Şirketler Her İşi Yapar

İnebolu’da bazı kurumların bazı uygulamaları kanunların gerisinden geliyor. Kurumlar hâlâ şirketlerle ilgili işlemleri yürütürken, şirketlerin iştigal konularının yazılı olduğu esas sözleşme maddelerine bağlı kalmak istiyorlar ama, durum artık böyle değil. Zamanında yazılmış bir yazıyı yeniden yayımlamakta belli ki fayda var.

“Ne iş olsa yaparım abi” sözü artık şirketler için de geçerli. Şirketler yeni Türk Ticaret Kanunu’na göre ana sözleşmelerinde yazılı olmayan işleri de yapabilir haldeler. Kanunda yapılan değişiklik bunun yolunu açtı ve herkes istediği her işi yapabilirken, şirketlerin ana sözleşmeye bağlı kalma zorunluluğu gibi bir garipliğin de önüne geçti.

ESKİ TTK NE DİYORDU?

Eski Türk Ticaret Kanunu’nun Hükmi Şahısların Ehliyeti başlıklı 137. maddesi “Ticaret şirketleri hükmi şahsiyeti haiz olup şirket mukavelesinde yazılı işletme mevzuunun çevresi içinde kalmak şartiyle bütün hakları iktisap ve borçları iltizam edebilirler. Bu husustaki kanuni istisnalar mahfuzdur.” şeklindeydi.

Yani ana sözleşmende ne yazılıysa onu yapabilirsin diyordu. Bunun dışında bir iş yapmaya kalkarsan bunu yetki aşımı olarak nitelendiriyor ve bu da bir sürü hukuki sıkıntılara yol aşıyordu.

YENİ TTK NE DİYOR?

Yeni Türk Ticaret Kanunu, bu konuyu Tüzel Kişilik ve ehliyet başlığı ile 125. maddede yeniden düzenledi ve “Ticaret şirketleri tüzel kişiliği haizdir. Ticaret şirketleri, Türk Medeni Kanunu’nun 48. maddesi çerçevesinde bütün haklardan yararlanabilir ve borçları üstlenebilirler. Bu husustaki kanuni istisnalar saklıdır.” haline getirdi.

Bu şu demek: Şirketler artık Türk Medeni Kanunu’nun 48. maddesindeki evlenme, boşanma, mirasçı olma gibi insana özgü nitelikler dışındaki her türlü hakka sahiptir. Dolayısıyla istediği işi ya da ticareti, herhangi bir değişiklik ya da kısıtlamaya uğramadan yapabilir.

İŞTİGAL KONUSU TADİLİ BİTTİ

Bu değişiklik ile birlikte, şirketlerin iştigal konuları ile ilgili durmadan değişiklik yapmak zorunda kalmaları ve şirket ana sözleşmelerine sayfalarca iştigal konusu yazmaları zorunluluğu da bitmiş oldu. Sermaye artırımı ve benzeri konular elbette tadil edilmek zorunda.

İHALE KOMİSYONLARI DİKKAT ETMELİ

Kanundaki bu değişiklik bilhassa ihale komisyonlarını yakından ilgilendiriyor. Çünkü ihale komisyonları bundan önceki uygulamalarda, ihaleye katılmak isteyen şirketlerin ana sözleşmelerinde, ihale konusunun yazılı olup olmadığına da bakıyorlardı.

Mesela ana sözleşmesinde yolcu taşımacılığı işi yazılı olan bir firma temizlik işiyle ilgili bir ihaleye katılamıyordu.

Artık böyle bir şey yok. Ana sözleşmelerinde yazılı olmadığı gerekçesiyle ihaleye almadıkları firmalar, başlarına ihalenin iptaline kadar gidebilecek ciddi sorunlar çıkarabilir.

HÜR TEŞEBBÜS

Kanunda yapılan bu değişiklik, gerçek anlamda hür teşebbüsün önünü açtı diyebiliriz. Gerçek kişilere tanınmış kimi avantajların şirketlere de tanınmış olması belki ticaret hayatını biraz daha hareketlendirir.

Bu Yazıyı Paylaşın