Özellikle korona salgınında beri birçok insan yalnızlık çekiyor. Bu sosyal izolasyon duygusu sadece yaşlılarda değil gençlerde ve ellili yaşlardaki insanlarda da ortaya çıkıyor. Yalnızlık ağır zihinsel sonuçlar ve sağlık sorunlarını da beraberinde getirebiliyor. Nitekim insanoğlu doğal olarak sosyal bir canlıdır.
Peki yalnızlık duygusu beynimize ne şekilde yansıyor? Bu sorunun yanıtını bulmak isteyen Stanford Üniversitesi’nden Andrea Courtney ve Dartmouth College’den Meghan Meyer, 43 kadın ve erkeğin beyin etkinliklerini fonksiyonel manyetik rezonans tomografisiyle (fMRT) incelemiş. İnceleme sırasında katılımcılar kendileri, yakın arkadaşları veya ünlü kişiler hakkında düşünüyorlardı. Beyin taramaları beyin etkinlik motiflerinin düşünülen kişiye göre farklılık gösterdiğini ortaya koymuş. İnsan kendisi hakkında düşünürken örneğin yakın arkadaşlar veya ünlü kişiler düşündüğü zamandan farklı düşünüyor. Bir insana ne kadar yakınsak motifler de o kadar benziyor. Bu insanlarla sübjektif ilişkimiz nöronsal etkinlik için önemlidir diyor araştırmacılar. Nöronsal devreler için her durumda orta prefrontal kortekstir. Beynimizin alın kısmında yer alan bu bölge her şeyden önce kendi durumumuzdan sorumludur.
Araştırmacılar yalnız insanların beyin etkinliklerini daha sosyal olan insanların beyin etkinlikleriyle karşılaştırdıklarında dikkat çekici farklılıklar görülmüş. Yalnız insanların etkinlik motifleri, diğer devrelerden daha fazla ayrılmış. Ayrıca kişinin kendi ve yakın arkadaşları için olan nöronsal motifler de farklı. Birçoğumuzda kendimiz veya arkadaşlarımız hakkında düşündüğümüzde çok benzer motif takımları görülür. Oysa yalnız insanlarda böyle bir durum yok. Beynimiz bu nedenle sosyal kategoriler kadar kendimizle olan bağımızla ilgili bilgiler veriyor. Sonuçlar, kronik sosyal izolasyon duygusunun, kendisini yalnızlık olarak yansıttığını gösteriyor. Ancak bu nöronsal farklılıkların neden mi yoksa etki mi olduğu henüz açıklanamıyor.