YARGITAY
ONİKİNCİ HUKUK DAİRESİ
Esas | : 2010/20139 |
Karar | : 2011/681 |
Tarih | : 15.02.2011 |
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Takibe dayanak alınan Beypazarı Aile Mahkemesi Hakimliği’nin 08.05.2008 tarih 2007/219 E., 2008/104 K. sayılı kararında tarafların müşterek çocukları için dava tarihinden itibaren toplam 200 TL, alacaklı A. U. için 150 TL tedbir nafakasının borçludan alınarak alacaklıya verilmesine, kararın kesinleşmesinden sonra alacaklı A. için aylık 150 TL, müşterek çocuk İ. için aylık 75 TL, diğer müşterek çocuk S. için aylık 100 TL yoksulluk ve iştirak nafakalarının borçludan alınarak alacaklıya verilmesine hükmedilmiştir. Alacaklı, işlemiş nafaka alacağı ve faizi 10.611 TL ile takip tarihinden itibaren (150 + 75 + 100 TL) olmak üzere toplam 325 TL yoksulluk ve iştirak nafakalarının tahsili için ilamlı takip başlatmıştır.
İcra müdürlüğünce, borçlunun işçi olarak çalıştığı G…………… A.Ş.’ne yazılan 30.03.2010 tarihli müzekkerede, “…borçlunun almakta olduğu maaşı veya ücretinin borç bitinceye kadar aylık ¼’nün haczi ve ayrıca aylık 325 TL nafaka kesintisinin yapılması…” talep edilmiştir. Bu müzekkereye üçüncü kişinin verdiği 06.04.2010 tarihli cevabi müzekkerede, daha önce başlayan dosya haczi bittikten sonra haciz yapılacağının, ayrıca her ay 325 TL nafaka kesintisinin ise hemen kesilmeye başlanacağı bildirilmiş olup, borçlu vekilince maaş haczinin kaldırılması şikayet yolu ile icra mahkemesinden talep edilmiştir.
Borçlu işçi olup, 4857 Sayılı Kanun’un 35. maddesine göre işçinin almakta olduğu ücretlerin dörtte birinden fazlası haczedilemez. Ancak nafaka borcunun özelliği nedeniyle öncelikle aylık nafakanın tamamının, borçlunun almakta olduğu ücretinden her ay kesilmesinden sonra ücretin geri kalan kısmının ¼’nün birikmiş nafaka alacağı için, diğer adi alacaklar gibi daha önce konulan hacizler sona erdikten sonra kesilmesi gerekmektedir.
Bu itibarla icra mahkemesince borçlunun şikayetinin yukarıda açıklanan kıstaslar dikkate alınarak değerlendirilmesi ve sonuca gidilmesi gerekirken olayda uygulanma kabiliyeti olmayan İİK’nun 83. maddesi esas alınarak şikayetin kısmen kabulü ile şikayetçinin almakta olduğu ücretten ve maaştan ¼ oranının üzerinde yapılan haciz ve kesintilerin kaldırılmasına karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 15.02.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.