Science Advances dergisinde yayınlanan bir çalışma, taban tabana zıt algıların nörobiyolojik mekanizmalardaki farklılıklardan kaynaklanabileceğini ortaya koydu.
Yeni bir araştırmaya göre, son dönemde pek çok toplumda tanık olunan siyasi kutuplaşma, insanların nörolojik yapılarından kaynaklanıyor olabilir.
Araştırmacılar, farklı insanların aynı olayı ya da kavramı son derece farklı şekillerde algılamalarının, beyinlerinin farklı işlediğinin bir işareti olabileceğini düşünüyor.
Bu ayın başında Science Advances dergisinde yayınlanan çalışma, siyasi kutuplaşmanın insanların seçici haber kaynaklarından bilgi tüketmesinin bir sonucu olduğu yönündeki iddiaların bazı kilit faktörleri gözden kaçırdığını belirtti.
‘Sabit fikirler daha erken bir aşamada ortaya çıkabilir’
Rhode Island’daki Brown Üniversitesi’nden araştırma ekibi, sabit siyasi görüşlerin oluşumunun daha erken bir aşamada başlayabileceğini öne sürdü.
ABD’li nörologlar, görüşlerini kanıtlamak için liberal ve muhafazakarların eşit oranda bulunduğu 44 kişilik bir grup oluşturdu.
Katılımcılara ‘göçmenlik’ ya da ‘kürtaj’ gibi tek kelimeler gösterildi ve bunların siyasetin konusu olup olmadığı soruldu.
Daha sonra kürtajla ilgili tarafsız bir haber videosu ve polis şiddeti ve 2016 seçim döneminde yaşanan, göçmenlikle ilgili bir tartışma izletildi.
Deney esnasında katılımcıların beyinlerine fonksiyonel manyetik rezonans görüntüleme (fMRI) uygulandı.
‘Aynı ideolojiyi paylaşanların beyin hücreleri benzer tepkiler veriyor’
Çeşitli dış uyaranlara beynin verdiği reaksiyonu inceleyen araştırmacılar ‘aynı ideolojiyi paylaşan insanların’ nöronlarının siyasi içerikli kelimelere benzer şekilde tepki verdiği sonucuna vardı.
Çalışmaya göre bu insanların beyinleri kışkırtıcı siyasi videolara da çarpıcı bir şekilde aynı tepkiyi veriyor.
Bununla beraber çalışma, bu etkinin özellikle karşıt siyasi kampların destekçilerine soyut kavramlar ya da ‘özgürlük’ ve ‘Amerikalı’ gibi kelimeleri birden fazla tanımı olan şeyler sunulduğunda ortaya çıktığını belirtiyor.
Araştırmacılar, “Nöral olarak bu, muhafazakârların belirli bir kelimeyi işlerken aynı sinirsel aktivite modelini paylaşması ve liberallerin farklı bir sinirsel model sergilemesine yansıyor” ifadelerini kullandı.
Dilbilim ve psikoloji bilimleri doçenti ve çalışmanın yazarlarından biri olan Oriel Feldman Hall, yaptığı açıklamada “Bunu beynin nöronları belirli bir şekilde ateşleyerek kelimeyi temsil etmesi olarak düşünebilirsiniz” dedi.
Bu sürecin, o kelimenin kavramını beyinde kodlayan ‘nöral parmak izi’ olarak tanımlanabileceğini kaydeden Feldman Hall, siyasi kutuplaşmanın ardındaki nörolojik faktörlerin mekaniğini anlatan bu çalışmanın duruma karşı koymanın yöntemlerini keşfetmeye de yardımcı olabileceğini vurguladı.