İklim Değiştikçe Sel ve Kuraklıklar Daha Sık Olacak, Daha Uzun Sürecek

Şiddetli kuraklık ve şiddetli yağışlar, sert ve tehlikeli bir hava olayından ibaret olarak görülse de, mahsul kıtlığı, altyapı hasarları, hatta insani krizler ve çatışmalar gibi durumlarla yakından ilişkili.

Nature Water dergisinde yayımlanan bir çalışma, Yerçekimi Kurtarma ve İklim Deneyi (GRACE) olarak bilinen bir çift uydudan alınan verileri kullanarak suya dair büyük resme ulaşmaya çalıştı.

Uydular, yer altı suyu, yüzey suyu, buz ve kar dahil olmak üzere kara üzerinde ve içerisindeki tüm suları inceleyerek Dünya’nın su deposundaki değişiklikleri ölçmek için kullanılıyor.

Su verileri neyi gösteriyor?

Veriler, aşırı iklim koşulları ile artan küresel ortalama sıcaklıklar arasında güçlü bir bağlantı olduğunu gösteriyor.

Fosil yakıtların kullanımı ve sera gazı açığa çıkaran diğer insan faaliyetleri nedeniyle hem yağışların hem de kuraklığın sıklığının ve şiddetinin arttığını doğruluyor.

Euronews‘ten Angela Symons‘ın aktardığına göre, çalışmanın yazarlarından ve NASA Goddard Uzay Uçuş Merkezinde hidrosfer, biyosfer ve jeofizik alanlarında Yer Bilimleri Müdür Yardımcısı Matthew Rodell, “Küresel yoğunluğun küresel ortalama sıcaklıklarla ne kadar yakından ilişkili olduğunu görünce şaşırdım” diyor.

Daha sıcak bir atmosfer, kuru dönemlerde suyun buharlaşma hızını artırıyor. Ayrıca, daha fazla su buharı tutması nedeniyle şiddetli yağışları tetikliyor.

Bu da, küresel ısınmanın devam etmesi halinde birçok açıdan daha kötü -daha sık, daha şiddetli, daha uzun ve daha geniş alanları kapsayan- kuraklık ve yağışlara yol açacağı anlamına geliyor.

Sel ve kuraklıktan en en kötü etkilenen bölgeler nerelerdi?

Araştırmacılar, normalden daha nemli veya daha kuru olan alanları belirleyen yeni bir algoritma kullanarak 2002-2021 yılları arasında yaşanan bin 56 olayı inceledi.

Araştırma, en azından verilerin sonu olan Aralık 2021’e kadar en olağan dışı yağışların Sahra altı Afrika’da meydana geldiğini gösterdi. Aşırı yağışlar, 2018-2021 yılları arasında Kuzey Amerika’nın orta ve doğusunda ve 2011-2012 yılları arasında Avustralya’da da yaşandı.

Güney Amerika‘nın kuzeydoğusunda 2015-2016’da ve rekor kıran kuraklık; Brezilya’nın Cerrado bölgesinde 2019’da başlayan ve hala devam eden kuraklık ve Güneybatı Amerika‘da devam eden kuraklık, incelenen en yoğun kuraklıklardandı.

Bunlardan sonuncusu, ABD‘nin en büyük rezervuarlarından ikisi olan Mead Gölü ve Powell Gölü‘nde su seviyelerinin tehlikeli oranda düşmelerine neden oldu. Bu yıl görülen kuvvetli yağışlara rağmen, su seviyeleri hala düşük.

Kuraklık olayları, şiddetli yağışları yüzde 10 oranında geride bıraktı. Coğrafi kapsamları ve süreleri ise oldukça benzerdi.

Avrupa da bu kış kuraklıkla karşı karşıya kaldı. Yıl, rekor seviyedeki en sıcak ikinci kışla başladı. Şu anda az yağış ve kar yağışı, Avrupa’nın bazı bölgeleri, kuraklığın çiftçilik, içme suyu kaynakları ve enerji üretimi üzerindeki etkisiyle ilgili endişelerle karşı karşıya.

Kötüleşen seller ve kuraklıkların nasıl bir etkisi olacak?

Çalışmaya dair görüşlerini belirten Columbia Üniversitesi’nden İklim Bilimci Richard Seager, “Su kaynaklarının yönetimi ve taşkın kontrolü açısından geleceğe baktığımızda, aşırı yağışların daha nemli ve kurak aşırı bölgelerin daha kuru olacağını tahmin etmeliyiz” diyor.

ABD Ulusal Entegre Kuraklık Bilgi Sistemi’ne göre, ABD’deki aşırı hava olaylarından kaynaklanan yıllık ekonomik kayıpların yüzde 20’si sel ve kuraklıklardan kaynaklanıyor.

Yalnızca Avrupa Birliği’nde iklim değişikliğiyle ilgili aşırılıklar son on yılda 145 milyar euronun (2.9 trilyon lira) üzerinde ekonomik kayba neden oldu. Bu aşırı hava koşullarından en çok Fransa, İtalya ve Almanya etkileniyor.

Bazı bölgelerde aşırı kuraklık ile benzeri görülmemiş sel baskınları arasında sert bir salım yaygınlaşıyor.

Su stresinin yoksul, haklarından mahrum edilmiş topluluklar ile yetersiz finanse edilen ve sömürülen ekosistemler üzerinde önemli etkileri olması bekleniyor.

Örneğin Birleşmiş Milletler, Somali‘de şimdiye kadar yaşanan en uzun süreli ve en şiddetli kuraklığın milyonlarca hayvanın ölümüne ve yaygın açlığa neden olduğunu söylüyor.

Yıllarca siyasi ve ekonomik krizlerle karşı karşıya kalan Venezuela, Guri Barajı’nın su seviyelerini etkileyen kuraklık koşulları nedeniyle Nisan 2016’da ülke çapında elektrik kesintileri yapmak durumunda kaldı.

Çözümlere gelince; çalışma, tükenmiş akiferlerin doldurulması için sel sularının kullanılması ve suyu daha iyi emebilmesi ve daha fazla karbon depolayabilmesi için tarımsal toprağın sağlığının iyileştirilmesi, ısınan bir dünyada su direncini artırabilecek yöntemlerden sadece birkaçı…

KAYNAK:yeşilgazete
FOTOĞRAF:evrensel
Bu Yazıyı Paylaşın