Plastik atıkların okyanuslardaki zarar verici etkileri ayrıntılı şekilde ortaya kondu ancak yeni bir araştırma bu kirlilik yaratan maddelerin aynı zamanda toprak verimliliğinde ciddi düşüşlere de yol açabileceğini gösteriyor.
Bilim insanları mikroplastiklerin yer solucanlarının büyümesini yavaşlattığını keşfetti. Bu yavaşlamanın ekosistemlerin bütünü üzerinde ciddi etkileri olabilir ve en önemli besin kaynağımızı sağlayan ekinlerin yetişmesini engelleyebilir.
Yeni bir araştırma kapsamında, 30 gün boyunca şişe ya da market poşeti gibi sık kullanılan plastiklerden kaynaklanan mikroplastiklere maruz kalan yer solucanları yüzde 3,1 ağırlık kaybetti.
Aynı zaman dilimi içerisinde mikroplastik içermeyen toprakta büyüyen yer solucanlarında yüzde 5,1’lik ağırlık artışı gözlemlendi.
Bu endişe verici bir sonuç çünkü “ekosistem mühendisi” olarak da tanınan yer solucanları ölmüş organik maddeleri sindirir ve topraktaki besin miktarının artmasına katkıda bulunur. Eğer kilo kaybeder ve gelişimleri sekteye uğrarsa, bu biyoçeşitliliğin bütünü için ciddi sonuçlar yaratabilir.
Anglia Ruskin Üniversitesi’nden makalenin ortak yazarı Connor Russell şunları söyledi:
Onların toprağı kazması toprak yapısını geliştirir, suyun akmasına yardım eder ve erozyonu engeller. Bu nedenle yer solucanı gibi toprak faunasının sağlığına etki eden herhangi bir popülasyonun, toprak ekosistemini bitkilerin yetişmesi gibi farklı açılardan zincirleme olarak etkilemesi çok muhtemel.
Hakemli bilim dergisi Environmental Science and Technology’de yayımlanan araştırma, mikroplastiklerin yüzey toprağında yaşayan endojenik solucanları nasıl etkilediğini inceleyen ilk çalışma oldu.
Mikroplastikler, parçalanmış gıda ambalajlarından alışveriş poşetlerine, sentetik kumaşlardan bazı kişisel hijyen ürünlerindeki mikro boncuklara kadar geniş bir yelpazedeki ürünler aracılığıyla doğaya karışabiliyor.
İnsanlar için ne kadar tehlikeli olduğu henüz tam olarak bilinmese de zehirli kimyasalların vücutta biriktirebileceği ve hatta çok küçük parçacıkların kana karışabileceği gibi pek çok endişe bulunuyor.
Bilim insanları, biyolojik olarak parçalanabilen polilaktik asit (PLA), yüksek yoğunluklu polietilen (HDPE) ve mikroplastik giysi ipliklerin (akrilik ve naylon) topraktaki etkilerini inceledi.
Araştırmacılar plastik şişelerde ve alışveriş poşetlerinde sıklıkla kullanılan HDPE’nin toprağın pH’ını düşürdüğünü (asitliğini arttırdığını) gözlemledi. PLA (toprakta çözünebilir bir plastik türü) içeren topraksa çimlerin kısa kalmasına neden oldu. Hem PLA hem de suni kumaşlarda kullanılan iplikler daha az çimenin filizlenmesine yol açtı.
Araştırmacılar, mikroplastiğin solucanlarda kesin olarak hangi sebeple ağırlık kaybına neden olduğunu bilmiyor.
Anglia Ruskin Üniversitesi’nden makalenin başyazarı Dr. Bas Boots şunları söyledi:
Yer solucanlarının mikroplastiklere verdikleri tepki, daha önce araştırılmış Arenicola marina türü deniz solucanlarıyla benzer olabilir. Bu etkilerin arasında sindirim sisteminin tıkanması ve tahriş olması yer alıyor. Bu durum besinlerin emilimini sınırlar ve büyümeyi yavaşlatır.
Solucanlar, ekosistemin dengesi için hayati öneme sahip çünkü toprakta oksijen ve suyun girmesini, karbondioksitin çıkmasını kolaylaştıran delikler açıyorlar. Diğer yandan dışkıları da toprağın beslemesi için çok önemli ve ayrıca bazı toprakların ince parçalı yapıya kavuşmasını sağlıyorlar.
Dr. Boots şunları dile getirdi:
Mikroplastiklerin yol açtığı çevre kirliliği artık biyoçeşitlilik ve ekosistemin işlevleri için ciddi bir tehdit olarak değerlendiriliyor. Toprak ekosistemleri -özellikle de tarım arazileri- başlıca mikroplastik biriken yerler olarak kabul ediliyor ancak mikroplastiklerinin toprak ekosistemlerindeki, örneğin yerin altı ve üstündeki etkileri büyük ölçüde bilinmezliğini koruyor. Bu araştırma, HDPE veya PLA’dan üretilmiş mikroplastiklerin ya da sentetik ipliklerin çimen gelişimini, yer solucanlarını ve toprak ekosisteminin işleyişinde olası etkileri bulanabilecek kritik önemdeki toprak özelliklerini etkilediğine dair kanıt sağlıyor.