Uzmanlar İklim Krizinin Önüne Geçmek İçin Ete Vergi Getirilmesinin Gerekli Olduğunu Belirtiyor

4 trilyon dolarlık bir yatırım şirketinin yaptığı son analiz, iklime ve sağlığa olan etkisini azaltmak için ete getirilecek bir “etkivergisi”nin kaçınılmaz olduğunu savunuyor.

Çiftlik hayvanları su kirliliği ve antibiyotik direnç gibi sorunlar ile beraber sera gazı salımlarının da %15’ini üretiyor ve bu sayı giderek artan et tüketimi ile daha da büyüyor. Bu büyüme radikal bir şekilde yavaşlatılmaz ise biliminsanları iklim değişikliğinin kaçınılmaz olduğunu savunuyor. Bununla beraber, çok fazla et tüketimi aynı zamanda insanların sağlığını da etkilemekte.

Bir yatırımcı ağı olan Çiftlik Hayvanları Yatırım, Risk ve Kazanç (Fairr) zararlı metalar olarak görülen tütün, şeker ve karbon emisyonlarına uygulanan bir “etki vergisinin” ete de uygulanacağını savunuyor. Et ve et ürünlerine şu anda Almanya, Danimarka ve İsveç bir vergi koymuş durumda, Çin de ise kamuoyuna önerilen et tüketim miktarı %45 oranında azaltılmış durumda.

Fairr’in kurucusu Jeremy Coller, obezite, diyabet, kanser ve kuş gribi gibi hastalıkların gerçek bedelini karşılamak ve bu sırada iklim değişikliği ve antibiyotik direnç gibi etkenler ile savaşmaya devam etmek istiyorlarsa, hükumetlerin devlet yardımı yerine et endüstrisine vergi koymalarının kaçınılmaz olduğunu savunuyor.

Fairr direktörü Mari Lettini ise, Paris İklim Anlaşması’nın uygulanma sürecinde et endüstrisine vergi konmasının çok büyük bir olasılık olduğunu belirtiyor. Şu anki durum devam ederse, Lettini yaklaşık 5 veya 10 yıl içerisinde böyle bir verginin uygulanacağını savunuyor.

Yapılan araştırmalar 2016 yılı verilerine göre kırmızı ete %40, süt ürünlerine %20 ve tavuğa %8,5 oranında getirilecek vergilerin, yarım milyon insanın hayat kalitesini yükselteceğini ve sera gazı salımını ciddi oranda azaltacağını gösteriyor.

Kaynak: yesilist.com

Bu Yazıyı Paylaşın