Türk Gazoz Üreticileri Meşrubat Sanayisine Geri Dönüyor

1950 ve 80 arası döneme damgasını vuran ve sadece meşrubat sanayisinde değil ülkenin sosyal hafızasında yeri olan gazoz geri döndü. Kapanmış olan yerel firmalar, 300 milyon litrelik piyasada yeniden üretime başladı.

Yazlık sinemanın, seyyar arabanın, köşedeki bakkalın gözdesi gazoz efsanesi geri döndü. 1980’lerden itibaren Amerikan yaşam tarzının sembolü kolaya yenilen bizim gazoz, bu sefer rövanşı fena alacak gibi görünüyor. Niye şimdi derseniz, doğal ve yerel olanın yeniden keşfi bunun en önemli nedeni. Uzaktaki hatıraya sevdalı bir neslin “Bana bir çay, çocuğa da gazoz” cümlesinden hatırladığı gazozun piyasasındayız.

KOLANIN TAHTINI SALLIYOR

İçeriği bilinmeyen formüller, glikoz şurubu, renklendirici iddiaları gündemden düşmeyen kola ve benzeri gazlı içeceklere inat, su ve şekerden oluşan basit formülü ile gazoz raflarda yeniden kendine yer buldu. IPSOS verilerine göre, 2013’te 110 milyon harcamanın yapıldığı 116 milyon litrelik gazoz pazarından bahsediliyordu. Bugün bu rakam 300 milyon litreyi aşmış durumda.

KAPANAN TESİSLER YENİDEN AÇILIYOR

Son yıllarda Çamlıca, Niğde ve Uludağ gazozlarının başarısı herkesin malumu. Ancak piyasada asıl zafer yerel firmaların. Anadolu’daki tesisler, talep patlaması ile birlikte üretimlerinin en az 2 kat arttığını paylaşıyor. Birçok semt ve AVM’de eskinin gazozcu dükkanları açılırken, internetten gazoz satan e-ticaret sitelerinin sayısında artış yaşanıyor. Piyasada az bilinenlerin şişesi 10’ar liradan alıcı buluyor.

1930’lardan bugüne Safranbolu’da faaliyet gösteren Bağlar Gazozu Yetkilisi Rıfat Aynacı, kapanan firmaların yeniden açılmaya başladığını hatta bazılarının isim haklarının büyük şirketler tarafından satın alındığını söylüyor.

BÜYÜKLER AGRESİFLEŞTİ

Gazoza olan talep artışı sonrasında dev markaların agresif politikasından bahseden Aynacı “Koladan kaçış başladı vatandaş yerel ürünlere yöneldikçe onların taktiği çoğu zaman küçükleri ezmek şeklinde oluyor. Piyasada fiyatı büyük şirketler belirliyor. Özellikle ihracat için sıkıntılı bir durum” bilgisini veriyor.

THY’NİN DE GÜNDEMİNDE

THY’nin yurt içi uçuşlarında da gazoz ikram edildiğini aktaran Aynacı, “Bu talep sayesinde mesela, sipariş 1-2 koli iken şimdilerde 100 koliye çıktı. Yıllık 2 milyon şişe üretiyoruz” diyor.

“Yılların sıkıntısı artık bitiyor. Firmalar için de yeni bir dönem başlıyor” müjdesini veriyor. Aynacı, işin sırrını paylaşmayı ihmal etmiyor: “Biz pancar şekeri kullanıyoruz. Mısır şurubu ile karıştırmıyoruz. Çok emek harcıyoruz ama buna değer.”

1930’lu yıllardan beri bizimle olan Dört Mevsim Gazozu ise eski günlerine doğru son sürat gidiyor. Firma yetkilisi Burçin Karakuş artan ilgi sayesinde bayilik çalışmalarını artırdıklarını paylaşıyor.

GAZOZ KAFE YENİ MODA

Tarihi Vefa semtine düşüyor yolumuz. Bozacının karşısına Vefa Gazozcusu açılmış. Fikrin Sahibi Mahmut Saklı, Anadolu’nun unutulmaya yüz tutmuş lezzetlerini buraya getirmiş, 100’den fazla çeşitle hizmet verdiklerini anlatıyor. Girişimleri sonrasında gazoza olan talebin daha da arttığını ve benzer yerler açıldığını aktarıyor. 1980’li yıllara kadar ülkemizde binden fazla gazoz markası ve her mahallede bir üretici olduğunu paylaşan Saklı, bugün sayının 100 civarında olduğunu belirtiyor. Safranbolu Bağlar, Trakya, Adana Zaman, Denizli Zafer, Şanlıurfa Laçin gazozu ve onlarcası kargo gibi dağıtım kanalları aracılığıyla İstanbullu tüketicilerle buluşuyor. Kısa süre içinde gazoz kafelerle karşılaşacağız gibi görünüyor.

MAKİNESİ İNTERNETTE KAPIŞ KAPIŞ

Kafelerde yerel gazozlar 5 ile 10 liradan satılıyor. Gençler arasında yerel gazoz moda olunca şişeleri biriktirenlerin sayısı da artmış. Koleksiyonerler için orijinal şişeler, 100 ila 500 lira arasında. Öte yandan, evinizde hazırlayacağınız gazoz yapan makineler de piyasada. İsim vermeyelim ama cihazlar internetten 350 liraya kapış kapış satılıyor. Anlayacağınız artan popülerlik sayesinde artık her mahallede değil her evde bir gazozcu olacak.

AVRUPA’DAN CİDDİ TALEP

Zafer Gazoz Genel Müdürü Adnan Şiphir, saatte 30 bin şişeleme yapılan tesislerindeki üretim artışından memnun. Avrupa kapılarını çoktan aştıklarını söylüyor. Ortadoğu ihracatı ise yükselişte. Denizli Bekilli ilçesinde 1965’ten bugüne zorluklarla ulaşan Efe Gazoz’un yetkilisi Ali Çankal da gururla anlatıyor: “Eskiden Avrupa ülkelerinden ciddi talep vardı, şimdi o günlere doğru ilerlemek heyecan verici.”

HALA HER ŞEYDEN ÇOKSUN…

Kiminin Türk filmlerinden, kiminin çocukluğundan hatırladığı bizim gazoza yer açın hanımlar, beyler. Neden efsane denildiğine gelince: “Ne burada ne uzaklarda, sofralarda sokaklarda, bilhassa güneşli bir güne, uyandığım sabahlarda sınırsız bir boşluksun açlıksın, yokluksun. Sonra bir nağme mırıldanırım… Hâlâ her şeyden çoksun.”

Kaynak: Yeni Şafak Gazetesi

Bu Yazıyı Paylaşın