Mikro Plastik Kirliliği Dağların Zirvesine Kadar Ulaşabiliyor

Fransız bilim insanları Everest Dağı’nın tepesinden okyanusun en derin yeri Mariana Çukuru’na kadar her yerde mikro plastik bulunduğunu ortaya çıkardı. Rüzgarla atmosferin ilk katmanı olan troposfere ulaşan plastiğin kolayca çok uzak mesafelere taşınabildiği anlaşıldı.

Mikro plastikler 5 milimetreden küçük plastik parçalarını ifade ediyor. Bu minicik parçalar paketleme, giyim, araç ve diğer kaynaklardan kopuyor ve karaya, denize ve havaya nüfuz ediyor.

Fransa Ulusal Araştırma Enstitüsü (CNRS) Pirene Dağları’nda deniz yüzeyinden 2 bin 899 metre yükseklikte kurulu Pic du Midi Gözlemevi’nde Ocak ve Ekim 2017’de 10 bin metreküp hava örneği inceledi. Yerel iklim ve çevre etkilerinin minimum hissedilmesinden dolayı “temiz istasyon” olarak adlandırılan gözlemevi çevresinde incelenen örneklerde her türlü mikroplastiğe rastlandı.

Bilim insanları, örnekleri taşıyan farklı hava kütlelerinin güzergahına ait hava bilgilerinden hareketle mikro plastiklerin Kuzey Afrika ve Kuzey Amerika’dan bu bölgeye ulaşmış olabileceği sonucuna vardı.

Çalışmayı yürüten Kanada’daki Dalhousie Universitesi’nden Steve Allen parçacıkların çok uzun mesafelere taşınabildiğini belirterek “Troposfere bir kez ulaştığında otobanda seyreden araba gibi hızla uzun mesafe kat edebiliyor” sözleriyle bulgularını açıkladı.

‘Mikro plastikler sonsuz bir devir halinde’

Araştırma ayrıca mikro plastik kaynaklarının Akdeniz ve Atlas Okyanusu olduğunu da gösterdi. Allen’a göre bu bulgu çok ilginç, çünkü plastik parçacıklarının denizlerden havaya karışabildiğinin işareti.

Araştırmacılar Pic du Midi Gözlemevi’ndeki örneklerin sağlık için tehlike oluşturacak miktarda olmadığını belirtti, ancak araştırmacılar bulunan örneklerin insanlar tarafından solunabilecek kadar küçük olduğuna dikkat çekti.

Mikro plastiğin yok olmadan sonsuz bir devirle dünyada dolaşıp durduğuna vurgu yapan araştırmacılar sorunun küresel boyutta olduğunu hatırlattı ve plastiğin gemilerle uzak bölgelere taşınmasının da çözmeyeceğini “onlar yine gelip sizi bulacak” sözleriyle ifade etti.

Daha önce yapılan bir araştırmada Avrupa ve Amerika kıtalarında yıkanan sentetik giysilerden kopan parçacıkların atık sular aracılığıyla okyanuslara ulaştığı ve okyanus akıntıları ile Kuzey Buz Denizi’nde biriktiği anlaşılmış, bu kapsamlı çalışma mücadelenin evde başlaması gerektiği sonucuna ulaşmıştı.

Rusya’da ise mikro plastiğin karla birlikte yağdığını tespit eden bilim insanları mikro plastiklerle kirlendikten sonra karın toprağa sızmasının ne tür zararlara neden olabileceğini anlamaya çalışıyor.

Amerikalı bilim insanları ise bebeklerin dışkılarında bulunan mikro plastik miktarının yetişkinlerden 10 kat daha fazla olduğunu ortaya çıkarmış, bu bulgu plastiklerde bulunan endokrin bozucu kimyasalların bebeklerin gelişimi konusunda endişeleri beraberinde getirmişti.

Bu Yazıyı Paylaşın