Sözleşmeli üretim modeliyle piyasayı belirli bir oranda regüle etmek istediklerini dile getiren Tarım Kredi Genel Müdürü Poyraz, “Büyük miktarlı gıdayla uğraşan marketler ya da ihracatçıların doğrudan çiftçiyle muhatap olması için bir rol model oluşturmaya çalışıyoruz” dedi.
Tarım Kredi Kooperatifleri Merkez Birliği (Tarım Kredi) Genel Müdürü Fahrettin Poyraz, Tarım Kredi’nin, sözleşmeli üretim modeli ve ürün fiyatlarına yönelik yapacağı çalışmalara ilişkin değerlendirmede bulundu.
Piyasanın ihtiyaç duyduğu ürünleri sözleşmeye bağlayarak çiftçiye ürettirmek için çalışma yaptıklarını ifade eden Poyraz, bir yandan da Milli Savunma Bakanlığı, üniversiteler, kamu kurumları, gıda market zincirleri gibi kesimlere tedarikçi olarak ürün temin ettiklerini söyledi.
Poyraz, bu çalışmayla piyasayı belirli oranda regüle etmek istediklerine işaret ederek, “Tarım Kredi olarak büyük miktarlı gıdayla uğraşan marketler ya da ihracatçıların doğrudan doğruya çiftçiyle muhatap olması için bir rol model oluşturmaya çalışıyoruz. Şu anda tüketim ile üretim arasında aracılar var ve sağlıklı ilişki kurulması noktasında zaman zaman problemler, sıkıntılar yaşanıyor. Biz, her iki tarafın da ihtiyacını karşılıyoruz.” diye konuştu.
“Ürün fiyat sigortası modeline çalışıyoruz”
Geçmiş dönemlerde, sözleşmede belirlenen fiyatla piyasada oluşan fiyatın farklı olması nedeniyle sözleşmeli üretim modelinin başarılı olamadığını hatırlatan Poyraz, şöyle devam etti:
“Örneğin, sözleşmeye ‘Ürününü 5 liradan alırım’ yazmışlar. Hasat döneminde ürün fiyatı 7 liraya çıkmış. Üretici ürününün tamamını vermek istememiş. Tam tersine kimi zaman da fiyat 3 liraya düşmüş. Ürünün fiyatı 3 liraya düştüğü zaman çiftçi zarar etsin istemiyoruz. Bu nedenle ürün fiyat sigorta sistemi üzerine çalışıyoruz. Ürünün maliyeti 4 lira ise 3 liraya düştüğü zaman aradaki 1 liralık farkı sigorta kapsamına alabilir miyiz noktasında çalışma yapıyoruz. Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) de benzer şekilde destekleme alımı yapıyor, fiyat çok düştüğü zaman piyasaya alıcı olarak giriyor. Biz de ürün fiyat sigortası gibi model olabilir mi diye çalışıyoruz.”
“İhracat için de devreye gireceğiz”
Poyraz, ürünün fiyatı düştüğü zaman ihraç etmek için de devreye gireceklerini vurgulayarak, “Ürün fiyatı düşünce dış piyasaya taşıyıp yine piyasayı regüle etmek istiyoruz. Tarım Kredi olarak yeni bir yapılanmaya gidiyoruz. İhracat ve ithalat noktasında uzman arkadaşlar istihdam ederek uluslararası pazarda da rol almak istiyoruz.” ifadesini kullandı.
İran ve Katar ile yapılan çalışmalar yanında, Sudan ve Çin gibi ülkeleri de gündemlerine aldıklarını aktaran Poyraz, “Özellikle Çin 1,5 milyar kişilik bir pazar. Önümüzdeki dönemde gıdanın stratejik konu olacağının farkındayız. Hem yurt içinde hem yurt dışında konumlanma ve planlamamızı buna göre yapıyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
Poyraz, lisanslı depoculuk konusundaki çalışmalarına da değinerek, şunları kaydetti:
“TMO’dan devraldığımız silolarımız yanında kendi yatırımlarımız var. Hedefimiz gelecek yıl içinde 500 bin ton/yıl kapasiteli ürünü depolayabilecek kapasiteye ulaşmak. Türkiye’de lisanslı depoculuk alanında en etkin depolama şirketlerinden bir tanesi olacağız. Tarım Kredi, bir taraftan çiftçinin ihtiyaçlarını karşılamaya devam edecek, bir taraftan sözleşmeli üretimle piyasanın ihtiyacı olan ürünleri doğrudan doğruya çiftçiye ürettirecek, üretilmiş olan ürünü de gerektiği kadar depolama imkanına sahip olacak. Ne üretici ne tüketici mağdur olsun, ikisinin arasında doğru bir kanal olmak istiyoruz.”
Kaynak: Dünya Gazetesi