Rezervleri Yerine Koyma Seferberliği!

Merkez Bankası, 2021 yılını -56.40 milyar dolar, yani negatif döviz rezervi ile kapattı. Döviz rezervini artırmak için; 25 Mart 1999 tarihinde kaldırılmış olan zorunlu döviz devri, 22 yıl sonra çok yüksek bir oran olan %25 ile tekrar geri geldi.

UYGULAMA NASIL OLACAK?

Hazine ve Maliye Bakanlığı’nca, İhracat Genelgesi’ne “İhracat bedellerinin Merkez Bankası’na Satışı” başlıklı Ek 1’inci madde eklendi. Bu değişiklikten sonra, TCMB tarafından “İhracat Genelgesinin Ek 1’inci Maddesi Kapsamında Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’na Yapılacak Döviz Satışına İlişkin Uygulama Talimatı” yayımlandı.

Talimata göre; 3 Ocak 2022 tarihinden itibaren, İhracat Bedeli Kabul Belgesi’ne (İBKB) veya Döviz Alım Belgesi’ne (DAB) bağlanan ihracat bedellerinin %25’i İBKB’yi veya DAB’ı düzenleyen bankaya satılacaktır.

Bu bedeller bankaca Merkez Bankası tarafından ilan edilen ve işlem günü için geçerli döviz alış kuru üzerinden aynı gün Merkez Bankası’na satılacak ve Merkez Bankası’nın banka nezdindeki hesabına aktarılacaktır. Söz konusu tutarın tam karşılığı, banka tarafından ihracatçıya Türk parası olarak ödenecektir. Banka nezdinde Merkez Bankası adına ABD Doları, Euro ve İngiliz Sterlini hesapları açılacak ve bankanın bu uygulama talimatı kapsamında satın aldığı dövizler saat 17.00’a kadar Merkez Bankası’na bildirilerek, toplu bir şekilde söz konusu hesaplara aktarılacaktır. Banka tarafından Merkez Bankası’nın hesabına aktarılan dövizler, Merkez Bankası’nca işlem kuru üzerinden satın alınacaktır.

SONUNU DÜŞÜNEN KAHRAMAN OLAMAZ!

Vatandaşı olmasak, çok eğlenceli bir ülkede yaşadığımızı söyleyebiliriz. Ülkemizde kararlar günübirlik alınıyor. Doları 6.95 TL’de tutabilmek için, 128 milyar doları hunharca satıyorsunuz. Bu satışa rağmen, dolar kuru 18 TL’ye çıkıyor. Hatadan ders almıyor, dolar kurunu indirmek için tekrar sizin olmayan dolarları satıyorsunuz. Sonuç olarak döviz rezervleriniz -56.40 milyar dolar oluyor.

Bu durumun uzun süre sürdürülemeyeceğinin nihayet farkına varıp, satılan dolarları yerine koymak için her yere saldırmaya başlıyorsunuz.

Türkiye’nin 2021 yılı toplam ihracatının bir önceki yıla oranla %32.9 oranında artarak 225 milyar 368 milyon dolara ulaşmasını fırsata çevirmek için, ihracatçıya ihracat bedeli dövizinin %25’ini Merkez Bankası’na satma zorunluluğu getiriyorsunuz.

İhracatçı Birlikleri, geçen hafta Merkez Bankası Başkanı ile bir araya gelip, uygulamanın yanlış olduğunu ilettiler. Bu görüşmeden olumlu bir sonuç çıkmadı ve uygulama tam gaz başladı.

31 Aralık 2019 tarihinde gerçekleşen ihracat işlemlerine ilişkin bedellerin en az %80’inin bir bankaya satılmasına ilişkin zorunluluğu kaldıran bir ülkenin, iki yıl sonra ihracat bedellerinin %25’inin Merkez Bankası’na satılması zorunluluğu ile karşılaşması gerçekten ibretlik bir durumdur.

İktidar, negatife dönen döviz rezervlerini güçlendirmek için; önce döviz tevdiat hesaplarından Türk Lirası’na dönüşü teşvik edip, TL’ ye çevrilen dövizlerin Merkez Bankası tarafından satın alınacağına ilişkin düzenleme yaptı. Düzenlemeye rağmen, döviz tevdiat hesaplarındaki tutarlar azalmak yerine arttı.

İhracatçının ihracat bedeli dövizinin Merkez Bankası’na %25’inin zorunlu satışına ilişkin düzenleme, 86 bin 270 ihracatçı firmanın zararına sonuç doğuracaktır. Şöyle ki; Türkiye‘nin ihracatının büyük bölümü ithalata bağlıdır. İthalat azalınca, ihracat da azalıyor. Ara malı ithalat oranımız, toplam ithalatın %79’una ulaşmış durumda. İhracata konu ettiği ham maddesinin %50-60’ını ithalat yolu ile sağlayan ihracatçıdan ihraç bedeli dövizinin %25’ini zorla almak, ihracatçıya ithalat için gerekli dövizi kendi kazandığın dövizle değil, piyasadan karşıla demektir. Yaptığımız ihracatların sadece %2.7’sinin yüksek teknoloji ürününden ibaret olduğu ve bir kilogram ihracatımızın bedelinin 1 dolar 15 sent olduğu gerçeği karşısında; ihracattan %25 kâr da edemediğimizden, ihracat dövizinin %25’inin zorunlu satışı ihracatçıları haklı olarak ayağa kaldırmıştır. İhracatçıların gönlünü almak için getirilen %1’lik Kurumlar Vergisi indirimi, zararları telafi için yeterli olmayacaktır.

İktidar, “Türk Vatandaşlığı Kanunu’nun Uygulanmasına İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik“ de, 6 Ocak 2021 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan değişiklikleri yapmıştır. Bu değişikliklerle para ile Türk vatandaşlığı edinilmesinde kapsam genişletilmiş olup, vatandaş olmak için verilen dövizlerin de Merkez Bankası’na satışı zorunlu hale getirilmiştir.

Sonunu düşünmeden döviz kurlarını artırmamak için rezervlerini boş yere harca, yerine koymak için çok büyük maliyetlere katlan. Bütün bu rezervleri yerine koyma düzenlemelerine rağmen; bundan sonra hiç hata yapılmasa bile, rezervleri yerine koymak en az 6 yıl sonra mümkün olabilecektir.

Kaynak: Sözcü Gazetesi-Nedim Türkmen

https://www.sozcu.com.tr/2022/yazarlar/nedim-turkmen/rezervleri-yerine-koyma-seferberligi-6877687/

Bu Yazıyı Paylaşın