
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyorum.