Dağılın, Reform Meform Yok

Dün değerli CHP MV Teoman Sancar partisinden istifa etti. Muharrem İnce’nin partisine katılması bekleniyor. Böylece AKP’yi büyük masraf ve emek sarfından kurtardı. Artık, CHP’nin Tabela Partisi olup, FETÖ ve PKK ile sıkı işbirliği içinde olduğunu kanıtlamaya çalışmayacak.

Bu meşakkatten kurtulan Sevgili Başkanım Erdoğan da gelecek hafta, ya da bir sonraki, belki yazın, ya da çıkmaz ayın son Çarşambası’nda insan hakları ve ekonomik reform paketini açıklayacağını ilan etti. Sayın Teoman Sancar ve Muharrem Abi’ye katılan diğer demokrasi havarilerine borçluyuz o reform paketini de.

Ne çıkacak bu reform paketinden ya? Daily Sabah’ı okuyorum, birden gülmekten spinkterim iflas etti, kötü şeyler oldu. “Adil yargılama hakkı” getirilecekmiş. Hmmm….. Demek ki şimdiye kadar bizi Kör Kadı yargılıyordu. Belki de Orta Çağ’da suçluyu suçsuzdan ayırt etmek için kullanılan koltuğa bağlayıp suya atma sınavı kullanılıyordu. Bağlı olmasına rağmen, şüpheli kurtulmayı başarırsa, ehh, demek ki Şeytan’la işbirliği yapıyor, suçlu. Ya ölürse? Ruhuna fatiha. Suçsuzmuş.

Yabancı yatırımcıya da NİYE acilen Türkiye’ye gelmesi gerektiği anlatılacak, olmazsa, kolundan tutulup getirilecekmiş. Vatandaşın uzun vadeli tasarruf eğilimi güçlendirilecekmiş. Bir yanda her gün Batı’ya, dinine, medeniyetine, devlet başkanlarına küfreden bir hükümet ve yandaş basın, öte yandan Batı’dan yatırım beklemek?

Bir yanda %30’a varan enflasyon, öte yanda TUIK’in inatla “yok, %15!” demesi ve %16 TL faizine kanmayan vatandaşın soluğu döviz, altın, konut ve arabada alması.

Dağılın, lan! Reform meform yok. Bakın, bu ülkede devlet, millet, yargı, parlamento ve tüm KÖİ’ler Recep Tayyip Erdoğan demek. Reform yapmak için ne anayasaya ihtiyacı var, ne yargı onayına.

  • HDP’lileri terörist ilan etmekten vazgeçersin,
  • Selahattin Demirtaş, Osman Kavala, BÜ öğrencileri, yazarlar ve habercileri hapisten çıkartırsın,
  • TUIK’e ayar verirsin.
  • Bağımsız denetim kurumları, kamu bankaları ve yargıyı babanın tapulu malı gibi kullanmaktan vazgeçersin.

Bakın, reform oldu bile. Yarın yabancı sermaye akar, vatandaş ömür boyu sana dua eder. Ehh, bunları yapmak iki dudaktan çıkacak bir söz kadar kolayken, yapmıyorsan, Reformlar da Meform olur. Dolar/TL’ye 7.00’a düştüğünde unutulur, soranlar da mapusa atılır.

Sevgili Başkanım’ın Türkiye için yapabileceği, tamamen kendi iradesine bağlı ve tüm sorunlarımızı bitirecek bir reform daha var: Emekliliğini istesin. Dilekçeyi verdiği gün Borsa 10 bin puan çıkmazsa, ben vatan haini Sakıncalı Piyade kripto-FETÖ’cü değilim.

Reformlar da, “komşularla sıfır sorun”, “değerli yalnızlık”, “milli ve yerli ekonomi”, “beka meselesi”, “Ay’a Türk göndermek”, “yeni Anayasa” gibi o anda bizi köşeye sıkıştıran badireyi atlatmak için uydurulan bir bahane.

Bu kötü haber, ama size bir de iyi haber vereyim. Başkanım Erdoğan’ım değil Fheristhy gelse Kanal İstanbul’a inşa edemez. Bu da fuzuli bir tartışmadır. Sebebi de çok basit. Kanal İstanbul’un fizibilitesi 20 milyar Euro filan ediyor. Türkiye’de her şey bütçeyi aşıp, planlanandan daha uzun sürdüğü için, biz 30 milyar Euro diyelim. Esnafına, işsizine, muhtacına, engellisine yeterli mali destek veremeyen bir hükümetin cebinde 30 milyar Euro var mı? Ne gezer, silkelesen belki 300 bin Euro çıkar.

O zaman bu proje de KÖİ’ye havale. Nedir KÖİ’nin açılımı? “Yazı çıkarsa müteahhit kazanır, tura çıkarsa Devlet Baba kaybeder”. Hazine garantisiyle, trafik garantisiyle kendi masrafını bir kaç yılda çıkartacak her projeye Korelisi’nden, Paraguaylısı’na kadar herkes talip olur. Çünkü, beleş para. Binlerce defa yabancı dostlarıma yalvardım “Ya Blue Sky Flybynight Corporation diye bir naylon şirket kurup iki Kent Hastanesine talip olalım” diye, ama modeli anlamadılar. Kazanan tarafta da olsalar, onlara kumar masasında hep müşterinin kazanıp, krupiyenin kaybettiği bir gazino akılcı gelmedi.

Kanal İstanbul’a kimse talip olmaz, çünkü kendini ödeme süresi 30 yılı aşar. Ayrıca, gelir üretme potansiyeli de sıfırdr. Ortada taş gibi Montrö Antlaşması var, benim Romen bandralı bir tankerim  olsa, istersem bedava Boğaz’dan radioaktif uzaylı cesedi  geçiririm. Savaş gemisi olmadıkça, Türkiye müdahale edemez.

O zaman zaten kargo başına $5-10 bin kafayı zor toplayan Romen, Bulgar, Rus, Ukraynalı kaptan NİYE en az $10 bin geçiş bedeli ödeyerek Kanal İstanbul’u tercih etsin? Efendim, sıra beklemeyecekmiş. Ulan, herif hurda demir taşıyor be, paslanmış zaten, dünyada da kıtlığı yok ki? Demirler Kilyos açıklarına, balık tutup vodka içer.

Hiç bir gelir üretme potansiyeli olmayan tamamen Hazine’den tahsil  edilecek trafik garantisi ile çalışan bir modele de yabancı geri ödeme süresi 5 yılsa EVET der. 30 yıl için EVET demez, çünkü 30 yıl sonra Hazine bu KÖİ modeli yüzünden icralık durumda olacaktır.

Bence Kanal İstanbul’u kazmaya başlasınlar. Onbinlerce işsiz var, ceplerine bir kaç kuruş girer. Sonra yine onlara doldurtulur, biraz daha besleriz. Keynes mezarında gülümsüyordur herhalde.

Ay’a Türk göndermeye gelince, şu Babayiğit bir yollarda dolaşmaya başlasın, o zaman inanırım.

Kaynak: paraanaliz.com-Atilla Yeşilada

https://www.paraanaliz.com/2021/guncel/fos-yazdi-dagilin-reform-meform-yok-57958/

Bu Yazıyı Paylaşın