Türkiye’ye ilk bilgisayar 1960 yılında yol yapımında gereken hesaplamaları daha hızlı yapabilmek için Karayolları Genel Müdürlüğü’ne gelmiş ama toplumun bilgisayarla karşılaşması 80’li yılların ikinci yarısını buluyor.
Önce Devlet dairelerinde, daha sonra bankalarda ve ağır ağır özel işletmelerde.
Cep telefonları, nasıl hayatımızda hiç olmayan ve elimizle yaptığımız fotoğrafı büyütme hareketini günlük yaşamımıza soktuysa, o dönemden bu yana, bilgisayar da konuşma dilimizi etkilediği kadar, uydurduğumuz bahaneleri bile değiştiriyor.
Mesela “Bugün git yarın gel.” denilmiyor artık.
Ne deniliyor?
“Sistem çalışmıyor?”
Bunu söylemek de zor geliyorsa kısaca “Sistem yok.” diyorsunuz.
SİSTEM GERÇEKTEN YOK
Çalışma hayatının içinde değilseniz sizi saçınızın telinden ayak parmağınızın ucuna kadar sinir eden bu cümlenin aslında doğru olduğunu ise yaptığınız işin gereği öğreniyorsunuz.
Ve anlıyorsunuz ki masanın öteki tarafında gerçekten sistem yok.
Bu, sistemin yok olması ya da çalışmaması nereden kaynaklanıyor anlamak mümkün değil.
Elbette alt yapı ile ilgili.
Ama koca bir neslin hayatını, alt yapıyı düzgünce kurmayarak heba etmekten kimin ne çıkarı var aslında anlaşılamayan burası.
MUHASEBECİLER YILDI
Bu sistem işinden elbette her meslek grubu etkileniyordur, kimin ne çektiğini bilmiyoruz.
Ancak muhasebeciler çektiklerini anlatsalar buradan köye yol oluyor.
Defter işlemek istiyorlar, defter beyan sistemi çalışmıyor.
Beyanname göndermek istiyorlar, e-beyanname sistemi çalışmıyor.
Defter göndermek istiyorlar, e-defter sistemi çalışmıyor.
Gönderilen beyannamenin yarısının askıda kaldığını gördü bu gözler.
Evet, beyannamenin yarısı askıda kalıyor.
Ne askısı belli değil.
Bilen yok, eden yok.
Derdinizi anlatabileceğiniz bir yer yok.
Şaka mı geliyor bunlar size?
Hayır şaka değil.
Yaşıyoruz biz bunları.
SİSTEME YENİ “SKILL”LER AÇILDI
Oyun oynayanlar bilir.
Bazen oyunlara gelen güncellemelerle oyundaki karakterlerde yeni “skill”ler açılır.
Yani karakter yeni yetenekler, yeni kabiliyetler kazanır.
Mesela o güne kadar zıplayamayan bir karakter, o güncelleme ile zıplar hale gelir.
İşte bu çalışmayan sistemde yeni bir “skill” açıldı.
Yeni “skill” şu:
Sistem, 86 gündür e-belge kullanan, yani e-fatura ve e-arşiv faturası kesen, sisteme kayıtlı olduğu için de bütün firmalarca kendisine e-fatura kesilen bir mükellefe kısa mesaj göndererek, “kullanması gerektiği halde e-belge kullanmadığından bahisle, üstelik başvuru da yapmamışsınız, sonra zor durumda kalmayın” dedi.
Belli ki “yok” dediğimiz sistem “gelmiş”.
Geldiği gibi de demiş ki “Dur ben şu e-fatura ve e-arşiv fatura kullanıcısını darlayayım da bana e-fatura ve e-arşiv fatura kullandığını bir kanıtlattırayım.”
Şimdi bir kısa mesaj “e-fatura ve e-arşiv fatura kullanmıyorsunuz” dediği için, e-fatura ve e-arşiv kullanmaya başlamamızın üzerinden 86 gün geçtikten sonra, e-fatura ve e-arşiv fatura kullandığımızı kanıtlamaya uğraşıyoruz.
Kısa mesajın niye geldiği belli değil.
Kime neyi soracağımız belli değil.
Nereye ne başvurusu yapacağız belli değil.
Evet, sistem gelmiş ama yine çalışmıyor.
