Bu yazı başlığı ve ana konusu sebebiyle bir kıdem tazminatı yazısı gibi görünse de aslında bu ülkede “işlerin” nasıl yürüdüğü ile de yakından ilgili.
Biliyorsunuz 03 Mart 2023 tarih ve 32121 sayılı Resmî Gazete’de benim “Cumhuriyet tarihinin en büyük 3 yanlışından biri” olarak nitelendirdiğim 7438 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun, yani EYT kanunu yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Bana göre konunun kendisi yanlış olduğu gibi uygulanma şekli de geri dönülemeyecek sonuçlara yol açtı.
Bunu ilerleyen yıllarda daha da sert olarak hissedeceğiz.
Ama artık konu bu değil.
KIDEM TAZMİNATLARI
Bu kanunun çıkmasından tam 4,5 ay önce İşletmeler Hazırlığını Yapsın: EYT, Kıdem Tazminatlarını Tetikleyecek başlıklı bir yazı yazdım ve sitede yayımlandı.
Yazı özetle, konunun sadece birilerinin emekli olmasıyla sınırlı olmadığını, beraberinde işletmelerin üzerinde ciddi bir 5 yıl öne alınmış kıdem tazminatı baskısı yaratacağını, bunun da işletmeleri zora sokacağını anlatıyordu.
Konu bununla da bitmiyor ve iş barışını da ilgilendiriyordu.
Yazının sonrasında siteyi takip eden tanıdığım ya da tanımadığım kişilerden yerinde bir uyarı olduğu tepkisini almakla kalmadım, “Biz bu yazı üzerine şimdiden bu hazırlığa başlıyoruz.” diyerek teşekkür edene de rastladım.
Bu kıdem tazminatları konusu zamanla hem yayın organlarında hem de sosyal medyada daha çok konuşulur hale geldi.
Olayın ciddiyeti anlaşıldı.
Bilmem kaç kabine toplantısı sonrası kanunun yayımlanması sonrasında işverenler için bir EYT Destek Paketi çıkarılacağı söylendi.
KREDİ GARANTİ FONU EYT DESTEK PAKETİ
Kanun çıktı.
Kıdem tazminatı yükünün altında kalan firmalar hızla bankalara başvurdular.
Bankalar önce, “Yazısı geldi ama kullanılabilir bir şey yok.” dediler.
Beklendi.
Devamında kanunun çıkmasından 1 ay sonra Kredi Garanti Fonu EYT Destek Paketi açıklandı.
Örneğin İnebolu’da bu destek paketine dahil bankalar hızla “büyük” firmaları arayarak bu paketi kullanıp kullanmayacaklarını sordular.
Hatta bu kullandırım o kadar garip bir şekilde yürütüldü ki, emekli olmak için kuruma başvurmuş, ancak emekli olup olamayacağı belli bile olmayan çalışanların kıdem tazminatı bordroları istenip buna istinaden ödemeler yapıldı.
Ve seçimin öncesinde bankalar diğer firmalara dedi ki: “Limitler kapalı.”
ŞİMDİ GELELİM İŞİN ÖZÜNE
Seçim bitti.
EYT sebebiyle olması gerektiğinden 5 yıl öne çekilen kıdem tazminatı ödemeleri devam ediyor.
Çünkü yeni emeklilikler devam ediyor.
Esnaf ya da tüccar, bahsedilen Kredi Garanti Fonu EYT Destek Paketinden yararlanmak için banka şubelerine başvuruyor.
Ve bankalar diyor ki: “Limitler kapalı.”
Soruyorsunuz, “Bu destek paketi devam ediyor mu?”
Diyorlar ki “Evet, bir sonlanma yazısı yok ama kullandıramıyoruz. Çünkü limitler kapalı.”
Gerçekten bu desteğe ihtiyacı olan işletmeler de onların kıdem tazminatını hak etmiş çalışanları da öylece bekliyor.
Neyi bekliyorlar peki?
“Kıdem tazminatı ödemenizi 5 yıl öne çektiğim için kıdem tazminatı vereceğim.” diyenlerle;
Bunun için ilk etapta açılan limitleri, telefon aramalarıyla çalışanın emekli edilip edilmediğini bile sorgulamadan, “büyük” firmalara kullandıran ve limitleri hızla dolduranları bekliyor.
Halbuki “en azından bu sefer” yapılması gereken, ticareti gerçekten zor durumda olanların sırtına bir de kıdem tazminatı yükünün sarılmasına izin vermemekti.
Daha önce KGF destekli kredilerin nasıl kullandırıldığını ve bunun nasıl döviz ve altına çevrildiğini zaten bir kenara bıraktık.
“En azından bu sefer” ve bu konuda böyle olmamalıydı.
ÇOK BEKLERSİNİZ
Benden söylemesi, daha çok beklersiniz EYT kıdem tazminatı destek paketini bu gidişle.
Havalar sıcak.
Buz gibi soğuk su var dolapta.
Bekleriz diyorsanız lazım olacak.
Yok, beklemeyiz diyorsanız o zaman ilgilisi olan herkese sorun:
EYT kıdem tazminatı desteği nerede?
