Fransa’da düzenlenen Yapay Zeka Eylem Zirvesi öncesinde yayınlanan yeni bir araştırmaya göre, Avrupa’nın veri merkezleri inşa etmedeki hızı, 10 yılın sonunda kıtanın enerji kaynaklarını zorlayabilir ve sera gazı emisyonlarını sekiz kat artırabilir.
Sürdürülebilir enerjiye yönelik çalışmalar yapan Almanya merkezli sivil toplum kuruluşu Beyond Fossil Fuels, elektrik talebinin 2030 yılına kadar yüzde 160’a kadar artarak 287 terawatta ulaşabileceğini ve bu rakamın İspanya’nın 2022 yılındaki toplam elektrik tüketiminden daha fazla olacağını öngörüyor.
Beyond Fossil Fuels’in uluslararası kurumsal kampanya sorumlusu Jill McArdle yaptığı açıklamada, “Veri merkezlerindeki büyüme, fosil enerji tabanlı olursa bu iklim krizini körükleyebilir,” dedi.
“Bunu önlemede ek yenilenebilir enerji tesisleri inşa edilmeli. Eğer teknoloji şirketleri, taleplerdeki artışı iklimle uyumlu hale getirmezse burada hükümetler devreye girmeli ve sınırlandırma kartına başvurmalı.”
Enerji ihtiyacı
Almanya merkezli kuruluş, Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) ve danışmanlık firması McKinsey’in kamuya açık verilerinden faydalanarak, daha fazla veri merkezi inşa etmenin emisyon oranını nasıl artırabileceğine yönelik dört hipotez geliştirdi.
Araştırmada, veri merkezlerine olan talebin artışı ya da azalması halinde bunun yansımalarının ne olacağı, merkezlerin çoğunlukla fosil yakıtlarla, ya da güneş veya rüzgar enerjisi gibi sürdürülebilir kaynaklara bağlı olması durumunda emisyon oranının nasıl şekilleneceği değerlendirildi.
Son durumda kıtadaki olası enerji talebinin yarısından fazlasının kıta genelinde inşa edilen yeni veri merkezlerinden kaynaklanacağı belirtildi.
Kurum, 2030’a gelindiğinde, tamamen yenilenebilir enerjiye dönülmesi durumunda “sektörün sera gazı emisyonundan arınacağını” aktardı.
Veri merkezleri şu an kıtadaki elektrik talebinin yaklaşık yüzde üçünü oluşturuyor. Fakat merkezden merkeze olan tüketim eşit dağılmıyor.
2024 yılında yayınlanan ayrı bir araştırmada, özellikle İrlanda ve Hollanda’daki veri merkezlerinin sırasıyla yüzde 21 ve yüzde 5,4’lük elektrik tükettiği ortaya çıktı.
Şirketler emisyon oranlarını sınırlayacaklarını bildirdi
Dünya Ekonomik Forumu’nda (WEF), teknoloji devi şirketlerin emisyon oranlarını azaltmada yenilenebilir enerjiye geçmeleri, atık kaynakları yeniden kullanmaları, buharlaştırma sistemlerini denemeleri ve sürdürülebilir sistemlere yönelmeleri gibi çeşitli süreçlerden bahsedilmişti.
Google’ın çatı şirketi Alphabet, veri merkezlerini 2030 yılına dek karbonsuz enerji ile çalıştırabilmek için efor sarf ediyor.
Microsoft ise emisyonları azaltmada veri merkezlerinde yangına dayanıklı hibrit kereste gibi malzeme değişikliklerine yöneliyor.
AB, 2024 yılında Enerji Verimliliği Direktifi’ni (EED) güncelledi. Buna göre, firmaların veri merkezlerindeki emisyon oranını ve diğer bilgileri senede iki kez paylaşmaları gerekiyor.
Yine de Alman kuruluş Beyond Fossil Fuels yetkilileri, veri merkezlerinin ne kadar enerji harcadığı ve teknoloji devlerinin emisyonları azaltmaya yönelik taahhütleri noktasında “daha fazla şeffaflığa” ihtiyaç duyulduğu görüşünde.