Kirada Depozitoya Dikkat

Eylül ayı geldi. Eskilerin gelir vergisi ödemeleri için kullandığı “Mart ayı, dert ayı” ifadesi artık kimse adam gibi vergi ödemediği ama bir yandan da neredeyse Devlet’le ortak hale geldiği için çok kullanılmasa da, Eylül ayı okulların açılması ve tayinlerin gerçekleşmesi sebebiyle gerçekten dert ayına dönüştü. Yaşanan büyük iç göçün en önemli kalemlerinden biri hem ülkemiz hem de İnebolu için kira.

Hatırlarsınız, çünkü sitenin en çok okunan yazılarından birisi olmuştu, geçen yıl bu zamanlarda İnebolu’nun Trilyonları Eğitim İçin İlçe Dışında Harcanıyor başlıklı bir yazı yazmıştım. Bu yıl eğitim için dışarılarda harcadığımız para miktarı daha da arttı. Çünkü eğitimin üzerine bir de barınma kalemi bindi. İmkânı olanlar ev alırken, bazıları yurtları tercih etti. Bir kısım da ev kiralama yoluna gitti.

İşte ev kiralamalarında gündeme gelen “depozito” aslında dikkat edilmesi gereken bir nokta. Gelin özetleyelim:

NE KADAR DEPOZİTO İSTEYEBİLİRSİNİZ?

Ev sahipleri depozito miktarını kendi keyiflerine göre belirleyemezler. Çünkü bu konuda kanuni bir düzenleme var. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 342.maddesi halk arasında “depozito” olarak bilinen ödemeyi “güvence” olarak adlandırıyor ve “Konut ve çatılı işyeri kiralarında sözleşmeyle kiracıya güvence verme borcu getirilmişse, bu güvence üç aylık kira bedelini aşamaz.” diyor. 3 aylık kira bedelini aşan her uygulama kanuna aykırıdır. Hepiniz yerli ve milli olduğunuz için de bu depozitonun evinizi Türk Lirası’ndan kiraya verdiğiniz için Türk Lirası olarak alınması gerektiğini söylemeye de gerek yok.

DEPOZİTO EV SAHİBİNDE Mİ DURUR?

Kocaman bir HAYIR. Aksine kiracıda durur. Çünkü aynı kanunun aynı maddesi bunu da düzenlemiş. Madde, “Güvence olarak para veya kıymetli evrak verilmesi kararlaştırılmışsa kiracı, kiraya verenin onayı olmaksızın çekilmemek üzere, parayı vadeli bir tasarruf hesabına yatırır, kıymetli evrakı ise bir bankaya depo eder. Banka, güvenceleri ancak iki tarafın rızasıyla veya icra takibinin kesinleşmesiyle ya da kesinleşmiş mahkeme kararına dayanarak geri verebilir.” diyor. Yani kiracı, depozitoyu ev sahibine vermiyor, kiracı adına açılacak vadeli bir tasarruf hesabına yatırıyor ve fakat ev sahibinin rızası olmadan bu paraya dokunamıyor. Depozito olarak belirlenen para, aslında kiracının parası olduğu için, ev sahibiniz sizin paranızla dolar alıp da hem kiranızdan hem de depozitonuzdan istifade etmesin, aynı zamanda paranız da değer kaybetmesin diye Devlet bu yolu uygun görmüş.

TAYİNİNİZ ÇIKTI GİDİYORSUNUZ, NE YAPILACAK?

Merak etmeyin, aynı kanunun aynı maddesi bunu da yazıyor. Diyor ki, “Kiraya veren, kira sözleşmesinin sona ermesini izleyen üç ay içinde kiracıya karşı kira sözleşmesiyle ilgili bir dava açtığını veya icra ya da iflas yoluyla takibe giriştiğini bankaya yazılı olarak bildirmemişse banka, kiracının istemi üzerine güvenceyi geri vermekle yükümlüdür.” Yani, depozitonuzu bankadan geri alabilmek için ev sahibinizin rızası lazım. Eğer ev sahibinizle bir problem varsa, ev sahibi bunu 3 ay içerisinde bankaya bildirmek zorunda. Bir problem varsa ve bildirmediyse, siz şanslısınız, çünkü banka 3 ay geçtikten sonra bir rıza aramaksızın, zaten sizin olan parayı size geri vermekle yükümlü.

DEPOZİTOYA DİKKAT

İşte yukarıda saydıklarımız sebebiyle depozitoya dikkat diyoruz. Kanuna göre aslında tamamen kiracı lehinde olan depozito ya da kanuni adıyla güvence bedeli, uygulamada ev sahiplerinin kiracı depozitoları üzerinden haksız kazanç elde etmesine yol açıyor.

Gerçi bu yazdıklarımız İnebolu’da ev sahipleri için çok önemli değil, çünkü bu kadar memur tayini olup da yerine gelen birisi olmadığı için bir müddet sonra ev sahipleri, kiracıya depozito vermeye bile başlayabilir. Ama hiç olmazsa parayı İnebolu’da kazanıp, eğitim için dışarıda harcamak zorunda kalanları uyarmış olalım.

Bu Yazıyı Paylaşın