“Seni Gelirsem Silahla Vuracağım, Ben Gelmeden Kendini Vur, Bu İşi Bana Bırakma” Demek İntihara Yönlendirme Suçudur

T.C.
YARGITAY
Birinci Ceza Dairesi

Esas No : 2014/3770
Karar No : 2015/4273
Tarih : 02.07.2015

İÇTİHAT METNİ

DAVA ve KARAR :

1-6136 sayılı Yasaya aykırılık suçuna katılma mümkün bulunmadığından, katılan vekilinin sanık … hakkında bu suçtan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin CMUK.nun 317. maddesi uyarınca reddine,

2-Sanık … hakkında eşi olan maktul …’ı kasten öldürme suçundan kurulan hüküm yönünden;

Dosya içeriğine ve tanık …’nin beyanına göre, … ilçesinde oturan sanık … ile maktul …’ın evli olup, aralarında geçimsizlik bulunduğu, olaydan bir gün önce sanık …’nin, oğlu … ile birlikte … ilçesine gideceğini maktul …’a söylediği, maktul …’ın da Denizli’ye annesi …’nin evine gidip kalmak istediğini belirttiği, sanık … ve oğlu …’nin … ilçesine, maktul …’ın ise otobüsle Denizli’ye gittiği, burada internet üzerinden tanıştığı ve arkadaş olduğu tanık …’le buluştuğu, sanık …’yi telefonla arayıp, Denizli’ye geldiğini, kendisini babasının karşıladığını söyleyerek, geceyi adı geçen tanıkla birlikte bir pansiyonda geçirip, olay günü öğleden önce evine döndüğü, sanık …’nin cep telefonu ile maktul …’ı aradığında evde olduğunu öğrenip, eve çabuk gelmesinden şüphelendiği, kayınvalidesi …’yi telefonla arayarak, bu durumu sorduğu, maktul …’ın gece onun evinde kalmadığını tespit ettikten sonra, kayınvalidesi …’den …’deki eve gelmesini isteyerek “gel konuyu çözelim” dediği, maktul …’ı da tekrar telefonla arayıp, geceyi kayınvalidesinin evinde geçirmediğini öğrendiğini belirtip, “seni gelirsem silahla vuracağım, ben gelmeden kendini vur, bu işi bana bırakma” dediği ve sinkaflı küfürler ettiği, bu telefon görüşmesini o sırada maktul …’ın yanında bulunan tanık …’nin de duyduğu, tanık …’nin maktul …’ı sakinleştirmeye çalıştığı ve bir süre sonra evden ayrıldığı, maktul …’ın bulunduğu eve önce maktulün annesi …, daha sonra ise sanık … ile oğlu …’nin geldiği, birlikte maktul …’ın geceyi nerede geçirdiği konusunda konuşmaya başladıkları, maktulün kaçamaklı cevap vermesi üzerine tartıştıkları, …’nin maktul …’ı darp ettiği, gürültüyü duyan komşuların eve gelmesi üzerine birlikte sanık …’ye ait mobilya dükkanına gittikleri, aynı konuda tartışmaya devam ettikleri, sanık …’nin maktulden MSN şifresini istemesi, maktulün de MSN şifresini sadece teyzesinin kızı olan tanık …’e vereceğini söylemesi üzerine sanık …’nin kabul ettiği, maktul …, sanık … ve çocukları …’nin birlikte eve döndükleri, oturma odasında oturdukları sırada önce sanık …’nin lavaboya, sonra maktul …’ın çocuk odasına gittiği, çocuk odasından silah sesi gelmesi üzerine sanık …’nin lavabodan, çocukları …’nin ise oturma odasından çıktıklarında koridorda karşılaştıkları, birlikte çocuk odasına gittiklerinde, maktul …’ın sağ göğsünden isabet eden mermi sonucu yaralandığını ve yakınında tabanca olduğunu gördükleri, sanık …’nin maktulü kucaklayarak antreye çıkardığı, telefonla 112’yi aradığı, ancak maktulün olay yerinde ateşli silah mermi çekirdeği yaralanmasına bağlı iç organ ve büyük damar yaralanmasından gelişen iç kanama sonucu öldüğü olayda, maktulün sağ el dış svaplarında atış artıkları bulunduğunun tespit edildiği anlaşılmakla,

Sanık …’nin eşi olan maktul …’ı tabanca ile öldürdüğüne dair her türlü kuşkudan yeterli ve kesin kanıt elde edilemediği, ancak sanık …’nin maktul … ile yaptığı telefon görüşmesi sırasında “seni gelirsem silahla vuracağım, ben gelmeden kendini vur, bu işi bana bırakma” şeklindeki sözlerinden bir süre sonra ölümün meydana gelmesi dikkate alındığında, sanık … hakkında 5237 sayılı TCK.nun 84. maddesi uyarınca intihara yönlendirme suçundan cezalandırılması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde beraatine karar verilmesi,

SONUÇ :

Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle tebliğnamedeki düşünce gibi bozulmasına, 02.07.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.

Bu Yazıyı Paylaşın