Bilim insanları son yıllarda hava kirliliği –enerji santralleri, motorlu vasıtalar, orman yangınları, vb kaynaklı- ile çağımızın hakkında en az bilgi sahibi olunan ve en korkutucu hastalıklarından biri olan demans(*) (bunama) arasında bir bağlantı olup olmadığını araştırıyor. Son bulgular bu ilişkiyi doğruluyor.
Güney Kaliforniya Üniversitesi Hava Kirliliği ve Beyin Hastalıkları Araştırma Ağı yöneticisi gerontoloji (**) uzmanı Caleb Finch, “Hiç tereddüt etmeden söyleyebilirim ki hava kirliliği demansa yol açıyor” diyor.
Bilimsel çalışmalar ne diyor?
Finch ve kendisi ile aynı görüşü paylaşan bilim insanlarını bu konuda bu kadar kesin konuşmaya iten nedir? Yeni araştırmalar hava kalitesinin beynin nasıl etkilediği konusunda kritik bir rol oynadığını gösteriyor. 2018’de sonuçları yayımlanan bir araştırmada, Londra’da uzun zamandır yaşayan 130.000 yaşlı insan izlendi. Özellikle nitrojen dioksit ve fosil yakıt tüketimi sonucu havaya karışan partiküllere maruz kalanların Alzheimer hastalığına yakalanma olasılığının yüksek olduğu görüldü. Alzheimer, demansın en yaygın görülen türüdür. Ne yazık ki genel olarak Londralılarda, komşu kentlerde oturanlara oranla Alzheimer riskinin bir buçuk misli daha yüksek olduğu tespit edildi.
Lancet dergisinde 2017 yılında yayımlanan başka bir araştırmada, Ontario’da yaşayan tüm yetişkinler (yaklaşık 6.5 milyon kişi) 10 yıldan daha uzun bir süre izlendi ve trafiğin yoğun olduğu anayollara yakın oturanlarda, araştırma süresi içinde Alzheimer görülme sıklığının daha fazla olduğu saptandı. Ve bu sonuçlar, sosyoekonomik statülerinden ve sağlık durumlarından bağımsızdı. Bu iki çalışmada da örnek alınan topluluklardaki demans vakalarının % 6 veya 7’si, hava kirliliğine maruz kalmakla ilişkilendirildi.
Önlemler işe yarıyor mu?
Arizona Devlet Üniversitesi’nden üç ekonomist, Kelly Bishop, Nikolai Kuminoff ve Jonathan Ketcham, Amerikan Çevre Koruma Ajansı’nın (EPA) hava kalitesi verilerini, 65 yaş üzeri 6.9 milyon Amerikalının sağlık raporları ile karşılaştırdı. EPA, bu arada yeni hava kalitesi standartlarını uyulup uyulmadığı konusunda çok ciddi bir denetleme mekanizmasını devreye soktu.
Bu üç ekonomist sonuçta hava kirliliği standartlarını harfiyen uygulayan eyaletlerde Alzheimer vakalarında düşüş tespit etti. Ketcham’a göre EPA standartlarının sıkı bir şekilde uygulanmasıyla ülke bazında demans hastası sayısında 140.000’lik bir düşüş yaşandı. Bu da ülke ekonomisi üzerindeki hastalık yükünün 163 milyar dolar azalması anlamına geliyor.
Hava kirliliği beyni nasıl etkiliyor?
Bilim insanları artık kirli havanın beyne nasıl hasar verdiğini, soluduğunuz kirli havanın yıllar sonra sinir dejenerasyonuna nasıl yol açtığını keşfetmiş bulunuyor. Kirli havayı içinize çektiğiniz zaman küçük partiküller akciğerlerinize yerleşiyor ve buradan kan dolaşımına karışıyor. Bunun sonucunda bağışıklık tepkisi tetikleniyor. Bağışıklık sistemi bu istilacı parçacıkları tuzağa düşürmek, hapsetmek ve yerinden söküp atmağa çalışırken, zamanla bu tepki sistemik enflamasyona veya vücutta aşırı uyarılmış bir bağışıklık tepkisine dönüşüyor.
Finch, hava kirliliğinin sistemik enflamasyon yoluyla beyni etkilediğine dikkat çekiyor. 2017 yılında Finch ve meslektaşları yürüttükleri bir laboratuvar çalışmasında hava kirliliğine maruz kalan farelerde önce enflamasyon, daha sonra beyinlerinde Alzheimer plakalarının oluştuğunu saptadı.
Bu bulgular ne gibi değişiklikler yaratabilir?
Bu bulgular nöro-dejeneratif hastalıkların daha iyi anlaşılmasına yol açabilir. Texas Üniversitesi Beyin Sağlığı Konsorsiyumu yetkililerinden George Perry, bu yeni çalışmalar sayesinde hava kirliliği ve Alzheimer bağlantısının kesinlik kazanacağına inanıyor. Perry, demansı kanserle aynı kefeye koyuyor. Demansın, pek çok faktörün bir araya gelmesiyle ortaya çıktığını belirten Perry, “İnsanlar sigara içmediği veya hava kirliliğine maruz kalmadığı halde kansere yakalanabilir, ancak bu iki faktör riski artırır” diyor.