İdari Para Cezaları Mirasçılardan Alınamaz

 

T.C.
DANIŞTAY
İdari Dava Daireleri Genel Kurulu
Esas No : 2006/2914
Karar No : 2007/1316
Tarih : 31.05.2007
ÖZET :
  • İDARİ PARA CEZASI
  • CEZA SORUMLULUĞUNUN BİREYSELLİĞİ İLKESİ
  • MİRASÇILARDAN İDARİ PARA CEZASININ TAHSİLİ OLANAĞI BULUNMAMASI

İÇTİHAT METNİ

ÖZET :

Ceza sorumluluğunun bireyselliği ilkesinin, idari para cezaları alanında da geçerli olduğu ve bu cezanın mirasçılardan tahsili olanağı bulunmadığı hakkında.

İstemin Özeti : Danıştay Onüçüncü Dairesinin 7.4.2006 günlü, E:2005/10067, K:2006/1660 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması taraflar tarafından istenilmektedir.

Savunmanın Özeti : Danıştay Onüçüncü Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek taraflarca karşılıklı olarak temyiz istemlerinin reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi Mustafa Karabulut’un Düşüncesi: Ceza sorumluluğunun bireyselliği ilkesi uyarınca, cezanın sorumlusu kişinin ölümü halinde, ceza uygulanamaz. Bu ilke, idari yaptırımlar alanında yer alan idari para cezaları için de geçerlidir.

Olayda, cezanın sorumlusu olan kişinin ölümü nedeniyle idari para cezasının mirası reddetmemiş mirasçılardan tahsilinin mümkün olduğu ileri sürülmekte ise de “ceza sorumluluğunun bireyselliği” ilkesi, bu idari para cezasının tahsilinden vazgeçilmesini gerektirmektedir.

Açıklanan nedenle, tarafların temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanmasına karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı Ünal Demirci’nin Düşüncesi : Danıştay dava dairelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.

Temyiz dilekçelerinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, taraflar temyiz isteminin istemin reddi ile temyiz edilen Danıştay Onüçüncü Dairesince verilen kararın onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca gereği görüşüldü:

KARAR :

Dava; davacıların murisine idari para cezası verilmesine ilişkin Enerji Piyasası Düzenleme Kurulunun 20.10.2005 günlü, 565/176 sayılı kararının ve bu kararın tebliğine ilişkin 8.11.2005 günlü, 19969 sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.

Danıştay Onüçüncü Dairesinin 7.4.2006 günlü, E:2005/10067, K:2006/1660 sayılı kararıyla; olayda, davacılar murisi .. .’ya verilen idari para cezasının iptali istemiyle bu davanın adı geçenin 1.11.2005 tarihinde ölümü üzerine mirasçıları tarafından açıldığının anlaşıldığı, ceza sorumluluğunun bireyselliği ilkesinin idari para cezaları alanında da geçerli olduğu, anılan idari para cezasının mirasçılardan tahsili olanağının bulunmadığı, diğer yandan yalnız öleni ilgilendiren idari para cezasıyla ilgili işlemin iptali istemiyle davacıların dava açma ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle 2577 sayılı yasanın 15/1-b maddesi uyarınca davanın ehliyet yönünden reddine karar verilmiştir.

Davacılar, işlemin iptalinin gerektiğini, aksi halde cezanın kesinleşeceğini; davalı idare ise 6183 sayılı yasanın 7. maddesinin olayda uygulanabileceğini, idari para cezasının mirasçılardan tahsili olanağı bulunmadığı yönündeki gerekçenin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek kararı temyiz etmekte ve bozulmasını istemektedirler.

SONUÇ :

Temyiz edilen kararla ilgili dosyanın incelenmesinden; Danıştay Onüçüncü Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenlerinin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı anlaşıldığından, tarafların temyiz istemlerinin reddine, Danıştay Onüçüncü Dairesinin 7.4.2006 günlü, E:2005/10067, K:2006/1660 sayılı kararının ONANMASINA, 31.05.2007 günü oyçokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY :

İdari para cezasının tahakkuk ettirilmesinden sonra, anılan ceza kamu alacağı haline dönüşmüştür. Bu nedenle, mirasçılardan tahsil edilebilir nitelikteki bu cezaya karşı davacıların dava açma ehliyeti bulunmaktadır.

Açıklanan nedenle, davacıların temyiz isteminin kabulü ile işin esası incelenerek bir karar verilmek üzere Daire kararının bozulması gerektiği oyuyla karara karşıyız.


Bu Yazıyı Paylaşın