İşçinin Dava Açtıktan Sonra Aynı İşyerinde Çalışmaya Başlaması Fesih İradesinden Vazgeçtiği Anlamına Gelmez

T.C.
YARGITAY
DOKUZUNCU HUKUK DAİRESİ
 
Esas : 2023/3545
Karar : 2023/6736
Tarih : 08.05.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesinin 03.09.2019 tarihli ve 2017/88 Esas, 2019/661 Karar sayılı davanın reddine dair kararı, Bölge Adliye Mahkemesinin 05.032020 tarihli ve 2019/2735 Esas, 2020/664 Karar sayılı kararıyla ortadan kaldırılarak yeniden yargılama yapılması için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin gönderme kararı üzerine yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Şirket tarafından işletilen otelde genel müdür olarak 03.02.2014-19.01.2017 tarihleri arasında en son net 2.500,00 TL ücret ve 600,00 TL kira yardımı ile çalıştığını, davalı otelin Mart, Nisan aylarında sezon açılışı yaptığını, … ayında sezon kapanışı yaptığını, müvekkilinin yaz sezonunda 07.30’da işe başladığını, akşam 21.00- 22.00’ye kadar çalıştığını, kış sezonunda sabah 08.00 ile akşam 19.00 saatleri arasında çalıştığını, 2014, 2015 ve 2016 yıllarında dinî bayramlar yaz sezonuna denk geldiği için dinî bayramlarda çalıştığını, resmî tatillerde çalıştığını, işe girdiği tarihten itibaren hiç yıllık izin kullanmadığını, 2014 yılında haftalık izin kullanmadığını, son 7 aylık ücretini alamadığını, işi bırakma sebebinin de ücretinin ödenmemesi olduğunu belirterek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti, … … ve genel tatil ücreti, hafta tatili ücreti, yıllık izin ücreti, ücret ve asgari geçim indirimi alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı tarafından davaya cevap verilmemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taraflar arasında … sözleşmesinin feshi konusunda uyuşmazlık bulunduğu, davacının Sosyal Güvenlik Kayıtlarının (SGK) incelendiği, davacı işçinin çıkışı verilmeksizin sigorta … sayısının 2017 yılı 9 uncu … itibaren boş olarak verildiği ancak çıkış tarihinin olmadığı, eldeki davanın ise 23.01.2017 tarihinde açıldığı, davacının çıkışı yapılmış ise de; kısa bir süre sonra davalı yanında sigortasının tekrar başlatıldığının anlaşıldığı, davacı asılın isticvaben alınan beyanında “davalı işyerinde 2014 yılı Şubat ayından 2017 yılı … ayında kadar çalıştığını, 19.01.2017 tarihinde maaş alacaklarının ödenmediği için işten ayrıldığını, işverenin ödeme yapacağını söylemesi üzerine 13-14 … sonra yeniden işe başladığını, 29.11.2017 tarihine kadar çalıştığını, Temmuz ayında ameliyat geçirdiğini, 4 ay raporlu olduğunu, … ayında mahkemede tanıklık yaptığı için şirket sahiplerinin evini bastığını, tehdit ettiklerini, bunun üzerine işten çıkarıldığını, 20.02.2017 tarihli maaş alacağının kalmadığına ilişkin dilekçeyi imzaladığını, yazının kendisine ait olduğunu, ancak ödemenin yapılmadığını” ifade ettiği, davacı tanığı VK.’nın 13.07.2017 tarihli celsede “davalı şirketin davacıya borcu olması nedeni ile hâlen davacının çalıştığını” beyan ettiği, yine davacının Mahkemenin 2016/1096 ve 2016/1106 Esas sayılı dava dosyalarında davacı tanığı olarak beyanında 2014 yılı Şubat ayından beri otel müdürü olarak çalıştığını ifade ettiği, bu beyanların davacı için bağlayıcı olduğu, bu bağlamda davacının fesih iradesinden vazgeçtiği ve işyerinde çalışmaya devam ettiği, ortada bir fesih olmadığı ve feshe bağlı haklar olan kıdem tazminatı ve yıllık izin alacaklarına hak kazanamayacağı, kaldı ki davacının … sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini beyan ettiği, … sözleşmesi kendisi tarafından feshedilen işçinin ihbar tazminatı talep hakkının olmayacağı, yine davacının dava açıldığı tarihte ücret alacağı talebinde bulunduğu, davalı işverenin 31.01.2017 tarihi itibarı ile davacının ücret alacaklarını aldığını ve ve bu tarihler arasında ücret alacağı kalmadığına ilişkin davacı imzasını havi yazının dosyaya sunulduğu, ödeme yapılmadığı iddiası karşısında … sözleşmesini fesheden işçinin ödeme yapılmadan aynı işyerinde 13-14 … sonra yeniden çalışmaya başlaması hayatın olağan akışına aykırı olduğu gözetilerek davacının el yazılı ve tarihleri SGK kayıtları ile tutarlı bulunan 20.07.2017 tarihli dilekçesi doğrultusunda … süre ücret alacaklarını almadan çalışan işçinin … sözleşmesini feshettikten sonra ücretleri ödenmeden yeniden işyerinde çalışmasının beklenemeyeceği, dosyadaki mevcut tüm bilgi ve belgelerden, ve tüm dosya kapsamından oluşan delillerin bir bütün hâlinde ele alınıp değerlendirilmesi sonucunda davacının … sözleşmesinin dava tarihi itibarı ile feshedilmediği, davacının fiilen çalışmasının devam ettiği ve fesih iradesinden vazgeçtiğinin kabulü gerektiği, buna göre davacının kıdem tazminatı ve yıllık izin tazminatı hakkı olamayacağı, yine davacının … sözleşmesinin kendisi tarafından feshedildiği beyanı karşısında ihbar tazminatı alacağının bulunmayacağı, davalı işveren tarafından dosyaya sunulan 20.02.2017 tarihli yazıya davacının itirazının olmadığı, kendi el yazısı ürünü ve imzanın kendisine ait olduğu isticvap beyanları ile … olduğundan davacının ücret alacağının olmadığı, davacının fazla çalışma, … … ve genel tatil ile hafta tatili çalışmasına ilişkin iddiasını ispat için tanık deliline başvurduğu, dinlenen tanıkların davacı ile menfaat birliği içinde olduğu, bu nedenle beyanlarına itibar edilemeyeceği ve davacının iddiasını kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekilince, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ve resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının yaptığı işin niteliği de dikkate alındığında, davacının fazla çalışmayı, … … ve genel tatil çalışmasını ve hafta tatili çalışmasını ispat edemediği, dinlenen tanıkların davalı işveren ile husumetlerinin bulunması da nazara alındığında, davacının bu yöndeki işçilik alacakları talebinin reddinin yerinde olduğu, dava dosyasına sunulan ve davacı imzasını taşıyan belge ile davacı isticvabı suretiyle alınan beyanı dikkate alındığında ücret alacağının reddi talebinin de yerinde olduğu, bu nedenle davacının ödenmeyen işçilik alacakları olmadığı tespit edilmekle, tazminat taleplerinin reddine yönelik İlk Derece Mahkemesi kararında herhangi bir hata görülmediği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekilince, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ve resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.

C. Gerekçe

Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, … sözleşmesinin davacı işçi tarafından haklı nedenle feshedilip edilmediği buna göre kıdem tazminatı ve ihbar tazminatına hak kazanıp kazanmadığı, yıllık izin ücreti, ücret, asgari geçim indirimi, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, ile … … ve genel tatil ücreti alacaklarının bulunup bulunmadığı konularındadır.

İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 … maddeleri.

Mülga 1475 sayılı … Kanunu’nun 4857 sayılı … Kanunu’nun (4857 sayılı Kanun)120 nci maddesi atfıyla hâlen yürürlükte olan 14 üncü maddesi.

4857 sayılı Kanun’un 17, 32, 41, 44, 46 ve 47 nci maddeleri.

4857 sayılı Kanun’un “İşçinin haklı nedenle derhal fesih hakkı” kenar başlıklı 24 üncü maddesinin ilgili bölümü şöyledir:

” Süresi belirli olsun veya olmasın işçi, aşağıda yazılı hallerde … sözleşmesini sürenin bitiminden önce veya bildirim süresini beklemeksizin feshedebilir:

II. Ahlak ve iyiniyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri:

e) İşveren tarafından işçinin ücreti kanun hükümleri veya sözleşme şartlarına uygun olarak hesap edilmez veya ödenmezse,

f) Ücretin parça başına veya … tutarı üzerinden ödenmesi kararlaştırılıp da işveren tarafından işçiye yapabileceği sayı ve tutardan az … verildiği hallerde, aradaki ücret farkı zaman esasına göre ödenerek işçinin eksik aldığı ücret karşılanmazsa, yahut çalışma şartları uygulanmazsa.

…”

193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun mülga 32 nci maddesi.

Değerlendirme

Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

… sözleşmesi, taraflara sürekli olarak borç yükleyen bir … hukuk sözleşmesi olsa da, taraflardan herhangi birinin … sözleşmesini bozmak için karşı tarafa yönelttiği irade açıklamasıyla ilişkiyi sona erdirmesi mümkündür. Fesih hakkı, … sözleşmesini derhal veya belirli bir sürenin geçmesiyle ortadan kaldırabilme yetkisi veren bozucu yenilik doğuran ve karşı tarafa yöneltilmesi gereken bir haktır. Fesih bildirimi, bir yenilik doğuran hak niteliğini taşıdığından ve karşı tarafın hukuki alanını etkilediğinden açık ve belirgin biçimde yapılmalıdır. Yine aynı nedenle kural olarak şarta bağlı fesih bildirimi geçerli değildir. Fesih bildiriminde “fesih” sözcüğünün bulunması gerekmez. Fesih iradesini ortaya koyan ifadelerle eylemli olarak işe devam etmeme hâli birleşirse bunun fesih anlamına geldiği kabul edilmelidir. Fesih bildiriminin yazılı olarak yapılması, 4857 sayılı Kanun’un 109 uncu maddesinin bir sonucudur. Ancak yazılı şekil şartı, geçerlilik … olmayıp ispat şartıdır. Fesih bildirimi karşı tarafa ulaştığı anda sonuçlarını doğurur. Ulaşma, muhatabın hakimiyet alanına girdiği andır. Fesih bildirimi karşı tarafa ulaşması ile sonuçlarını doğurur ve bundan … taraflı olarak dönülemez.

Somut uyuşmazlıkta, dava dilekçesinde … sözleşmesinin davacı işçi tarafından ücretinin ödenmemesi nedeniyle feshedildiği belirtilerek kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı talep edilmiştir. … sözleşmesin haklı nedenle olsa dahi kendisi fesheden işçinin ihbar tazminatı talebinde bulunamayacağına ilişkin Mahkeme kabulü yerindedir. Davacı asılın isticvaben alınan beyanından işverenin ödenmemiş ücretlerini ödeyeceğini söyleyip tekrar işe başlamasını istediği, bunun üzerine davacının davalı bünyesinde tekrar çalışmaya başladığı anlaşılmaktadır. Davacının dava açıldıktan sonra tekrar davalı işyerinde çalışmaya başlaması … bir çalışma dönemidir. Bu durumda Mahkemece, davacının fesih iradesinden vazgeçtiği yönündeki kabulü hatalıdır. Dosya kapsamına göre davanın açıldığı tarihte davacının ücret alacağının bulunduğu … olmakla davacının … sözleşmesini haklı nedenle feshettiğinin kabulü gerekirken yazılı gerekçe ile reddi hatalıdır.

Davacı tarafından talep edilen ücret alacağının dava açıldıktan sonra ödendiği anlaşılmaktadır. Bu durumda Mahkemece ücret alacağına ilişkin dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi gerekirken esastan redde ilişkin hüküm kurulması da bir diğer hatalı yöndür.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Bu Yazıyı Paylaşın