Alacak Davalarında Zorunlu Dava Arkadaşlığı Dışında Dahili Dava Yolu İle Taraf Eklenmesi Mümkün Değildir

T.C.
YARGITAY
ONUNCU HUKUK DAİRESİ
 
Esas : 2023/2249
Karar : 2023/7827
Tarih : 12.07.2023

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

SAYISI : 2014/527 E., 2022/705 K.

HÜKÜM/KARAR : Davanın kabulü

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen rücuan tazminat davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davacı, dahili davalı…Şirketi ve dahili davalı … ..Şirketi vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılardan S…. Gemi taşeronlarından davalı D….. ve davalı M….. Gemi unvanlı şirketlere ait işyeri sigortalılarından Yusuf A.’ın 24.07.2009 tarihinde geçirdiği meslek hastalığı sonucu maluliyeti nedeniyle 20/554,64 TL tutarında ilk peşin değerli gelir bağlandığını, sigortalının tersanede çalıştığı sırada meslek hastalığına yakalandığını, işyerinde işçi sağlığı iş güvenliği önemlerini almayan işverenin olayda kusurlu olduğunun müfettiş raporu ile saptandığını, Kurum zararından şimdilik 10.277,32 TL nin tahsis onay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz yargılama gideri ve vekalet ücretiyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı …Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil şirket ile diğer davalılar arasındaki eser sözleşmesi hukuki ilişkisi bulunduğunu, müvekkil şirket ile kazası işçi arasında işçi işveren ilişkisi bulunmadığını, diğer işverenin işçilerine karşı herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını belirterek; davanın reddini talep etmiştir.

Davalı M….. Gemi İnşaatı teks. ve Gıda San. Tic. Ltd.Şti vekili dilekçesinde özetle; kazılı işçinin 2001 yılından itibaren müvekkil şirkette aralıklarla ve kısa süreli olarak 4 defa giriş yaparak çalıştığını, son olarak 22.01.2008 tarihinde çalışmaya başladığını ve 03.08.2009 tarihinde işten ayrıldığını, kazalı işçi ie alınırken sağlık kurulu raporu alınıp işçi sağlığı ve iş güvenliği ile ilgili bütün malzemelerin teslim edildiğini, periyodik muayenelerinin yaptırıldığını, meslek hastalığının oluşumunda müvekkil şirketin kusuru bulunmadığını belirterek; davanın reddini talep etmiştir.

Den Mar Gemi İnş Gıda Tekstil San. Tic. Ltd. Şti vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil işyerinde işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin eksiksiz alındığını, meslek hastalığının müvekkil işyerindeki çalışmadan kaynaklanıp kaynaklanmadığının çok iyi tetkik edilmesi gerektiğini belirterek; davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 09.07.2013 tarihli ve 2011/5-2013/541 sayılı kararıyla; davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

Mahkeme kararına karşı davacı ve davalıların vekilleri vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

Dairemizin 18.06.2014 tarihli ve 2013/19011 Esas, 2014/15178 Karar

sayılı ilamında; ” …Dosya kapsamına göre, meslek hastalığı nedeniyle soruşturma yapan sigorta müfettişi raporunda, sigortalının 01.03.2001 tarihinden sonra M….. Gemi, D….. Gemi ve dava dışı B….. Gemi’ye bağlı işyerlerinde kaynakçı olarak çalıştığı ancak meslek hastalığı nedeniyle işverenlere, üçüncü kişilere veya sigortalıya atfedilebilecek bir kusur olmadığı bildirilmiştir. Sigortalıya ait sigorta hizmet cetvelinde ise; davacının 26.03.2002 ile 2004/1. dönemler arasında kesintili olarak 1049304 sicil numaralı işyerinden bildirimleri yapıldığı görülmekle birlikte bu işverenin kim olduğu ve çalışılan işyeri ortamının pnömokonyoz hastalığına neden olup olamayacağı dosya kapsamına göre belirsizdir.

Meslek hastalığına dayalı rücuen tazminat davalarında; aynı nitelikte başka başka işyerlerinde çalışma halinde, her bir işverenin kusurunun ayrı ayrı belirlenmesi gerekmektedir. Bu nedenle, sigorta hizmet cetvelinde görülen 1049304 sicil numaralı işyerinin işvereninin kim olduğu, çalışma koşulları ve burada geçen çalışmalarının iş göremezlik oranına katkısı olup olmadığı da araştırılarak, sigortalının çalıştığı yıllar itibariyle hangi işverenler nezdinde, hangi ortamda, hangi sürede ve ne şekilde çalıştığı, işin özellikleri ve iş koşullarının nelerden ibaret olduğu araştırılmalı; S…. Gemi ile diğer davalılar arasında asıl işveren taşeron ilişkisi olup olmadığı irdelenmeli, M….. Gemi ve D….. Gemi’nin S…. Gemi’nin taşeronu olduğu ve taşeronlarda çalışılan işyerlerinin ayrı yerler olduğunun anlaşılması halinde; taşeronların meslek hastalığının oluşumuna, farklı tarihlerde, farklı yerlerde, birbirleriyle irtibatlı olmaksızın katkılarının bulunmaları nedeniyle, sadece kendi kusur oranlarına isabet eden zarar miktarından sorumlu olacakları, asıl işverenin ise, her iki taşeronun sorumlu olduğu toplam zarar miktarından teselsüle dayalı olarak sorumlu olacağı hususu göz önünde bulundurulmalıdır. “…gerekçesiyle karar bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, ” Davanın kabulüne, 14.388,22 TL kurum alacağının 26.07.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,

” karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Kurum, dahili davalılar … ve…şirket vekilleri tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı Kurum vekili temyiz dilekçesinde; eksik araştırmaya dayalı hüküm kurulduğunu, bilirkişi raporunun yetersiz olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

Dahili davalı … şirketi vekili temyiz dilekçesinde; Yargıtay içtihatları uyarınca usulüne uygun dava açılmadan diğer kişilerin davaya dahil edilmek suretiyle davalı sıfatını kazanmasının mümkün olmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

Dahili davalı…şirketi vekili temyiz dilekçesinde; Yargıtay içtihatları uyarınca usulüne uygun dava açılmadan diğer kişilerin davaya dahil edilmek suretiyle davalı sıfatını kazanmasının mümkün olmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, iş kazasından kaynaklı davacı kurumun uğradığı zararın rücuan tazmini istemine ilişkindir.

İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri ile 5510 sayılı Kanun’un 21 inci maddesi.

Değerlendirme

Dosya kapsamı incelendiğinde, her ne kadar dosyada Sosyal Güvenlik Kurumunca ….. Şirketi, …. Şirketi, Şen… Şirketi, …… Şirketi, Ö…. …Şirketi ve B….. …Şirketi “dahili dava dilekçesi ile ” ” davalı” olarak yer almış ise de 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda, dava açıldıktan sonra diğer kişilerin davaya dahil edilmek suretiyle davalı sıfatını kazanması ve husumetin bu kişilere yöneltilmesi konusunda bir düzenleme yer almamaktadır. Bu nedenle alacak davalarında, davaya zorunlu dava arkadaşlığı dışında dahili dava yolu ile davalı olarak taraf eklenmesi mümkün değildir. Taraflar arasında zorunlu dava arkadaşlığı da bulunmamaktadır. Bu itibarla, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından ismi geçen şirketler hakkında usulüne uygun dava açılmadığından karar isabetsiz bulunmuştur.

Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, yazılı şekilde karar tesisi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

İlk Derece Mahkemesi kararının, sair hususlar incelenmeksizin BOZULMASINA,

Temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

12 .07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

KAYNAK:CORPUS
Bu Yazıyı Paylaşın