Besin Yönünden Zengin İnsan Atıkları, Tarımı Destekleyip Ekonomileri Kalkındırabilir

İnsan atıkları, sıhhi teknoloji ve sürdürülebilir tarım arasındaki bağlantı, giderek daha belirgin hale geliyor. Urbana-Champaign – Illinois Üniversitesi’nde çalışan inşaat ve çevre mühendisliği profesörü Jeremy Guest’in yönlendirdiği araştırmaya göre ülkeler, insan atığını gübre olarak kullanıp döngüyü daha çevrimsel, sürdürülebilir ekonomilere doğru kapatmaya yaklaşıyor olabilir.

Yeni çalışma, insan idrarından elde edilen besin maddelerinin (nitrojen, fosfor ve potasyum) mekansal dağılımı ile tarımsal gübre talebini nitelendirerek, arz talep konum tipolojilerini ve bunların küresel çaptaki yaygınlığı ile kaynak geri kazanımına yönelik sonuçlarını nitelendiriyor. Bulgular Environmental Science and Technology bülteninde yayımlandı.

Illinois Üniversitesi Sürdürülebilirlik, Enerji ve Çevre Enstitüsü’nde başkan yardımcısı da olan Guest, “Toplam nitrojen, fosfor ve potasyum miktarı, büyümemiz durduğu zaman çoğunlukla vücutlarımızda sabit kalıyor” diyor. “Besin ve içecekler yoluyla gelen şeyler idrar, dışkı ve ter yoluyla çıkıyor. Bunu göz önünde tutarak; eğer beslenme şekillerini bilirsek, bir popülasyonun vücut atıklarında söz konusu besinlerin her birinden ne kadar bulunduğunu tahmin edebiliriz.”

Guest ve diğer araştırmacılar önceki çalışmalarında, insan atıklarından küresel çapta besin geri kazanımının potansiyelini değerlendirmiş ve tarımsal gübreleyicilere ilişkin yerel talebe göre insan atığından elde edilen besin fazlalığının bulunduğu bölgeleri tanımlamış.

“Yeni çalışma, basit bir matematik denklemi kullanılarak insan atığından elde edilen besin arz-talep konum ilişkilerinin tarif edildiği ilk araştırma” diyor Guest. “Sıhhi altyapının kalitesi, küresel çapta büyük ölçüde değişiklik gösteriyor; tıpkı insanların beslenme şekilleri ve tarım için uygun arazilerin mevcudiyeti gibi. Bir bölgenin besin geri kazanım potansiyelini nitelendirip niceliksel açıdan karşılaştıracak araçların bulunması, gelecekteki hıfzısıhha ve tarım politikaları söz konusu olduğunda karar verici mercilere daha iyi bilgi sunulmasını sağlayabilir.”

Bu Yazıyı Paylaşın