T.C. DANIŞTAY Üçüncü Dairesi |
|||
Esas No | : 2013/4133 | ||
Karar No | : 2014/1802 | ||
Tarih | : 25.04.2014 |
ÖZET : |
|
İÇTİHAT METNİ
ÖZET :
Otel işletmeciliği faaliyetiyle iştigal eden davacı adına işletme personeline bedelsiz konaklama hizmeti verildiği halde karşılığında belge düzenlenmediğinin yaygın yoğun denetim sonucunda tespit edilmesi üzerine takdir komisyonunca belirtilen dönemler için re’sen belirlenen matrah dikkate alınarak yeniden düzenlenen beyan tablosu uyarınca takdir komisyonu kararına salınan bir kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinin kaldırılması istemiyle dava açılmıştır. Şirket işletme personeline bedelsiz olarak konaklama hizmeti sunulmuş olması hizmetin niteliğini değiştirmeyeceğinden, emsal ücrete göre vergilendirilmesi gerekir.
İstemin Özeti : Otel işletmeciliği faaliyetiyle iştigal eden davacı adına işletme personeline Ocak ila Mayıs 2007 dönemlerinde bedelsiz konaklama hizmeti verildiği halde karşılığında belge düzenlenmediğinin yaygın yoğun denetim sonucunda tespit edilmesi üzerine takdir komisyonunca belirtilen dönemler için re’sen belirlenen matrah dikkate alınarak yeniden düzenlenen beyan tablosu uyarınca 2007 yılının Temmuz ve Ağustos dönemleri için takdir komisyonu kararına salınan bir kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinin kaldırılması istemiyle dava açılmıştır. Antalya 2. Vergi Mahkemesi 12.06.2009 gün ve E:2009/252, K:2009/366 sayılı kararıyla; tarhiyata dayanak alınan ve otelde konaklayan işletme personeline ait listenin incelenmesinden, otelde çalışan şahısların hizmet vermek maksadıyla bulunduğu, otelin verdiği konaklama ve diğer hizmetlerinden müşteri sıfatıyla yaralanmadığı, hizmetin gereği olarak kendilerine tahsis edilen odalarda kaldığı, işletmenin ticari kazanç elde etmek maksadıyla verdiği bir hizmet söz konusu olmadığından ortada vergiye tabi bir hizmet de bulunmadığı, bu nedenle davalı idarece de kabul edildiği üzere tamamı personel olan şahısların hizmetin devamlılığı için otelde konaklamaları nedeniyle elde edilmiş bir gelir ya da hizmet sayılacak bir faaliyet olmadığından yapılat tarhiyatta hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle tarhiyatı kaldırmıştır. Davalı idare tarafından; 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 5’inci maddesi gereğince vergiye tabi hizmetten işletme personelinin karşılıksız yararlandırılmasının da hizmet sayılacağı, aynı kanunun 27’inci maddesine göre ise; bedeli bulunmayan veya bilinmeyen işlemler ile bedelin mal, menfaat, hizmet gibi paradan başka değerler olması halinde matrah, işlemin mahiyetine göre emsal bedeli veya emsal ücreti olduğu, dolayısıyla ortada bedelsiz de olsa bir hizmet söz konusu olduğu, bu hizmetin emsal ücrete göre vergilendirilmesi gerektiği, davacı tarafından ise nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği ileri sürülerek kararın bozulması istenmiştir.
Savunmanın Özeti : Davacı tarafından savunma verilmemiş, davalı idare tarafından temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
Danıştay Tetkik Hakimi Recayi DEMİR’in Düşüncesi: 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 5. maddesine göre; “vergiye tabi bir hizmetten, işletme sahibinin, işletme personelinin veya diğer şahısların karşılıksız yararlandırılması hizmet sayılacağı”, aynı Kanun’un 27’inci maddesinde ise; “Bedeli bulunmayan veya bilinmeyen işlemler ile bedelin mal, menfaat, hizmet gibi paradan başka değerler olması halinde matrah işlemin mahiyetine göre emsal bedeli veya emsal ücretidir” hükümleri yer almaktadır.
Olayda ise; davacının otel personeline konaklama hizmeti sunduğu açıktır. Dosyadaki bilgi ve belgeler ile yukarıda yer verilen yasal düzenlemenin birlikte değerlendirilmesinden otel personeline hizmet verdiği ve karşılığında belge düzenlemediği açık olan davacı adına yapılan tarhiyatın matrahın hukuka uygunluğu açısından incelenmesi gerektiğinden temyiz isteminin kabulü ile Vergi Mahkemesi kararının bozulması, nispi vekalet ücreti yönünden ise temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı M.Oğuz ULAŞ’ın Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49’uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Taraflarca temyiz dilekçelerinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemlerin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA |
Hüküm veren Danıştay Üçüncü Dairesince işin gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR :
Temyiz istemine konu yapılan vergi mahkemesi kararının vekalet ücretine ilişkin hüküm fıkrası aynı hukuksal nedenler ve gerekçe ile Dairemizce de uygun görülmüştür.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 5. maddesinde vergiye tabi bir hizmetten, işletme sahibinin, işletme personelinin veya diğer şahısların karşılıksız yararlandırılmasının hizmet sayılacağı, 20’inci maddesinin 1’inci bendinde, teslim ve hizmet işlemlerinde matrahın, bu işlemlerin karşılığını teşkil eden bedel olduğu, 27’inci maddesinin 2’nci bendinde, bedelin emsal bedeline veya emsal ücretine göre açık bir şekilde düşük olduğu ve bu düşüklüğün mükellefçe haklı bir sebeple açıklanamadığı hallerde de, matrah olarak emsal bedeli veya emsal ücretinin esas alınacağı kurala bağlanmıştır.
Dosyanın incelenmesinden; davacı şirkete ait otel işletmesinde yapılan yoklama sonucu otel personeline konaklama hizmeti verildiği halde karşılığında herhangi bir belge düzenlemediğinin tespiti üzerine bu konaklamaya ilişkin hizmetin sunulduğu Ocak ila Mayıs 2007 dönemi matrahının 3065 sayılı Kanun’un 5’inci ve 27’inci maddeleri gereği resen takdiri için konunun takdir komisyonuna sevk edildiği ve takdir komisyonunca sözü edilen dönemler için belirlenen matrah farkları dikkate alınarak yeniden düzenlenen beyan tablosu uyarınca yapılan vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinin kaldırılması istemiyle dava açıldığı anlaşılmaktadır.
Yukarıda yer verilen hükümler ile dosyadaki belgelere göre, şirketin işletme personeline bedelsiz olarak konaklama hizmeti sunduğu tartışmasız olup, ücretsiz olarak sunulmuş olmasının hizmetin niteliğini değiştirmeyeceği, dolayısıyla bu hizmetin yasada belirtilen emsal ücrete göre vergilendirilmesi gerektiği açıktır.
Belirtilen nedenlerle, takdir komisyonunca, personele bedelsiz hizmetin sunulduğu Ocak ila Mayıs 2007 dönemleri matrahının belirlenmesinde hukuka aykırılık bulunmadığından, temyiz istemine konu kararın, sözü edilen dönemler için re’sen takdir edilen dönem matrahlarının hukuka uygunluğunun, bu konuda davacı tarafından ileri sürülen iddialar da gözönünde bulundurularak araştırılıp, ulaşılacak sonuca göre yeniden bir karar verilmek üzere bozulması gerekmiştir.
SONUÇ :
Açıklanan nedenlerle, davalı temyiz isteminin kabulü ile Antalya 2. Vergi Mahkemesinin 12.06.2009 gün ve E:2009/252, K:2009/366 sayılı kararının; vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinin kaldırılmasına ilişkin hüküm fıkrasının bozulmasına, maktu vekalet ücretine ilişkin hüküm fıkrasına yöneltilen davacı temyiz isteminin reddi ile sözü edilen hüküm fıkrasının onanmasına, 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 13. maddesinin ( j ) bendi parantez içi hükmü uyarınca alınması gereken harç dahil olmak üzere yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine, 25.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.