BİTKİNİN İHTİYAÇ DUYDUĞU ANDA DEVREYE GİRİYOR
Dünyadaki enerji sorunu ve su stoklarının azalmasından yola çıkan Yrd.Doç.Dr. Gökhan Çuvalcıoğlu, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın SAN-TEZ Proje desteği ile çiftçilerin karşılaştığı birçok soruna çözüm buldu. Çuvalcıoğlu, yaklaşık 1 yıldır üzerinde çalıştığı projesinde yapay zeka teknolojisi ve bulanık mantık kullanarak geliştirdiği sistemle çiftçinin don, yanlış ilaçlama, toprak analizi ile sulama gibi sorunlarına son verdiklerini söyledi. Deneme amaçlı olarak bir narenciye bahçesine kurulan sistem, bilgisayar yardımı ve oluşturulan yazılımın kurulumunun ardından her ağaca boyu üzerinde bir fıskiye yerleştirildi. Bilgisayar, donatımla topladığı bilgiler ışığında hava, ilaçlama, toprak analizini ve sulamayı ağacın ihtiyaç duyduğu hallerde devreye alarak gerekli işlemleri tamamlıyor. Geçici olarak bir narenciye bahçesinde denenen sistem, üreticiyi de memnun etti. Çuvalcıoğlu, doğal su stoklarının ve dünyadaki enerji sorununun idareli kullanabilecek bir sistemi tarım alanında geliştirmeye çalıştığını söyledi. Hızlı şehirleşmenin görüldüğü kentlerdeki uzak noktalarda bulunan tarım arazilerinin geliştirilen sistemle daha aktif hale getirmeyi de hedeflediğini belirten Çuvalcıoğlu, şöyle dedi:
“Proje sisteminin içinde sulama, ilaçlama, gübreleme ve don olaylarını engelleme gibi 4 çalışma kategorisini bulunuyor. Bu sistemi geliştirirken standart mevcut bilenen sistemler gibi manüel olarak kontrol edilen bir sistem geliştirmedik. Yapay zeka teknolojisini kullanarak bir uzman geliştirdik. Bir tarım arazisinde farklı yönlere bakan aynı anda tarım yapılıyorsa da tüm alanlara farklı şekilde hizmet eden bir sistem geliştirdik.”
“KALINTI SORUNU ÇÖZECEK”
Türk ihracatçısının ilaç kalıntısı nedeniyle sorun yaşadığını kaydeden Çuvalcıoğlu, “Sistemde öne çıkan durumlardan bir tanesi, meyvelere verilen kimyasalların kontrolüdür. Normalde ihracat yaptığımızda meyvelere verildiğimiz kimyasallar ölçümden geçiyor. Ölçüm sonrasında bazı meyveler gümrüklerden geri dönüyor. Bunun nedeni ise meyveyi uygun olmayan zamanlarda yapılan ilaçlamanın, çiğ düşmesi ile toprağa düşmesi, topraktan tekrar meyveye geri dönmesidir. O sırada ilaç yetmediği için yeniden ilaçlama yapılmasıdır. Birkaç kez kimyasala maruz kalmasından kaynaklı problemlerdir” diye konuştu.
“HAVAYI KONTROL EDİYOR”
Sistemin çiftçinin bir anlamda ‘gözü kulağı’ olacağını anlatan Çuvalcıoğlu şöyle devam etti:
“Sistemde kullanılan değişkenler 5 yıl önceki ve güncel hava durumu verilerini internet üzerinden süzüyor. Sistem yapay zeka ile çalıştığı için kendine en uygun koşulları belirleyip, bu koşulları hiç kimseye belli etmeden ilaçlamayı yapıyor. Çiğ düşme risklerini göz önüne alıyor. Ağaca verilen ilacın toprağa inmesini engelliyor. Bunun yanında toprak ölçümleri yapıyor. Sistem otomatik olarak her saat başı topraktaki nem değerlerini ölçüyor. Burada da bizim kritik bir eşiğimiz var, eğer sistem aldığı hava durumu bilgilere göre toprağın nem ihtiyacı riskli eşikte ise toprağın nemini yükselterek ağacın korunmasını sağlıyor. Örneğin, yarın yağmur yağacak diye bir ihtimal varsa sulamaya doğrudan geçmiyor. Ağacın ihtiyacına göre sulama yapıyor. Dolayısıyla sudan bir tasarruf oluyor. Aynı zamanda enerjiden de bir tasarruf sağlıyoruz.”
İLAÇLAMADA TASARRUF
Sistemin tarım alanlarında ilaçlamayı merkezi olarak yapması nedeni ile yakıt masrafı ve işçiliğinde önüne geçtiğini kaydeden Çuvalcıoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:
“Normalde 100 dönüm bir arazinin ilaçlaması 3-4 saat sürecekken, bin dönüm bir arazinizde olsa 5-10 saniyede bütün ilaçlamayı yapma şansınız var. Bu da ağaç içine gömülü sistemle yapıyor. Dolayısıyla ağaç içten ve dıştan ilaçla yıkanmış oluyor. Sistem sayesinde aynı zamanda don olayını da engelliyoruz. Don olayları çiftçinin anlık karşılaşabileceği riskli durumlardan bir tanesidir. Bir tarım arazisine baktığımızda don her alanda beklenmez. Belli alanlarda don olayının olması beklenir. Sistem üzerine yüklediğimiz alıcılar sayesinde eğer ortamda don riski varsa sistem hemen devreye girerek uygun ısıdaki suyu çekip bahçeyi sislemeye başlıyor. Bu suyun içerisine meyve ağaçlarına zarar vermeyen faydalı kimsayallar konularak, seyreltilip don olaylarının önü geçilebiliyor. Sistemin, enerji, su kullanımı, vücudumuza meyve ve sebzeden kaynaklı giren kimyasalların engellenmesi, çiftçinin tarım arazisinin veriminin yükseltilmesi gibi katkılarının olduğunu düşünüyoruz.”
Bahçesinde örnek uygulama yapılan çiftçi Mustafa Bal ise, sistemin çiçek dönemi, hasat dönemi ve sonrası için çok yararlı bir sistem olması nedeniyle maliyetleri düşürdüğünü söyledi.
Kaynak: Haberler.com