T.C. YARGITAY Dördüncü Hukuk Dairesi |
|||
Esas No | : 2014/16583 | ||
Karar No | : 2015/13123 | ||
Tarih | : 17.11.2015 |
ÖZET: |
|
İÇTİHAT METNİ
DAVA :
Davacı H.. Y.. tarafından, davalılar K.. D.. ve diğeri aleyhine 06/03/2012 gününde verilen dilekçe ile menfi tespit istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 13/03/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı K.. D.. vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü:
KARAR :
Dava menfi tespit, tazminat ve tescil istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; karar, davalı K.. D.. tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, maliki bulunduğu .. plakalı aracını A.. 7. Noterliği’nin 18/06/1998 tarihli kati satış senedi ile davalı şirkete sattığını, satış sözleşmesinin 29/06/1998 tarihinde davalı Vergi Dairesine tebliğ olunduğunu, ancak davalı şirketin aracın bir ay içinde tescilini yaptırması gerekirken 13 yıl geçmesine rağmen üzerine tescil ettirmediğini, aracın halen adına kayıtlı göründüğünü, 2003-2011 yıllarında Motorlu Taşıtlar Vergisinin de ödenmediğini, Vergi Dairesince yeni aldığı aracına haciz konulduğunu, bu nedenle vergi borcunu ödemek zorunda kaldığını belirterek, borçlu olmadığının tespitine, haksız yere ödenen.. TL’nin davalılardan müteselsilen tahsili ile davalılar aleyhine manevi tazminat ve kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı K.. D.. Müdürlüğü vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacının noter satış senedinin düzenleme tarihi itibariyle mükellefiyeti sona ereceğinden davacının dava konusu araç nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, davacının araç nedeniyle ödemek zorunda kaldığı .. TL’nin davalılardan tahsiline, araçla ilgili olarak tescil kararı verilemeyeceğinden aracın davalı şirkete ait olduğunun tespitine, şartları oluşmadığından kötüniyet tazminatı ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun’un 3410 sayılı Kanun’la değişik 6. maddesinde Vergi Mahkemelerinin görevleri; “a)Genel Bütçeye, İl Özel İdareleri, Belediye ve Köylere ait vergi, resim ve harçlar ile benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezaları ile tarifelere ilişkin davaları, b)(a) bendindeki konularda 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un uygulanmasına ilişkin davaları, c)Diğer kanunlarla verilen işleri çözümler” hükmü ile belirtilmiştir.
Somut olayda, davacı, davalı şirkete sattığı araç için ödemek zorunda kaldığı motorlu taşıtlar vergisinin iadesini istemektedir. Bu kapsamda davacı ile davalı vergi dairesi arasındaki ihtilaf 197 sayılı Motorlu Taşıtlar Kanunu vergisinden kaynaklanmakta olup, 2576 sayılı kanunun 6. maddesine göre, bu tür ihtilafların hallinde Vergi Mahkemeleri görevli olduğundan, mahkemece davalı K.. D.. yönünden görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esasının incelenerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ :
Temyiz olunan kararın, yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına 17.11.2015 gününde oybirliği ile, karar verildi.