Kanundan Kaynaklanan Hakkın Kullanılması İyiniyet Kurallarına Aykırılık Teşkil Etmez

T.C.
YARGITAY
Beşinci Hukuk Dairesi

Esas No : 2015/27038
Karar No : 2016/6151
Tarih : 24.03.2016

İÇTİHAT METNİ

DAVA :

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın baraj gölü alanı olarak terkini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca BOZULMASI hakkında Daireden çıkan kararı kapsayan 09.06.2015 gün ve 2015/188 Esas – 2015/13003 Karar sayılı ilama karşı davacı idare vekilince verilen dilekçe ile karar düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup gereği konuşulup düşünüldü:

4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın baraj gölü alanı olarak terkini istemine ilişkin davanın kabulüne dair karar, taraf vekillerinin temyizi üzerine Dairemizce bozulmuş, bu karara karşı davacı idare vekilince karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.

Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, Yargıtay ilamında yazılı gerekçelere göre davacı idare vekilinin sair karar düzeltme istekleri HUMK’un 440.maddesinde yazılı nedenlere uymadığından yerinde değildir. Ancak,

Dava konusu taşınmaz arsa niteliğinde olduğu halde Dairemiz bozma kararında sehven arazi olarak belirtilerek hatalı değerlendirme yapıldığı bu kez yapılan incelemede anlaşılmakla,

Davacı idare vekilinin karar düzeltme isteminin bu yönden kabulü ile Dairemizin 09.06.2015 gün ve 2015/188-13003 sayılı bozma ilamının kaldırılmasına karar verildikten sonra yapılan incelemede;

Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın baraj göl alanı olarak tapudan terkini istemine ilişkindir.

Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.

Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

Bu nedenle davacı idare vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak;

Kamulaştırma Kanununun 25/2. maddesinde ”Mahkemece verilen tescil kararı tarihinden itibaren taşınmaz mal sahibinin kamulaştırılması kararlaştırılan taşınmaz malda yeni inşaat veya ekim ve mevcut inşaata esaslı değişiklikler getirmek gibi kullanım hakları kalkar. Bundan sonra yapılanların değeri dikkate alınmaz” hükmü yer almakta olup, mal sahibinin kamulaştırılan taşınmaz üzerinde dava açılmasından sonra, tescil kararı verilmesinden önce inşaa ettiği ve 6495 sayılı Yasa ile Kamulaştırma Kanununa eklenen hüküm kapsamında bulunmayan yapıların kanundan kaynaklanan bir hakkın kullanılmasının da iyiniyet kurallarına aykırılık teşkil etmeyeceği gözetilerek bedeline hükmedilmesi gerekirken, dava açıldıktan sonra yapıldığından bahisle yapıların bedeline hükmedilmemesi,

Doğru görülmemiştir.

Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davalı ve davacı idareden peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine, davacı idareden peşin alınan karar düzeltme harcının istenildiğinde iadesine ve tarafların temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 24.03.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.

Bu Yazıyı Paylaşın