Hırsızı Döven İşçinin İş Akdinin Feshi Haklı Sebeptir

 

T.C.
YARGITAY
Yedinci Hukuk Dairesi
Esas No : 2013/8661
Karar No : 2013/15852
Tarih : 30.09.2013
ÖZET :
  • İŞÇİLİK ALACAKLARI DAVASI
  • İŞYERİNDE HIRSIZLIK
  • DAVACININ KIDEM VE İHBAR TAZMİNATI TALEPLERİNİN REDDİ GEREĞİ
  • HÜKMÜN BOZULMASI

 

İÇTİHAT METNİ

DAVA :

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:

KARAR :

Davacı, davacının iş akdine bir hırsızlık olayı bahane edilerek 21.04.2005 tarihinde ihtarname ile son verildiğini belirterek kıdem ve ihbar tazminatı ile bazı işçilik alacaklarının ödetilmesini istemiştir.

Davalı, bir müşterinin alışveriş merkezinden 2 karton sigarayı çalıp kaçarken sivil polislerce yakalandığını ve davacı ile diğer güvenlik görevlilerinin bu kişiyi sivil polislerden alarak götürdükleri ticaret merkezinde fena muamelede bulunduklarını ve iş görmez raporu almasına sebebiyet verdikleri ve haklarında Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesinde 2005/327 Esas sayılı ceza davası açıldığını bu suretle işverenin saygınlığının zedelendiğini, iş akitlerinin bu olay sebebiyle haklı nedenle feshedildiğini savunarak, davanın reddini talep etmiştir.

Mahkemece, Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 2005/327 Esas sayılı dosyası kapsamında işyerinde güvenlik görevlisi olan davacının işyerinden hırsızlık yapan ve sonrasında eylemi yağma suçuna dönüşen L. B.’un davacının iş arkadaşları olan güvenlik görevlisi iki kişiye cebir şiddet uyguladığı davacı ve bir grup güvenlik görevlisinin ise, suçluya müessir fiil uyguladığı suçun ağır tahrik altında işlendiği hususlarının maddi vakıa olarak kesinleştiği, feshe konu müessir fiil olayının gelişimi ve ağır tahrik altında suçun işlenmiş olması sebebi ile davacının abartılı bir davranışta bulunduğu kabul edilebilir ise de, burada davalı işveren yönünden bir haklı fesih sebebi değil ve fakat davacı hakkında bir disiplin cezası uygulaması işlemi yapma hakkının bulunduğundan bahsedilebileceği, fesih işleminin, davacının eyleminin karşılığı olamayacağı gerekesiyle davacının kıdem ve ihbar tazminatı talepleri kabulüne diğer alacak taleplerinin reddine karar verilmiştir.

İş sözleşmesinin, işçinin doğruluk ve bağlılığa aykırı söz veya davranışları sebebiyle işverence haklı olarak feshedilip feshedilmediği noktasında taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur.

4857 sayılı İş Kanununun 25 inci maddesinin (II) numaralı bendinde, ahlâk ve iyi niyet kurallarına uymayan haller sıralanmış ve belirtilen durumlar ile benzerlerinin varlığı halinde, işverenin iş sözleşmesini haklı fesih imkânının olduğu açıklanmıştır. Yine değinilen bendin (e) alt bendinde, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan işçi davranışlarının da işverene haklı fesih imkânı verdiği ifade edilmiştir. Görüldüğü üzere yasadaki haller sınırlı sayıda olmayıp, genel olarak işçinin sadakat borcuna aykırılık oluşturan söz ve davranışları işverene” fesih imkânı tanımaktadır.

Somut olayda, Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 2005/327 Esas sayılı dosyası içeriğinden, davacının iş akdinin işyerinden hırsızlık yapan bir kişiyi polisin elinden alıp etkili eylemde bulunduğu için feshedildiği anlaşılmaktadır. Her ne kadar mahkeme, gerekçesinde “davacının bu eylemi tahrik altında işlemesi nedeniyle haklı fesih koşullarının oluşmadığı, davacının fiiline verilen işten çıkarma cezasının orantılı olmadığı” belirtilmiş ise de davacının eyleminin davalı işverenin saygınlığını zedelediği, ayrıca darp edilen kişinin işverene karşı tazminat davası açma koşullarının oluştuğu da göz önünde bulundurulduğunda davalı feshi haklıdır. Davacının kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi hatalı olup, bozma nedenidir.

O halde davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.

SONUÇ :

Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde, davalıya iadesine 30.09.2013 tarihinde oybirliğiyle, karar verildi.


Bu Yazıyı Paylaşın