Önemli Kararları Yazı Tura Atarak Almanın Daha Mutlu Ettiği Ortaya Çıktı

Yeni bir çalışmaya göre hayatınızla ilgili önemli kararları yazı tura atarak almanız, nihayetinde sizi daha mutlu edebilir.

Oxford University Press’in yayımladığı The Review of Economic Studies dergisinde yer verilen çalışmada kararlarında yardımcı olması için yazı tura atan kişilerin 6 aylık bir dönemin sonunda genel olarak daha mutlu olmasının yanı sıra yaptıkları seçimlerin sonuna kadar gitme ve onlardan hoşnut kalma olasılıklarının da daha yüksek olduğu görüldü.

Chicago Üniversitesi’nden iktisatçı Profesör Steven Levitt yazı tura atmanın etkisini anlamak için katılımcıların istifa etme, taşınma, ilişkilerine son verme veya sigarayı bırakma gibi önemli kararları bir madeni paranın yazı ve tura yüzüyle eşleştirilen olumlu ve olumsuz cevaba göre almasını istedi.

Katılımcılardan ayrıca “Dövme yaptırmalı mıyım?” gibi kendi sorularını da dahil etmeleri istendi.

Yazı tura atmadan önce gönüllülere alacakları sonucu doğrulaması için üçüncü bir taraf belirlemeleri yönünde talimat verildi.

Phys.org’a göre iki ay sonra katılımcılar ve belirledikleri üçüncü şahıslardan bir anket doldurmaları istendi. Anket sonucunda “katılımcıların statükoyu koruduğu, yazı tura atmadan önceki tahminlerine kıyasla daha nadir değişiklik yaptığı” ortaya çıktı.

Fakat 6 ay sonra yapılan ankette “statükoya yönelik bu eğilimin ortadan kalktığı” keşfedildi.

Altıncı ayda yapılan ankete göre önemli kararlarında belli değişiklikler yapması söylenenlerin bu değişiklikleri yapma ve bunun sonucunda mutlu olma olasılığı daha yüksekti.

Katılımcılar ayrıca, yeniden seçecek olsalar büyük olasılıkla yine aynı kararı alacaklarını söyledi.

Araştırmacılara göre bulgular, “istatiksel açıdan uçlarda bulunan kişilerin aldıkları karardan bağımsız olarak ortalama eşit derecede mutlu olacağını” söyleyen geleneksel seçim teorisiyle “uyuşmuyor.”

Levitt, “Toplumun bize öğrettiği şey ‘vazgeçenlerin asla kazanmadığı ve kazananların da asla vazgeçmediği’. Ama yaptığım deneyden elde ettiğim verilere göre gerçek hayatta eğer daha fazla vazgeçseydik hepimiz daha iyi durumda olurduk” dedi.

Bu Yazıyı Paylaşın