Son 2 yazıda 19/08/2016 tarihli ve 29806 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren ve özeti vergi ve prim borçlarının yeniden yapılandırılması ve taksitlendirilmesi olan Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin 6736 sayılı Kanun’un uygulama başlıklarıyla ilgili bilgiler vermeye çalıştım. Bugün bu kanunun işe yarayıp yaramayacağı ile ilgili bazı tespitlerimi aktarmak istiyorum.
GENEL SAĞLIK SİGORTASI BORÇLULARI KAÇIRMASIN
Kanun’un belki de en önemli avantajı genel sağlık sigortası borcu olanlara.
5510 sayılı Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi kapsamında genel sağlık sigortası tescili yapılmış olup da gelir testine hiç başvurmayanlar da yeni Af Kanunu kapsamında. 2012 yılından beri hiç Gelir Testine girmemiş olanlara 31 Aralık 2016 tarihine kadar yani yılbaşı gecesine kadar dört ay süre verildi. Dört ay içinde gelir testi için Kaymakamlıklara giderler ise, genel sağlık sigortası primleri, gelir testi sonucunun tescil edildiği gelir testi seviyesinden daha düşük olması şartıyla yapılan gelir testi sonucuna göre tescil başlangıç tarihinden itibaren tahakkuk ettirilecek. Yani Gelir Testinin sonucu geriye dönük etkili olacak, borçlarınızın azalması veya tamamen ortadan kalkması mümkün olacak.
Çıkan yeni prim borcunun asıl tutarının peşin ödenmesi halinde faiz, ceza, zam yok. Dahası çıkan yeni GSS borcunu 12 eşit taksitle ödemeniz halinde de borcunuza ceza, zam uygulanmayacak.
VERGİ VE SGK SIKINTILI
Durum vergi ve sgk borçlarında ise sıkıntılı gözüküyor. Bu borçlarda da yapılandırma, taksitlendirme, bazı tahsilatlardan vazgeçilmesi durumu var. Var ama borcun büyük kısmını oluşturan gelir vergisi, kurumlar vergisi, katma değer vergisi ve gelir stopajı vergisi konularında, borçluları ciddi bir sıkıntıyla karşı karşıya bırakacak bir durum da var. Geçmişe dönük bu borçları öderken, aynı zamanda taksit süresi boyunca, yani en üst süreden faydalandığınızı düşünürsek 36 ay boyunca vergi ve primlerinizi aksatmadan ödemek zorundasınız. Yani hem eski borçlarınızı hem de günlük vergi ve primlerinizi ödeyeceksiniz.
MÜMKÜN DEĞİL
Bugünkü piyasa şartlarını biliyoruz. Esnaf ve tüccarın içinde bulundukları sıkıntıları hep birlikte yaşıyoruz. Devlet, bir kısır döngüyü kırabilmek adına bunu deniyor, ancak kıramayacaktır. Yeni bir borçlanmaya gidilmeden ve yeni bir borç yaratılmadan eski hesapların kapanması mümkün olmayacaktır. Bundan önceki yapılandırmalar bile kör topal ilerlerken, borç taksitlendirmelerinin devam şartı olarak günlük vergi ve primlerin de ödenmesinin istenmesi bu yapılandırmanın tahmin edilenden de kısa sürede cenazeye dönüşmesine sebep olacak, vergi ve prim borç stoğu biraz daha büyüyecektir.
Eldeki bütün veriler 6736 Sayılı Kanun’un tek bir şart yüzünden, amacına ulaşamayacağını gösteriyor. Umarım ben yanılırım. Herkes görmemezlikten gelmeye devam etse de asıl çözümün “sicil affı” olduğu gerçeği değişmeden yerinde duruyor.