NASA, Dünya’nın ısı tutma oranının 2005 yılındakinin iki katına çıktığını duyurdu. Bu durumun endişe verici olduğunu dile getiren NASA yetkilisi Norman Loeb, ısı tutuş hızının bu denli artmasını benzeri görülmemiş bir olay olarak nitelendiriyor.
ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA), küresel ısınmanın geldiği noktayı gösteren çok önemli bir açıklama yaptı. ABD Ulusal Okyanus ve Atmosfer İdaresi (NOAA) ile yaptığı bir araştırmanın sonuçlarıyla ilgili değerlendirmede bulunan kurum, Dünya’nın artık çok daha fazla miktarda ısıyı tuttuğunu, bunun 2005 yılında tutulan ısı miktarının 2 katına ulaştığını açıkladı. NASA’ya göre eldeki bulgular, Dünya’nın ısı tutma hızının bu hızla artması, benzeri görülmemiş bir durum.
NASA adına açıklamalarda bulunan Norman Loeb, yaşananların emsalsiz olduğunu söylüyor. Bunun Dünya’nın geleceği için pek de iyi olmadığından bahseden bilim insanı, elde ettikleri bulguları defalarca kontrol ettiklerinden ancak sonuçların değişmediğinden bahsediyor. Yani Dünya, gerçekten de 2005 yılına göre iki kat ısıyı tutuyor. Peki bunun nedenleri neler?
NASA’ya göre bu durumun temelde iki sebebi var
Norman Loeb, Dünya’nın ısı tutuculuğunun artmasına yol açan iki temel nedenden bahsediyor. Bunlardan birinin doğrudan insan aktivitesi olduğunu ifade eden bilim insanı, ikinci nedenin ise tamamen doğal yollardan kaynaklı olduğunu belirtiyor. NASA çalışanına göre Pasifik Okyanusu’nun soğuk fazdan sıcak faza tamamen doğal olarak geçiş yapması, Dünya’nın ısı tutuculuğunu artırıyor. NASA’nın insan aktivitesinden kastı ne?
Bildiğiniz üzere Dünya’daki yaşamın kaynağı atmosfer. Gaz moleküllerinden oluşan atmosfer, sahip olduğu yapısı ile Dünya’nın sıcaklığının belirli bir seviyede kalmasını, hava olaylarının yaşanmasını ve nefes alabilmemizi sağlıyor. Ancak insan aktivitesi neticesinde ortaya çıkan sera gazının miktarında yaşanan artış, atmosferdeki ısının uzaya yansıtılmasını engelliyor. Bu da ısı enerjisinin atmosfere hapsolmasına yol açarak sıcaklıkların artmasına, buzulların erimesine, yağışların düzensizleşmesine ve Dünya’nın sonunun yavaş yavaş gelmesine neden oluyor. Özetle insanlık, kendi eliyle kendi sonunu getiriyor…