Eda Hükmü İçermeyen İlam İçin İlamlı Takip Yapılamaz

T.C.
YARGITAY
ONİKİNCİ HUKUK DAİRESİ
 
Esas: 2018/5762
Karar: 2019/2780
Tarih: 25.02.2019
…..

 

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :

 

Alacaklı vekili tarafından borçlu aleyhine, …..sayılı kararı ve anlaşmalı boşanma protokolüne dayalı olarak ilamlı icra takibi başlatıldığı, icra emrinde, tarafların protokol ile davacı borçlu tarafından ödenmesi kararlaştırılan ancak zamanında ödenmeyen, müşterek çocuğun eğitim giderlerinin ödenmesinin talep edildiği, borçlu vekilinin icra mahkemesine başvurusunda; dayanak ilam, protokolün onaylanması şeklinde olup, para borcu içermediğinden ilamlı takibin konusu olamayacağı, karşılanacak eğitim masraflarının borçlunun imkanlarına göre belirlenmesi gerektiği, bu nedenle gönderilen icra emrinin ilama aykırı olduğu iddiası ile takibin iptalini talep ettiği, mahkemece; protokolün ilgili maddesinin, anlaşmalı boşanma hükümlerine göre yapılan yargılama sonucunda onaylandığı ve hüküm kısmına geçirildiği gerekçesiyle istemin reddine karar verildiği görülmüştür.

 

Hukuk Genel Kurulunun 08/10/1997 tarih ve 1997/12-517 E.-1997/776 K. sayılı kararında da vurgulandığı üzere “ilamların infaz edilecek kısmı hüküm bölümüdür. Diğer bir anlatımla, hükmün içeriğinin aynen infazı zorunludur. O nedenle sınırlı yetkili icra mahkemesince ilamın infaz edilecek kısmı yorum yoluyla belirlenemez.”

 

Somut olayda; takibe dayanak yapılan ilam, anlaşmalı boşanma protokolünün onaylanması niteliğinde olup, kurulan hüküm eda niteliğinde değildir. Her ne kadar dayanak ilama esas alınan protokolde müşterek çocuğun ilköğretim çağına geldikten sonra her hangi bir özel veya devlet okulunun eğitim giderinin tamamını babanın ödemeyi kabul ve taahhüt ettiği, zamanında ödenmemesi halinde davacı eşin bu paraları ödeyeceği ve davalı eşe rücu edeceği yazılı ise de protokole ilişkin bu kısım mahkemece verilmiş ve ödemeye ilişkin bir karar değildir. Mahkemece bir işin yapılmasına ilişkin olmak üzere verilen eda hükmü içeren kararlar ilamlı icraya konu edilebilir. Takibe dayanak ilam, anlaşmalı boşanma protokolünün onaylanması mahiyetinde olup, ilamlı icra takibine konu edilemeyeceği anlaşılmaktadır.

 

O halde, mahkemece, dayanak ilamın, eda hükmü içermemesi nedeni ile ilamlı takip konusu yapılamayacağı dikkate alınarak takibin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.

 

SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nin 366. ve HUMK’nin 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25/02/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.

KAYNAK:CORPUS
Bu Yazıyı Paylaşın