Avukatların Görevlerinden Doğan veya Görevleri Sırasında İşledikleri Suçlarından Dolayı Yapılacak Soruşturma ve Kovuşturmanın, Adalet Bakanlığı’nın Vereceği İzin Üzerine Yürütülmesi Gerekir

T.C.
YARGITAY
BİRİNCİ CEZA DAİRESİ
 
Esas : 2021/10168
Karar : 2021/12988
Tarih : 04.10.2021

(KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİ)

Kasten yaralama suçundan sanık …’in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 86/2, 29/1, 62/1 ve 52/2. maddeleri uyarınca 1.500,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Korkuteli Asliye Ceza Mahkemesinin 31.03.2015 tarihli ve 2014/244 Esas, 2015/164 Karar sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii … 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 06.06.2015 tarihli ve 2015/690 değişik iş sayılı kararını müteakip, sanığın denetim süresi içerisinde 18.02.2016 tarihinde işlediği kasıtlı suçtan mahkum olduğunun ihbar edilmesi üzerine, hakkındaki hükmün açıklanmasına ve sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 86/2, 29/1, 62/1 ve 52/2. maddeleri uyarınca 1.500,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Korkuteli Asliye Ceza Mahkemesinin 08.10.2020 tarihli ve 2020/95 Esas, 2020/474 Karar sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığının 19.04.2021 tarihli ve 2020/17437 sayılı yazısıyla kanun yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 18.06.2021 tarihli ve 2021/60683 sayılı tebliğnamesi ile Dairemize gönderilmekle incelendi.

Mezkur ihbarnamede;

1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 58/1. maddesindeki, “Avukatların avukatlık veya Türkiye Barolar Birliği ya da baroların organlarındaki görevlerinden doğan veya görev sırasında işledikleri suçlardan dolayı haklarında soruşturma, Adalet Bakanlığının vereceği izin üzerine, suçun işlendiği yer Cumhuriyet savcısı tarafından yapılır” şeklindeki düzenleme ile aynı Kanun’un 59. maddesindeki, “58 inci maddeye göre yapılan soruşturmaya ait dosya Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğüne tevdi olunur. İnceleme sonunda kovuşturma yapılması gerekli görüldüğü takdirde dosya, suçun işlendiği yer ağır ceza mahkemesine en yakın bulunan ağır ceza mahkemesi Cumhuriyet Savcılığına gönderilir. Cumhuriyet Savcısı beş gün içinde, iddianamesini düzenleyerek dosyayı son soruşturmanın açılmasına veya açılmasına yer olmadığına karar verilmek üzere ağır ceza mahkemesine verir. İddianamenin bir örneği, Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun hükümleri uyarınca, hakkında kovuşturma yapılan avukata tebliğ olunur. Bu tebliğ üzerine avukat, kanunda yazılı süre içinde bazı delillerin toplanmasını ister veya kabule değer bir istemde bulunursa nazara alınır, gerekirse soruşturma başkan tarafından derinleştirilir. Haklarında son soruşturmanın açılmasına karar verilen avukatların duruşmaları, suçun işlendiği yer ağır ceza mahkemesinde yapılır. Durum avukatın kayıtlı olduğu baroya bildirilir.” şeklinde yer alan düzenlemeler karşısında;

Somut soruşturma dosyasına konu olayda, avukatlık yapan sanık … ile müşteki arasında, müştekinin icra takibine konu borçtan dolayı “dosyayı işleme koyarsan seni öldürürüm” sözünden sonra tartışma çıktığı, tartışma esnasında şüphelinin müştekiyi basit tıbbi müdahale ile giderilecek şekilde yaraladığından bahisle, sanığın 5237 sayılı Kanun’un 86/2. maddesi uyarınca cezalandırılması talebi ile Korkuteli Cumhuriyet Başsavcılığının 14/07/2014 tarihli ve 2014/1272 soruşturma, 2014/378 esas ve 2014/165 sayılı iddianamesi ile hakkında kamu davası açıldığı, sanığın üzerine atılı eylemin avukatlık görevi sırasında gerçekleştiği dolayısıyla 1136 sayılı Kanun’un 58 ve 59. maddeleri uyarınca soruşturma ve kovuşturma izni alınarak sonucuna göre hukuki durumun tayin ve takdiri gerektiği cihetle, öncelikle dava şartı gerçekleşmediğinden bahisle davasının durmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK’nin 309. maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı.

Gereği görüşülüp düşünüldü:

TÜRK MİLLETİ ADINA

1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 58/1. maddesinde; “Avukatların avukatlık veya Türkiye Barolar Birliği ya da baroların organlarındaki görevlerinden doğan veya görev sırasında işledikleri suçlardan dolayı haklarında soruşturma, Adalet Bakanlığının vereceği izin üzerine, suçun işlendiği yer Cumhuriyet Savcısı tarafından yapılır.”

Aynı Kanun’un 59. maddesinde ise; “58 inci maddeye göre yapılan soruşturmaya ait dosya Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğüne tevdi olunur. İnceleme sonunda kovuşturma yapılması gerekli görüldüğü takdirde dosya, suçun işlendiği yer ağır ceza mahkemesine en yakın bulunan ağır ceza mahkemesi Cumhuriyet Savcılığına gönderilir.

Cumhuriyet Savcısı beş gün içinde, iddianamesini düzenleyerek dosyayı son soruşturmanın açılmasına veya açılmasına yer olmadığına karar verilmek üzere ağır ceza mahkemesine verir. Haklarında son soruşturmanın açılmasına karar verilen avukatların duruşmaları, suçun işlendiği yer ağır ceza mahkemesinde yapılır. Durum avukatın kayıtlı olduğu baroya bildirilir” hükümleri yer almaktadır.

İncelenen dosyada; sanık avukatın vekilliğini yaptığı müştekinin borçlu olduğu icra dosyasında işlem yapmaması için müşteki tarafından tehdit edilmesi üzerine müştekiyi yaraladığına ilişkin iddianın, sanığın avukatlık görevinden doğduğu, avukatların görevlerinden doğan veya görevleri sırasında işledikleri suçlarından dolayı soruşturma ve kovuşturmanın, Adalet Bakanlığı’nın vereceği izin üzerine yürütülmesi gerektiği, sanık avukat hakkında soruşturma ve kovuşturma izni alınmamış olması nedeniyle, mahkemece CMK’nin 223/8. maddesi uyarınca durma kararı verilmesi gerekirken, genel hükümler çerçevesinde kovuşturma yapılarak, sanığın cezalandırılmasına karar verilmesi hukuka aykırıdır.

Bu nedenle, Adalet Bakanlığının kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden; Korkuteli Asliye Ceza Mahkemesinin 08.10.2020 tarihli ve 2020/95 Esas, 2020/474 Karar sayılı kararının 5271 sayılı CMK’nin 309/4. maddesi gereğince KANUN YARARINA BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 04.10.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.

KAYNAK:CORPUS
FOTOĞRAF:Osman Mete YILDIZ
Bu Yazıyı Paylaşın