Mükerrer Ceza Söz Konusu Olduğunda İkinci Mahkeme Tarafından Verilen Kararın Bozulması Gerekir

T.C.
YARGITAY
Onsekizinci Ceza Dairesi

Esas No : 2017/1892
Karar No : 2017/10117
Tarih : 03.10.2017

KARAR

Göçmen kaçakçılığı yapma suçundan hükümlü … …’ın, TCK’nun 79/1-b, 62, 53, 52/2-4, 63. maddeleri uyarınca 4 yıl 2 ay hapis ve 10.000 TL adli para cezası ile ayrı ayrı cezalandırılmasına ilişkin Edirne 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 02/11/2012 tarih ve 2012/443 esas, 2012/558 sayılı kararının, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 06/03/2017 gün ve 13691 sayılı istem yazısıyla, Dairemize gönderilen dava dosyası incelendi.
İstem yazısında; “Sanık … … hakkında 05/12/2011 tarihinde göçmen kaçakçılığı yapma eyleminden dolayı, İstanbul 13. Asliye Ceza Mahkemesinin 21/09/2012 tarih ve 2011/264 esas, 2012/1237 sayılı kararı ile 5237 sayılı Kanun’un 79/1-b, 62/1, 52/2. maddeleri uyarınca 3 yıl 4 ay hapis ve 3.320 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği ve verilen bu hükmün ise 15/11/2012 tarihinde kesinleştiği gözetilmeden, aynı sanık hakkında aynı eylem nedeniyle Edirne 4. Asliye Ceza Mahkemesine açılan yukarıda tarih, esas ve karar numarası belirtilen açılan ikinci davanın 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 223/7. maddesi gereğince reddine karar verilmesi gerekirken, sanık hakkında yazılı şekilde mükerrer mahkumiyet hükmü kurulması,”denilmektedir.

Hukuksal Değerlendirme:

CMK’nın 223.maddesinin 7. fıkrasında “Aynı fiil nedeniyle aynı sanık için önceden verilmiş bir hüküm veya açılmış bir dava varsa, davanın reddine karar verilir” hükmü yer almaktadır.
Mükerrer davadan bahsedilebilmesi için, sanık hakkında açılan her bir davanın tarafları, suç tarihleri ve olayının aynı olması gerekmektedir.

Bu bilgiler ışığında sanık hakkında mükerrer açıldığı iddia edilen kamu davaları incelendiğinde;

Kırıklareli Cumhuriyet Başsavcılığının 01/03/2011 tarih ve 2011/143 esas sayılı iddianamesiyle sanık … … hakkında, 05/12/2010 suç tarihinde TCK’nın 220/2, 4 maddeleri gereğince dava açılıp İstanbul 13. Asliye Ceza Mahkemesinin 21/09/2012 tarih ve 2011/264 esas, 2012/1237 sayılı kararı ile aynı Kanunun 79/1-b ,62 maddeleri gereğince 3 yıl 4 ay hapis ve 3320 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın temyiz edilmeksizin kesinleştiği,

Yine aynı sanık hakkında, Havsa Cumhuriyet Başsavcılığının 23/03/2011 tarih ve 2011/47 sayılı iddianamesiyle, 05/12/2010 tarihinde TCK’nın 79 maddeleri gereğince dava açılıp Edirne 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 02/11/2012 tarih ve 2012/443 esas, 2012/558 sayılı kararı ile aynı Kanunun 79/1-b ,62 maddeleri gereğince 4 yıl 2 ay hapis ve 10.000 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın temyiz edilmeksizin kesinleştiği, anlaşılmaktadır.

Dolayısıyla aynı sanığın aynı eyleminden dolayı verilen iki ayrı hükmün bulunduğu anlaşılmıştır. Edirne 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 02/11/2012 tarih ve 2012/443 esas, 2012/55 sayılı kararı ile cezalandırılmasına karar verilen sanık hakkında aynı eylemden dolayı açılan davanın 5271 sayılı CMK’nın 223. maddesinin 7. fıkrası uyarınca reddine karar verilmesi gerektiği gözetilmemiştir.

Sonuç ve Karar:

Yukarıda açıklanan nedenlerle;

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,

1- Göçmen kaçakçılığı yapma suçundan hükümlü … … hakkında Edirne 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 02/11/2012 tarih ve 2012/443 esas, 2012/558 karar sayılı hükmün 5271 sayılı CMK’nın 309.maddesi uyarınca BOZULMASINA;

2- Aynı Kanunun 309/4-d maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, mükerrer açılan bu kamu davasının CMK’nın 223/7. maddesi uyarınca REDDİNE, anılan kararla verilen CEZANIN KALDIRILMASINA, dosyanın Yüksek Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na TEVDİİNE, 03.10.2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Bu Yazıyı Paylaşın