Ödenmeyen Ev Kirası Borcu Sebebiyle Müteakip Dönemlerin Kiralarının Muaccel Olması Mümkün Değildir

T.C. YARGITAY Altıncı Hukuk Dairesi
Esas No : 2013/14498
Karar No : 2013/15630
Tarih : 20.11.2013
KAVRAM:
  • İTİRAZIN KALDIRILMASI İSTEMİ
  • KİRALANANIN TAHLİYESİ İSTEMİ
  • KİRACI ALEYHİNE DÜZENLEME YASAĞI
  • SONRAKİ KİRA BEDELLERİNİN MUACCEL OLMASI

İÇTİHAT METNİ

DAVA :

İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR :

Davacı alacaklı, kira alacağının tahsili için başlattığı icra takibine davalı- borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine, icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılmasını ve kiralananın tahliyesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.

1- )Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere, takip tarihi öncesi döneme ait kira borcunun 30 günlük sürede ödenmemiş olmasına ve kiralananın tahliye edildiğinin kanıtlanmadığının anlaşılmasına göre davalılar vekilinin tahliyeye yönelik temyiz itirazları yerinde değildir.

2- )Davalılar vekilinin alacağa yönelik temyiz itirazlarına gelince, Kiracı aleyhine düzenleme yasağı başlıklı 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 346. maddesinde;kiracıya kira bedeli ve yan giderler dışında başka bir ödeme yükümlülüğü getirilemeyeceği, özellikle kira bedelinin zamanında ödenmemesi halinde ceza koşulu ödeneceğine veya sonraki kira bedellerinin muaccel olacağına ilişkin anlaşmaların geçersiz olduğu, 6101 Sayılı Türk Kanunu’nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un Geçmişe etkili olma başlıklı 2. maddesinde; Türk Borçlar Kanunu’nun kamu düzenine ve genel ahlaka ilişkin kurallarının gerçekleştikleri tarihe bakılmaksızın bütün fiil ve işlemlere uygulanacağı, aynı kanunun görülmekte olan davalara ilişkin uygulama başlıklı 7. maddesinde de; Türk Borçlar Kanunu’nun kamu düzenine ve genel ahlaka ilişkin kuralları ile geçici ödemelere ilişkin 76., faize ilişkin 88’nci, temerrüt faizine ilişkin 120. ve aşırı ifa güçlüğüne ilişkin 138. maddesinin görülmekte olan davalara da uygulanacağı hüküm altına alınmıştır. Kiracıyı koruma amacıyla getirilen TBK’nını 346. maddesindeki bu yasal düzenlemenin kamu düzenine ilişkin olduğu kuşkusuzdur.Bununla birlikte 6217 Sayılı Yasa’nın geçici 2.maddesinde değişiklik yapan 6353 Sayılı Yasa’nın 53. maddesine göre; kiracının Türk Ticaret Kanunu’nda tacir olarak sayılan kişiler ile özel hukuk ve kamu hukuku tüzel kişileri olduğu işyeri olduğu işyeri kiralarında 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 323, 325, 331, 340, 343, 344, 346 ve 354. maddelerinin 1.7.2012 tarihinden itibaren 8 yıl süreyle uygulanamayacağı, bu halde kira sözleşmelerinde bu maddelerde belirtilmiş olan konulara ilişkin olarak sözleşme serbestisi gereği kira sözleşmesi hükümlerinin tatbik olunacağı da öngörülmektedir.

Taraflar arasında düzenlenen kira sözleşmesinin 19. maddesinde “bir kira ödenmediği takdirde gelecek kiralar muacceliyet kespeder. Gelecek kiraların tahsiline gidilir” muacceliyet ( ceza ) koşuluna yer verildiği görülmekte ise de; dosya içeriğinden kiracının TTK kapsamında tacir olup olmadığı anlaşılamamaktadır. Bu durumda mahkemece kiracının tacir olup olmadığı araştırılarak, tacir olması durumunda hakkında TBK’nın 346. maddesinin 1.7.2012 tarihinden itibaren 8 yıl süre ile uygulanamayacağı gözetilmeli, tacir olmadığının anlaşılması halinde ise; yeni yasal düzenleme karşısında bu koşulun davalı kiracı yönünden geçersiz hale geldiği kabul edilerek değerlendirmenin takip tarihi itibariyle ödenmemiş muaccel kira alacağına göre yapılması, muacceliyet koşulu gereğince istenen aylar kirası yönünden alacak isteğinin reddine karar verilmesi gerekir.

Karar bu nedenle bozulmalıdır.

SONUÇ :

Yukarıda ( 1 ) nolu bentte açıklanan nedenle kararın tahliyeye ilişkin kısmının ONANMASINA, yukarıda ( 2 ) nolu bentte açıklanan nedenle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK’ya 6217 Sayılı Kanun’la eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK’un 428 ve İİK’nin 366. maddesi uyarınca kararın alacağa ilişkin kısmının BOZULMASINA, onanan kısım için temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 20.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Bu Yazıyı Paylaşın